80’ler deyince akla gelen filmlerden biri de hiç şüphe yok ki Gremlins (1984)’dir. Sevimlilikleri yüzünden filmin başında bir korku filminden çok bir çocuk filmi izlenimi veren Mogwai’ler o dönemde hepimizin gönlünde taht kurmuş sevimli canlılardır. 80’lerin garip komedi anlayışı ve kendine özgü bir korku filmi atmosferi yaratan film izleyiciye keyifli anlar yaşatmayı vaat ediyor.
Filmimizin konusu ise kısaca şöyle; Noel yaklaşmaktadır ve çılgın mucit Randall Peltzer (Hoyt Axton) bir iş için gittiği bir şehrin Çin mahallesinde oğlu için bir hediye bakmaktadır. Randall, oğlu Billy (Zach Gilligan) için bir Mogwai almaya karar verir. Fakat Mogwai’ler bakımı oldukça zor canlılardır. Mogwai’yi satan Mr. Wing (Keye Luke) Randall’ı uyarır. Mogwai’ler gece yarısından sonra beslenmemeli, parlak ışıktan uzak tutulmalı ve asla ıslatılmamalıdır. Billy, Mogwai’ye “Gizmo” adını verir. İlk başlarda uyarılara dikkat eden Billy gün geçtikçe uyarıları dikkate almaz. Önce Gizmo’yu gece yarısı besler, sonra ıslatır ve parlak ışığa dikkat etmez. Bunun sonucu yeni Mogwai’ler üremiş ve hepsi birer canavara dönüşmeye başlamıştır.
Filmin yönetmen koltuğunda Piranha (1978) ve Howling (1981) filmlerinden tanıdığımız Joe Dante var. Ayrıca belirtmek gerekir ki executive producer olarak da Spielberg de filmde görev yapmış.
Gremlins (1984)’in gişede yakaladığı başarı bu tarz filmlerin de önünü açtı. Ghostbusters (1984) Gremlins’le aynı hafta vizyona girmiş ve yakaladıkları başarı korku-komedi unsurlarını birleştiren Beetlejuice (1988) gibi yüksek bütçeli yapımlardan tutun da düşük bütçeli B filmlere kadar birçok filme esin kaynağı olmuştur.
Film bazı çevreler tarafından da tepkiyle karşılanmış. Amerikan banliyö yaşantısını ve Afro Amerikalıları filmde kötü gösterdiği için bu çevrelerce şiddetle eleştirilmiş ve tepki çekmiştir. Zira filmimiz bir banliyöde geçmektedir ve Gremlinler’in şehri birbirine katarkenki hal ve hareketleri bir Afro Amerikalıya benzemektedir. Yine şehrin karanlığında banliyölerin çarpıklığını gösterirken bu çarpıklığın Afro Amerikalılar kaynaklı olduğunu hissettiren sahneler bu tepkileri daha da arttırmış. J. Dante Gremlins’in devam filmini ise kapitalist sistem eleştirisi üzerine oturtmuş.
Gremlins adını ilk kez ikinci dünya savaşı sırasında uçaklarda çıkan küçük mekanik arızaların nedenleri olarak duyuyoruz. Şakayla karışık bu bilinmeyen küçük arızalardan hayali küçük yaratıklar “Gremlin”lerin sebep olduğu söylenmiştir. Daha sonra 1943 yılında Roald Dahl’ın yayınladığı The Gremlins kitabıyla bu küçük yaratıklar popüler kültüre girmiştir.

Bunları sinemada izleme şansına erişmiş bir nesil olarak sanırım şanlıyız.Bu arada haklısın şehri birbirine katarken gremlinler slung konuşup biraz zenci abiler gibi hal ve hareketlerde bulunmakta idiler.O zamanlar sevimli gelmişti bu tavır ve edalar 🙂
Yorumunuz: