iyiköfüfilm

8
Oca
2015

Henry: Portrait of a Serial Killer (1986)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

henry portrait of a serial killer

John McNaughton‘ın yönetmenliğini yaptığı Henry: Portrait of a Serial Killer (1986) adlı kült korku-gerilim filminde Michael Rooker (Henry), Tom Towles (Otis), Tracy Arnold (Becky) gibi oyuncular yer alıyor.

Henry ve Otis hapishaneden çıktıktan sonra aynı evi paylaşmaya başlarlar. Otis’in kız kardeşi Becky de sevgilisinden ayrılıp bir süreliğine yanlarına taşınır. Otis’in biraz aklı gidiktir ve sapkın davranışları vardır. Henry ise sakin kendi halinde biri gibi görünmektedir. Ama aslında o bir seri katildir. Aralarında geçen bir tartışma sonucu bu iki arkadaş sakinleşmek için içmeye giderler ve Henry gerçek yüzünü gösterir. İki kadını, Otis’in gözleri önünde öldürür. Otis, bu sebepsiz cinayeti başta yadırgasa da sonrasında hoşuna gider ve Henry ile beraber hiçbir mantık içermeyen vahşi cinayetlere başlarlar.

Henry Lucas’ın gerçek hayat hikayesinden uyarlanan bu düşük bütçeli filmde isimsiz oyuncular yer almıştır. Yakın zamanda The Walking Dead dizisinde canlandırdığı Merle Dixon karakteriyle de adından sıkça söz ettiren Michael Rooker‘ın rol aldığı hem ilk film hem de ilk başrol… Filmdeki kurbanları canlandıranlar ise çoğunlukla set ekibi, akraba ve arkadaşlar arasından seçilmiş.

Henry: Portrait of a Serial Killer filmi, şiddet ve cinsellik sahnelerinden dolayı birçok sahnesi kesilmiştir ama yine de filmden rahatsız olan çok olmuştur. Ancak yıllar sonra sansürsüz kopyalar piyasaya çıkabilmiştir. Ne kadar rahatsız edici sahneler içerse de filmde hayat hikayesi işlenen Henry Lee Lucas ve Ottis Toole‘un gerçek hikayelerinin yanında filmin hafif kaldığını bile söyleyebiliriz. Mesela Becky ile Henry tanıştıklarında Becky’nin 11 yaşında olduğu ve cinayetlerin bazılarının onun gözü önünde yapıldığı veya Otis’in kurbanla işi bittikten sonra onları yediği ve nekrofili hastalığı gibi gerçek detayların filme alınamayacak kadar vahşet içeren olaylar olduğunu da belirtmek gerekir. (daha&helliip;)


31
Ara
2014

Monkey Shines (1988)

Bilimkurgu Filmleri Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Monkey_shinesGeorge A. Romero’nun yönetmenliğini yaptığı Monkey Shines (1988) filmi Michael Stewart’ın aynı isimli romanından uyarlandı. Filmde Jason Beghe (Allan Mann), John Pankow (Geoffrey Fisher), Kate McNeil (Melanie Parker), Stanley Tucci (Doktor John Wiseman), Janine Turner (Linda Aikman), Christine Forrest (Maryanne Hodges) gibi oyuncular yer alıyor.

Allan, sabah koşusu sırasında bir kaza geçirir ve ölümden döner. Kurtulması bir mucizedir ama başından aşağısı felç olur ve mükemmel hayatı altüst olur. Annesi, bütün evi engellilere uygun olan malzemelerle donatır ve bir bakıcı tutar. Ama Allan hayatından hiç de memnun değildir. Sevgilisi Linda onu terketmiştir. Onun iyiliği için de olsa her şeyine karışan bir annesi ve huysuz bir bakıcısı vardır. Allan’ın arkadaşı olan bilimadamı Geoffrey, üniversiteye bağlı olarak maymunlar üzerinde deney yapmaktadır ve en zeki denek maymunu olan Ella’yı Allan’a hediye eder. Baştan her şey iyi gider ama Allan’ın arada tutan sinir krizlerini Ella ciddiye alır ve sahibini kızdıran herkesi öldürmeye başlar.

Zombi filmleri (Night of the Living Dead, Dawn of the Dead, Day of the Dead) ile tanıdığımız George A. Romero’nun yönetmenliğini yaptığı Monkey Shines, vizyona girdiğinde gişede pek de başarılı olmamış ve yapım şirketini zarara uğratmıştır. Yönetmen hep zombi filmleriyle anılsa da farklı içerikteki korku filmleri de çekmiştir.  (daha&helliip;)


13
Tem
2014

Eyes of Laura Mars (1978)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Eyes of Laura Mars (1978)Irvin Kershner yönetmenliğini yaptığı Eyes of Laura Mars (1978) adlı korku-gerilim filminin kadrosunda Faye Dunaway (Laura Mars), Tommy Lee Jones (John Neville), Brad Dourif (Tommy Ludlow), Rene Auberjonois (Donald Phelps), Raul Julia (Michael Reisler) gibi oyuncular yer alıyor

Laura Mars, şiddet ve erotizmin yer aldığı fotoğraflar çekmektedir. Bu tarzı onu ne kadar popüler yapsa da bir o kadar da tarzı yüzünden ahlaksızlık ve kadın düşmanlığı ile suçlanarak nefret toplamaktadır. Laura Mars’ın beraber çalıştığı kemikleşmiş ekibi tek tek cinayete kurban gitmeye başlayınca işler daha çok karışır. Çünkü Laura Mars bu cinayetleri görmektedir. Ayrıca çektiği fotoğraflar eskiden işlenmiş ve basına sızdırılmayan cinayetlerin birer kopyası olunca şüpheler ona çevrilir. Her geçen gün ekipten biri daha eksilmektedir. Dedektif John Neville’ın, bu olayı çözmesi için Laura Mars ile işbirliği yapması ve ona güvenmesi gerekecektir.

Eyes of Laura Mars, 70’lerin sonunda çekilen bir film olduğundan olsa gerek 80’ler havası hakim. Filmin en önemli karakteri olan Laura Mars, istem dışı arkadaşlarının ölümlerini zihninde görsel olarak canlandırabiliyor olsa da onların hayatlarını kurtarabilmesine olanak sağlamaz. Çünkü olanları cinayetin işlendiği sırada gördüğü için o yardıma gelene kadar zaten kurbanlar ölmüş oluyorlar. Bu da filmi kısır bir döngüye sokuyor. Ayrıca Laura Mars’ın bu yeteneğinin de nereden geldiği filmde açıklığa kavuşmuyor ve katille arasında da mantıklı bir bağ yok. Bu da film bittiğinde olayları tam olarak sindirmemize yol açıyor. (daha&helliip;)


14
May
2014

Aşka Susayanlar, Seks ve Cinayet (1972)

Giallo Yeşilçam kategorilerinde yayınlandı.

aska-susayanlar-seks-ve-cinayet“Giallo” İtalyanlara özgü bir tür olsa da Yeşilçam da buna kayıtsız kalmamıştır. Kalıcı bir izlenim bırakabilmesi için bir giallo’nun özel bir şeye ihtiyacı vardır. Örneğin, etrafta hiçbir ağaçtan iz yokken ağaçtan atlayarak insanlara saldıran bir katil.

Aşka Susayanlar, Seks ve Cinayet, giallo türü için çıtayı yükseltmiş filmlerden biri olan The Strange Vice Of Mrs. Wardh‘ın birebir yeniden çevrilmiş Türk yapımı versiyonu. Ancak Strange Vice bir E.T. ya da Ghostbusters değil -araklanmış Türk yapımı filmlere genelde malzeme olan dünya çapında fenomen haline gelmiş filmlerden değil. Diğer bir deyişle Strange Vice‘ı uyarlamak License To Drive‘ı uyarlamak gibidir. Her iki film de küçük bir grup için başyapıt olsa da geniş yankı uyandırmaz. Yapımcıların 1962 hiti “Sealed With A Kiss”i filmin müzikleri arasına eklemelerinin nedeni de muhtemelen budur. İnsanları bir şekilde çekmek zorundasınız.

Siyah bir trençkot, siyah eldivenler, siyah fötr şapka giyen ve güneş gözlükleri takan bir adam kareye girer ve çıplak kadınları jiletle öldürür. Çıplak kadınlar çıplaktır çünkü hiçbirisinin iç çamaşırına verecek parası yoktur. Bu sırada, Mine isimli bir kadın Meriç isimli bir adamla evlidir ama bu cinsellikten yoksun bir evliliktir. Tarık isimli bir tecavüzcüyle bir zamanlar yaşadığı sadomazoşist ilişki Mine’nin aklından çıkmamaktadır. Katilin ise bunlarla hiçbir alakası yoktur. Çok geçmeden modern dans partileri yapılır, gece yarısı karanfiller dağıtılır, insanlar birbirini aldatır, silahlar sıkılır, sinir krizleri geçirilir, parendeler ve uçan tekmeler atılır. Eğer bütün bunları takip etmek zor geldiyse endişelenmeyin. The Strange Vice Of Mrs. Wardh‘ı seyredebilirsiniz ve bu film yine de size anlamlı gelmeyecektir. (daha&helliip;)


11
Kas
2013

Island of Death (1976)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

ISLAND_OF_DEATHYunanca orijinal isminin çevirisi “Children of the Devil” olan film, Nico Mastorakis’in yönetmenliğini yaptığı bir istismar filmi. Island of Death isminin yanı sıra Devils in Mykonos ve A Craving For Lust isimleriyle de bilinen film, 1974 yapımı The Texas Chain Saw Massacre’ın yakaladığı finansal başarıdan etkilenerek piyasaya sürülmüş.

Island of Death; içinde seks, işkence, ırkçılık, cinsiyetçilik, homofobi, hippiler, çıplaklık, gay ve lezbiyen ilişki, tecavüz, uyuşturucu, hayvanlarla cinsel ilişkiyi barındıran, daha ne olsun dedirten bir film. Bir istismar filmine ait her unsuru içeren film, yeni evli bir çift kılığında Yunan adası Mykonos’u ziyaret eden iki kardeşin, günahkar ya da sapkın olduğunu düşündükleri kişileri öldürmelerini anlatıyor.

İngiltere’de yayınlanan yasaklı Video Nasty listesinde yer alan Island of Death, yönetmenin para kazanmak amacıyla, ticari bir kaygıyla yaptığı bir film. Seyirciyi şaşırtacak birçok sahneye sahip film, birçok izleyeni rahatsız edecek türden cinsellik ve şiddet içeriğine sahip. Bu sebeple Video Nasty listesinde olma sebebini daha iyi anlıyorsunuz. Filmde birçok cinayet sahnesi var ve bazıları oldukça yaratıcı. Başrol kadın oyuncusunu ise tüm film boyunca herhalde yaklaşık 5 dakika boyunca giyinik görmek mümkün. Oyunculuklar için çok kötü demek haksızlık olur, ayrıca film geçtiği mekan açısından oldukça tatmin edici.

Bir istismar filminin olmazsa olmaz neredeyse tüm unsurlarının bir arada kullanıldığı filmde hiçbir limit yok. Fakat gore sahneler bekleyenleri hayal kırıklığına uğratabilir. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni