iyiköfüfilm

erkege tecavuz sahneleri

Tecavüz, başlı başına rahatsız edici bir olgu. İlk akla gelense kadına karşı yapılan en iğrenç suç eylemlerinden biri olması. Erkeğin bir kadın üzerindeki en iğrenç şiddet eylemlerinden biri olan tecavüz eylemi antik Yunan mitolojisine kadar uzanmakta. Bu dönemin en popüler hikayelerinden biri Zeus’un Sparta Kralı Tyndareus’un güzeller güzeli karısı Leda’yı bir gölde yıkanırken görüp tecavüz etmesidir. Beyazperde de bu eyleme kayıtsız kalamamış, bu olguyu temel alan pek çok film beyaz perdeye yansımış, Rape and Revange (Tecavüz ve İntikam) gibi bir alt tür bile oluşturmuştur.

Tecavüz dendiğinde ilk akla gelen yukarıda da bahsettiğimiz gibi bir erkeğin kadına tecavüz etmesi ve mağdurun kadın olması durumu. Fakat toplumsal yaşamda bir erkeğin erkeğe tecavüzü de oldukça sık rastlanan şiddet eylemlerinden biri. Bu eylemin beyazperdeye yansımasını yani erkeğin erkeğe tecavüzünün yansıtıldığı tecavüz sahnelerini sizler için derledik: (daha&helliip;)


Os_Violentadores_de_Meninas_VirgensOs Violentadores de Meninas Virgens (1983), Brezilya’dan adi, ultra kanlı bir exploitation cinayet-gerilim filmi. Genel anlamda senaryo mantıksız ve sadece izleyiciyi heyecanlandırmak için seks ve şiddet görüntülerine eşlik etmek için oradaymış gibi duruyor. Bir kadın satıcısı sadece bakireler için ona para vermeye hazır zengin müşterilere sahip. Peki bakire kızlar bulmanın en iyi yolu ne? Aklı başında ve saf bir kızın, kadın satıcısının çirkin suratını ve her şeyi anlatan sırıtışını gördüğü zaman bu suç örgütünden kaçacağı düşünülecek olursa onları neden gündelik işlerini yaparken kaçırmasınlar? Medya ve Şerifi içeren yardımcı senaryolar düşünülmüş ve düşündürücü bir aradan sonra film, yardımcı olmaya çalışan ama kaosun içine kapılan Pedro isimli bir kuru temizlemeci, nişanlısı Suely ve Suely’nin abisi Shorty’ye odaklanıyor. Film, ilk denemelerinden sonra ne pahasına olursa olsun daha fazla bakire isteyen ve fazla şey bildikleri için Shorty, Pedro ve Suely’nin ölmesini isteyen müşteriler kadar sade.

Her ne kadar film içinde haberler olsa da ve Brezilya’nın politik karmaşa yaşadığı bir dönemde çekilmiş olsa da sosyal yorumlar ya da herhangi önemli bir şey söylenmesini bekliyorsanız yanlış filme geldiniz. Daha çok şok etkisinden faydalanan, insanın içine işleyen ve hatta “I Spit on Your Grave” gibi yeni bir bakış açısı kazandıran diğer tecavüz/intikam filmleri ile karşılaştırıldığı zaman bir kadının tecavüze uğradığı zaman izleyicinin tiksinmesinin mi yoksa erotik olarak heyecanlandırılmasının mı istenmiş olduğu belirsizliğini koruyor. Film ucuz bir prodüksiyona sahip ve oyunculuk da aynı düzeyde ucuz, diyaloglar son derece doğrudan, çekimler sıklıkla ana konuyu fazlasıyla vurguluyor ve ikisinin arasını bulamaması nedeniyle filmin seyri hem iyi hem de kötü yanlara sahip. Oyuncuların hem komik olmaya çalıştıkları hem de komik olmaya çalışmadıkları anlarda kasıtsız olarak komik olmalarına neden olan aşırı yapmacıklıklarını da unutmamak gerekiyor. (daha&helliip;)


27
Oca
2011

Shera Bechard Röportajı

Röportaj kategorilerinde yayınlandı.

Sweet Karma filminin başrol oyuncusu, aynı zamanda Playboy 2010 Miss November güzeli Shera Bechard ile son filmi Sweet Karma, modellik kariyeri ve gelecekteki planları üzerine keyifli bir sohbet yaptık. İyi “Kötü Film” takipçilerinin kayıtsız kalamayacağı bu güzel ile sizleri başbaşa bırakıyoruz.

Tolga Demirtaş: Bize biraz kendinden bahseder misin Shera?

Shera Bechard: Kuzey Ontario’da yer alan Kapuskasing adında küçük bir yerde doğdum ve büyüdüm. Kapuskasing yönetmen James Cameron’ın doğum yeri olarak bilinir en çok. 16 yaşımda yerel bir fotoğrafçı tarafından “keşfedildim”. Fakat en yakın şehir olan Toronto yaşadığım yere 10 saat uzaklıkta olunca18 yaşımda Toronto’ya taşınıncaya kadar modelliği tam olarak yapamadım. Her ne kadar çok fazla modellik yapmasam da Marcus Kilnko, Gavin O’Neill ve Bryan Adams gibi bazı harika fotoğrafçılarla çalıştım.

Tolga Demirtaş: Playboy için 2010 Miss November seçildiğini biliyoruz. Playboy modelliğine başlaman nasıl oldu?

Shera Bechard: Playboy tamamen şans eseri oldu, doğru zamanda doğru yerdeydim. Toronto’da bir karikatür toplantısında bir arkadaşımla karşılaştım. Toplantıda Playboy’da çizen Doug Sneyd’in olduğunu ve beni çizmesinin eğlenceli olacağından bahsetti. Doug beni çizdi ve sonra “eğer hayatımda tanıdığım Playboy’da olması gereken biri varsa o da sensin” dedi. Ona daha önce modellik yaptığımı anlattım ve fotoğraflarımı gönderirsem Hef’e ileteceğini söyledi. İki hafta sonra deneme çekimi yapmak için davet edildim ve 1 ay sonra da Playmate olmak için teklif aldım. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni