iyiköfüfilm

11
Kas
2013

Island of Death (1976)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

ISLAND_OF_DEATHYunanca orijinal isminin çevirisi “Children of the Devil” olan film, Nico Mastorakis’in yönetmenliğini yaptığı bir istismar filmi. Island of Death isminin yanı sıra Devils in Mykonos ve A Craving For Lust isimleriyle de bilinen film, 1974 yapımı The Texas Chain Saw Massacre’ın yakaladığı finansal başarıdan etkilenerek piyasaya sürülmüş.

Island of Death; içinde seks, işkence, ırkçılık, cinsiyetçilik, homofobi, hippiler, çıplaklık, gay ve lezbiyen ilişki, tecavüz, uyuşturucu, hayvanlarla cinsel ilişkiyi barındıran, daha ne olsun dedirten bir film. Bir istismar filmine ait her unsuru içeren film, yeni evli bir çift kılığında Yunan adası Mykonos’u ziyaret eden iki kardeşin, günahkar ya da sapkın olduğunu düşündükleri kişileri öldürmelerini anlatıyor.

İngiltere’de yayınlanan yasaklı Video Nasty listesinde yer alan Island of Death, yönetmenin para kazanmak amacıyla, ticari bir kaygıyla yaptığı bir film. Seyirciyi şaşırtacak birçok sahneye sahip film, birçok izleyeni rahatsız edecek türden cinsellik ve şiddet içeriğine sahip. Bu sebeple Video Nasty listesinde olma sebebini daha iyi anlıyorsunuz. Filmde birçok cinayet sahnesi var ve bazıları oldukça yaratıcı. Başrol kadın oyuncusunu ise tüm film boyunca herhalde yaklaşık 5 dakika boyunca giyinik görmek mümkün. Oyunculuklar için çok kötü demek haksızlık olur, ayrıca film geçtiği mekan açısından oldukça tatmin edici.

Bir istismar filminin olmazsa olmaz neredeyse tüm unsurlarının bir arada kullanıldığı filmde hiçbir limit yok. Fakat gore sahneler bekleyenleri hayal kırıklığına uğratabilir. (daha&helliip;)


10
Kas
2013

Student Bodies (1981)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

student-bodies-1981Mickey Rose’un hem senaryosunu yazıp hem de yönetmenliğini üstlendiği Student Bodies bir komedi filmi. Halloween, Friday the 13th, Prom Night gibi slasher filmleriyle dalga geçen film, türünün ilk örneklerinden birisi. Filmin oyuncu kadrosunun birçoğunu ise daha önce ve sonrasında başka hiçbir filmde yer almayan, ilk ve son oyunculuk deneyimlerini yaşayan oyuncular oluşturuyor.

Korku filmlerini tiye alan filmlerinin ilklerinden olan Student Bodies, yakaladığı başarıyı büyük ölçüde içerdiği seks üzerine mizaha borçlu. Ayrıca slasher filmlerinin sahip olduğu klişeleri de kullanarak, bunları mizahla harmanlayarak izleyiciye sunuyor. Bol kanlı sahneler, seks, aptal karakterler ve mantık eksikliği filmi eğlenceli kılan belli başlı unsurlar arasında.

Bir seri katil, lisede okuyan genç kızlara musallat olmuştur ve onları aynı zamanda röntgenlemektedir. Kendisine “the breather” ismini veren bu seri katil, kurbanlarını telefonla taciz etmekten çok hoşlanır fakat gençleri seks yaparken görmek onu deli eder. Kadın kurbanlarını öldürmek için raptiye gibi garip objeler kullanırken, erkek kurbanlarını ise canlı canlı çöp torbalarına koymayı tercih eder. Siyah galoş ve yeşil lastik eldiven giyen seri katil olarak Toby suçlanmaktadır. Bunun sebebi ise Toby’nin seks hayatının olmamasıdır ve her cinayet mahallinde ortaya çıkınca cinayetlerin şüphelisi olur.

İzleyiciye Scary Movie’nin 80’li yıllarda çekilmiş bir versiyonu izlenimini veren Student Bodies, özellikle kapak resmi ile seksi bir film izleyeceğiniz imajını verse de filmle ilgili en seksi şeyin afişi olduğunu söyleyebilirim. (daha&helliip;)


22
Ara
2012

Maniac (1980)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Yönetmenliğini William Lusting’in yaptığı Maniac, gösterime girdiği yıllarda oldukça tepki çekmiş, şuan için kült bir mertebeye erişmiş bir seri katil filmi. Filmin başrolünde yer alan ve Frank Zito karakterine hayat veren Joe Spinell aynı zamanda filmin senaristleri arasında yer alıyor.

Frank Zito orta yaşlı, sahibi olduğu apartman dairelerini kiraya veren bir adamdır. Çocukluğunda yaşadığı olayların etkisiyle psikopat bir ruh haline bürünen adam,  genç ve yalnız kadınları öldüren bir seri katildir. Kadınları vahşice öldürdükten sonra ise tatmin olmayıp onların kafa derilerini yüzer ve kıyafetlerini de alıp evinde bulunan ve sayıları günden güne artan cansız mankenlerine giydirir. Bir gün, fotoğrafının bir moda fotoğrafçısı olan Anna tarafından çekildiğini görür. Kadını takip eder fakat kadından etkilenmiştir. Belki de Anna onu bu yoldan döndürecek olan kişidir ya da bir diğer kurbanı olacaktır…

Gore sahnelerin fazlaca yer aldığı Maniac, çoğu eleştirmen tarafından en rahatsız edici filmler içinde gösteriliyor. Oldukça soğukkanlı bir şekilde işlenen cinayetler son derece acımasız ve kanlı. Şiddetin bir bakıma pornografik tasviri de olan Maniac’da Joe Spinell psikopat katil Frank Zito karakterinde çok başarılı. Frank’in kadınları öldürüşünü oldukça detaylı bir şekilde izleyiciye yansıtan film, sadece Zito’nun dünyasında geçiyor. Çünkü filmde onun dışında gördüğümüz hiç kimse bir karaktere dönüşemeden öldürülüyor. Ayrıca seri katil filmlerinde görmeye alışık olduğumuz katili yakalamaya çalışan ya da onu durdurmaya çalışan bir karakter de yok bu filmde. (daha&helliip;)


1961 yapımı bir B korku filmi olan The Beast of Yucca Flats’in başrolünde Tor Johnson isimli, İsveçli eski bir güreşçi yer alıyor. Filmin senaryosu ve yönetmenliği ise Coleman Francis’e ait. Film, bazı eleştirmenlere göre gelmiş geçmiş en kötü bilim kurgu-korku filmi, hatta Ed Wood’un Plan 9 From Outer Space’inden bile kötü olduğunu savunan sinema eleştirmeni sayısı hiç de az değil.

Filmin hem senaristliğini hem de yönetmenliğini üstlenen Coleman C.Francis kariyerine birçok işi sığdırmayı başarmış insanlardan biri. Yönetmenlik, senaristlik, yapımcılık ve aktörlük yapmış olan Francis, yaptığı tüm işler içerisinde yönetmenlik serüveni içinde yer alan üç filmiyle ismini daha çok duyurmuş. Yönetmenlik kariyerinin ilk filmi olan The Beast of Yucca Flats’den sonra 1963 yılında The Skydrivers ve 1966 yılında da Night Train to Mundo Fine filmlerinin 1994 yılında Mystery Scince Theater 3000’de (Mystery Science Theater 3000, 1988-1999 yılları arasında Amerika’da gösterilmiş bir TV serisi, özellikle bilim kurgu B filmlerinin gösterildiği bir program) gösterilmesinin ardından, tüm zamanların en kötüleri içinde kendine yer bulmasının yanı sıra kült olarak nitelendirilebilecek bir mertebeye de erişmiş. The Beast of Yucca Flats, IMDB Bottom listesinin 19.sırasında yer almasının yanı sıra, yönetmenin diğer iki filmi de bu listeye üst sıralardan girmeyi başarmış. Night Train to Mundo Fine 8.sırada, The Skydrivers ise 9.sırada yer alıyor.

Filmin başrolünde yer alan Tor Johnson ise profesyonel güreş hayatının ardından sinemaya geçiş yapmış bir oyuncu. (daha&helliip;)


22
Ağu
2012

Sleepaway Camp (1983)

B-Film Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

1983 yapımı olan Sleepaway Camp, 80’li yılların b- slasher filmlerinin en önemlilerinden biridir. Robert Hiltzik’in yazıp yönettiği  bu kült yapım, “Sleepaway Camp” serisinin ve Angela Baker efsanesinin başlangıcıdır. Gençliğin eğlence merkezi olan yaz kampı rüyası, bu filmde kan gölüne döner.  “Jaws” seyreden her çocuk, nasıl denize girmeye çekinirse “Sleepaway Camp” da kamp yapmaya giden her ergenin aklına düşebilir.

Film, trajik bir bot kazası sahnesiyle başlar. Bu olaydan yıllar sonra,  kafa ayarlarıyla oynanmış çatlak hala Martha (Desiree Gould) ile karşılaşırız. Slasher dünyasının en sinir bozucu karakterlerinden biri olan Martha, oğlu Ricky (Jonathan Tiersten) ve kuzeni Angela’yı (Felissa Rose) yaz kampı olan Camp Arawak’a gönderir.  Sessiz ve utangaç yapıdaki Angela ile uğraşan kamptaki her karakter,  yapımcıyla uğraşmış gibi tek tek cinayete kurban gider. Bir grup aklı havada ergenin kamp havasında eğlenmesine ve Angela’yı her fırsatta aşağılamasına dayanamayan katilimiz, akla hayale gelmeyecek tekniklerle adam öldürmektedir. Koyun bakışlı, yere bakan yürek yakan Angela  ile dalga geçen herkes, filmde er geç cezalandırılır.

Serinin ilk filminde ölümler, başta şaka gibi gelebilir. Çekirdek çitleme hızında tek tek indirilen şımarık kamp gençlerinin ya da istismarcı kamp büyüklerinin ortadan kaybolması, ergenliğin hizaya getirilmesi söz konusudur. Sleepaway Camp, filmi, kamp ateşinde eğlenen gençliğin korkulu rüyasıdır. İkinci film olan “Sleepaway Camp 2 / Unhappy Campers” da kamp ateşinde korku hikayesi anlatan gençlerin ilk filmde olanları anlatmasıyla başlar.  Michael A. Simpson tarafından çekilen ikinci ve üçüncü (Sleepaway Camp 3 / Teenage Westeland) filmlerinde Angela Baker karakteri, şarkıcı Bruce Springsteen’in kardeşi Pamela Springsteen tarafından canlandırılır. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni