iyiköfüfilm

3
Oca
2016

Alice in Acidland (1969)

B-Film İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

alice_in_acidland_1969_posterSiyah-beyaz yarı belgesel tadındaki Alice in Acidland, softcore seks, yasadışı uyuşturucular ile dolu ve tam anlamıyla tuhaf bir film. Filmde oyuncu kadrosu ya da bir film ekibi bulunmuyor.

Alice ve Kathy, Fransızca öğretmeni Frida tarafından bir havuz başı partisine davet edilen tipik Los Angeles’lı lise öğrencileri. Partide Alice, Frida ile havuzda zaman geçirirken erkek öğretmenler Kathy’den istifade eder. Alice başka bir partiye onunla gelmesi için bakire Betsy’yi ikna eder ve Betsy bu partide “Hayvan” olarak bilinen bir adam tarafından tecavüze uğrar. Bu sırada Frida, Alice’e LSD’ye batırılmış bir küp şeker verir ve Alice tribe girer. Bu sırada Alice’in en iyi arkadaşı Janice’in asit aldığını ve kendisini astığını öğreniriz. Bu uyuşturucu, Sheila adında bir lezbiyen tarafından verilmiştir ve Alice’in tribinde kadınlar, bol miktarda ışık ve ucuz film efektlerine şahit oluruz. Her yerde karşımıza çıkan naratör bize Alice’in artık zihinsel olarak bir bitkiden farkı olmadığını ve sonsuza kadar aşk yazında yaşayacağını söyler.

Alice in Acidland oldukça kısa bir film, 60 dakikadan ibaret. Filmdeki iki parti sahnesindeki seks sahnelerinin en az 10 dakika olduğunu da düşünürsek ve buna Alice’in ilk 15 dakikalık tribini de eklersek nasıl bir filmle karşı karşıya olduğumuzu anlamışsınızdır.

Lise öğrencilerinin hepsi yirmi yaşın üstünde görünüyor. Hepsi implantların kullanılmaya başlanmadığı bir dönem için çok hoş ve çekici kıvrımlara sahip. Erkek öğretmenlerin hepsi açık bağırlarıyla eğlence sunucularını andırıyor. Film başladığı kadar hızlı bir şekilde sona eriyor. (daha&helliip;)


14
Eyl
2015

Eurosleaze Sinemasında BDSM

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Fifty Shades of Grey (2015)

Sosyal medya ve geleneksel medyadaki mevcut trendler/güncellemelere ve karşınıza çıkabilecek herhangi popüler kültür ya da kitlesel ticaret unsuruna dayanarak BDSM’nin yepyeni bir şey olduğunu varsayabilirsiniz. Ya da en azından sinema ve popüler sanattaki etkisinin sonunda hissedildiğini düşünebilirsiniz. Bunlardan ilkinin doğru olmadığını biliyoruz, insanlar tarihin başlangıcından beri birbirlerine keyifle teslimiyet ve hakimiyet gösteriyorlar. Ve ister inanın ister inanmayın ikincisi de doğru değil. BDSM birçok ülkede, türde ve yapımda yıllardan beri sinemanın bir unsuru olmuştur. Porno filmlerden animasyona, türe özgü sinema tuhaflıklarına ve popüler kültür erotik gerilim filmlerine BDSM sinemaya seyircinin kabul edeceğinden daha fazla işlemiştir.

Cruising, Secretary ya da yakın zamanda gösterime giren The Duke of Burgundy gibi filmlerin bir hayranı olarak BDSM’nin popüler sinemadaki kabulüne işaret eden önemli ve tanımlayıcı bir alana odaklanmak istiyorum: Eurosleaze. Bu terim sıklıkla kullanılıyor ama her zaman doğru anlamda değil, ve burada exploitation alt türleri ile kategorize edilen ve ağırlıklı olarak cinsel içeriğe odaklanan Avrupa menşeli filmleri ele alıyoruz. Bu kapsamlı bir liste olmasa da BDSM bakımından daha ezoterik ve tatmin edici bir içeriğe açılan bir kapı olması amaçlanmıştır. (daha&helliip;)


9
Ağu
2015

Schoolgirl Report (1970)

XXX kategorilerinde yayınlandı.

Schoolgirl-ReportPornografiyi daha farklı ve saygıdeğer bir şekilde giydirmek erotik sanatın uzun süredir devam eden bir geleneğidir. Avrupa’da 1970lerde aşırı müstehcen Amerikan pornografisinin benzerleri göreli olarak daha azdı ve her ülkenin sinematik müstehcenliğini örtmek için tercih ettiği kendine has bir yöntem bulunuyordu. İngiliz pornografisi hem “abartılı” tavırları yeren hem de entelektüellikten uzak müzikhol tarzında komediyi tercih ediyordu. Fransız pornosu bir Sanat maskesi takınmıştı. İtalyanlar her şeyde olduğu gibi o anda hangi yaklaşım daha karlı ise onu benimseme eğilimindeydi, bunu daha cesur ve daha ekstrem bir biçimde yapmaları ise tek farkıydı. Batı Alman pornosu ise muhtemelen diğer hepsinden daha garip bir göstermelik hikayeye sahipti. Batı Almanya’da porno bir toplumbilimi kisvesi altındaydı!

Elbette bütün Batı Alman pornolarından bahsetmiyorum. Alman seks komedileri ve müstehcen Alman gençlik melodramları yaygındı ve cinsel olarak tatmin olmayan Alman ev hanımlarının terapi niteliğindeki bir ya da bir düzine ilişki ile hayatlarını ele aldıkları filmler mevcuttu. Ancak Alman pornografisini gerçekten Alman yapan tür Sexposé idi. İtalyan Mondo filmlerinin Alman kuzenleri olan bu filmler Batı Almanya toplumunun çeşitli kesimlerinde Cinsel Devrimin ilerleyişini anlatıyordu. Kullanılan teknik görünürde gerçek hissi yaratan ve kadınlarla sokak röportajları ile genellikle bir tek demografik grup ya da yerleşime odaklanan sözde vaka çalışmalarının dramatizasyonlarının bir karışımıydı. Bu eğitsel duruş elbette sansür uygulamalarını alt etmek için uzun zamandır kullanılan bir kurguydu ama bu duruşun 70lerin Almanya’sında farklı bir yeri vardı. Alman Sexposé’leri en azından ilk başlarda eğitim çabaları açısından samimiydi ve daha da şaşırtıcı olan ise ulusun cinsel ahlak anlayışında reform yaratma konusuna sempati duymalarıydı. Cinsellikten para kazanıyor olabilirlerdi ama Sexposé’ler çoğu sosyal sorunları istismar eden film kadar küçümseyici değildi. (daha&helliip;)


4
Ağu
2015

Emanuelle e Françoise (1975)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

emanuelleefrancoiselesoYönetmen D’Amato’nun Laura Gemser ile birlikteliği öncesinde çekilen ve gerçekten bir Emanuelle filmi olmayan bu tuhaf erotik intikam gerilim filmi D’Amato’nun tutarlı ve hayalperest anlatımlarından biridir. Hikaye oldukça sade – genç model Francoise, aşağılık sevgilisi Carlos tarafından istismar edilmiş ve ihanete uğramıştır ve nihayetinde çektiği acı dayanılmaz hale gelerek kendisini bir trenin altına atar.  Francoise’in ablası Emanuelle bu acı hikayenin tamamını kardeşinin ardında bıraktığı bazı mektuplardan öğrenir ve bu aşağılık adam ile ödeşmek için işe koyulur. Onu baştan çıkarır, onu uyutur ve oturma odasında bulunan ve solo erotik şovlar, lezbiyen ilişkiler ve eğlence düşkünlerinin de katıldığı halüsinojenlerin etkisi altında kurgulanmış bir yamyam şöleninde grup seks alemlerini izlemesine izin verdiği çift taraflı aynanın ardında zincirlenmiş bir şekilde onu hapseder.

Bu çift yönlü ayna olağanüstü bir imgedir ve filmin anlamı bakımından merkezi öneme sahiptir. Carlos’un Francoise’e karşı tutumu düşüncesiz ataerkil istismardır; Emanuelle –feminist bir gazeteci- daha önce “kadınların kadınlıklarını kaybetmemeleri” temalı bir kadın hareketine katılmıştır –ondan intikamını almak için bütün feminen araçlara başvurur. Carlos’un aynalı ekranın ardındaki izole mahkumiyetinde, tıpkı pornografide olduğu gibi kadınların her türlü cinsel faaliyette bulunmasını izleyebildiği ama onlara katılamadığı ve dahası kaçış çabalarını bu faaliyetleri izleme dürtüsü ile ertelediği yalnız ve tatmin olamamış bir erkeğin durumunu işaret eden bir şey vardır. Yamyam şöleninin korkunç görüntüsü –D’Amato’nun eserleri için merkezi bir görüntü- insanların hayatta kalabilmek için insan eti yediği ve kan içtiği bir dünyayı, modern toplumumuzun rekabet dolu dünyasını resmetmektedir. Karanlık dünyasında güçsüz kalmış Carlos çıplak Emanuelle’i bir satır ile öldürmenin hayalini kurmaktadır ve (birçok güçsüz erkeğin kadın hareketlerinin onları içine düşüreceğini düşündüğü hadım edilme durumundan kıl payı kurtularak) özgür kaldığında gerçekten de Emanuelle’in ölümüne neden olur. Ancak polisten saklanmak için aynanın arkasına geçen Carlos kendisini ölüme terkedilmiş bir şekilde hapsolmuş olarak bulur –şiddete başvurarak planladığı kaçışı yeniden hapsolmasına neden olmuştur ve Edgar Allen Poe tarzı bir son ile açlık ve susuzluktan ölecektir. (daha&helliip;)


2
Şub
2015

Weather Woman (1995)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Weather Woman (1995)“Weather Report Girl” adlı mangadan ilham alınarak yapılmış olan bu film, Japonya’da Otenki – oneesan adıyla vizyona girmiş. Oslo Uluslararası Film Festivali’nde ödül almış ve başka festivallerde de yer almış. 1996 yılında ise nihayet tozlu raflardan alınarak sinemalarda da seyircilerle buluşmuş. Aynı zamanda 1996 yılında Japonya’da gişe hasılatında en başarılı olan filmlerden biri.

Bünyesinde Japon filmlerinin klasik unsurlarını görebiliyoruz : erotizm, dövüş sanatları ve müzik gibi. Bunun yanında, vizyona girdiği dönemde diğer filmlerin arasından sıyrılıp ön plana çıkmayı başarmış ve genelde olumlu eleştiriler almış.

Konusunu ve içeriğini biraz incelersek, başrolde Keiko Nakadai adlı karakter var. (Japon softcore kraliçesi Kei Mizutani tarafından canlandırılmış.)

Filmin adından da görüldüğü gibi, hava durumu sunucuları başroldeki karakterleri oluşturuyor. Zamanla, Keiko bununla kalmıyor ve tüm gazetelerde onunla ilgili haberler çıkıyor.

Japonlarla ilgili her şeyde olduğu gibi bu filmde de envai çeşit enteresanlık bulunmakta. Gerçekten iyi bir “kötü film” olduğunu da söyleyebiliriz. Komedi, softcore, aksiyon ve bazen de müzikal olmak üzere farklı türleri bir arada bulundurması da ilgi çekici bir unsur.  Ayrıca öyle bir hız yakalanmış ki filmin süresi boyunca sıkılmıyorsunuz çünkü eğlendirmeye yetecek kadar eğlence unsuru barındırıyor. Tabi ki öneriyoruz. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni