Belki de aynı nesildeki çoğu filmi ezip geçebilecek kapasitede olsa da seksenli yılların diğer gençlik komedileri arasında silik duran Three O’Clock High’ın kendine has bir hayran kitlesi var. Kadrosunda pek fazla tanınmış oyuncuyu barındırmasa da oyuncuların çoğunun iyi iş çıkardığı film türün klişelerine ve bu klişelerdeki basmakalıp tipleri de gayet güzel bir şekilde ele alıyor. Mesela Ferris Bueller’s Day Off (bizde bilinen ismiyle Okuldan Kaçtığım Gün) filminde kötü adam modunda gezen okul müdürünü neden o kadar kötü gösterdiklerini bir türlü anlayamamıştım. Adam sonuçta işini yapıyordu. Ferris ise türlü şerefsizlikler ve çakallıklarla filmin kahramanı haline geliyordu. Aslında olay filmin sabit bir antagonistten mahrum olmasıydı diyebiliriz. Three O’Clock High’da abartı olaylar (fazla) yok. Karakterler inanılır tipler. Olaylar da çok azı dışında inanılmayacak şeyler değil.
Filmin ana karakteri okul kantininden sorumlu olan, çalışkanlık ve disiplin abidesi olan Jerry Mitchell adlı karakter. Jerry Mitchell’ı Casey Siemaszko adlı oyuncu canlandırıyor ki kendisini Geleceğe Dönüş serisinin ilk iki bölümünde Biff Tannen’ın yancılarından 3-D olarak hatırlayabilirsiniz. 3-D hangisiydi derseniz, hani sürekli anaglifik 3-D gözlükle gezen genç vardı ya, işte o. Basmakalıp karakterler demiştim, Jerry’nin etrafına iki tane bunlardan yerleştirmişler. Birincisi inek gibi görünüp de aslında aklında kırk tilkinin gezdiği (ve hatta kırkının da kuyruğunun birbirine değmediği) kankası, ikincisi ise Jerry’den birkaç yaş ufak olup da yaşından büyük laflar eden kız kardeşi. Jerry okula gittiğinde herkes o gün okula yeni başlayacak olan bir öğrenciden, Buddy Revell’den bahsetmektedir. Sırf kendisine dokunduğu için birinin boynunu kıran, öğretmenlerini döven, tam bir psikopat olan Buddy’nin ünü okula yayılınca öğretmenlerden biri Buddy hakkında okul gazetesine bir tanıtım yazısı yazılmasını söyler. Bunu yazacak kişi ise bahtsız bedevi modundaki Jerry’dir. Kendisine verilen görevi duyunca vücudunun güney bölgesinden “Joseph Joseph” sesleri gelen Jerry tuvalete kaçar, orada Buddy ile karşılaşır ve kazara Buddy’ye dokunma gafletinde bulunur. Buddy tarafından biraz hırpalandıktan sonra duyduğu cümle ise gününü kabusa çevirirken filmin de konusunu oluşturmaktadır: “Saat 3’te otoparkta seninle kavga edeceğiz.”
Film boyunca Jerry etrafındakilerin yardımıyla bu kavgadan kaçmak/kurtulmak için elinden geleni yapıyor. Zaten film de yaklaşık 8 saatlik bir zaman dilimi içinde geçtiğinden dolayı ortaya hızlı ve kopmadan kolayca izlenebilen bir film çıkmış. Buddy Revell rolündeki Richard Tyson bu tür gençlik komedileri içinde ayrılabilecek bir karakteri başarıyla canlandırmış. Buddy aslında filmdeki kötü karakter gibi görünse ve çok fazla sahnede karşımıza çıkmasa da derinliği olan ve üzerinde konuşulabilecek bir karakter. Daha önce yazısını yazdığım He Knows You’re Alone adlı slasher filminin başrolündeki Caitlin O’Heaney ise filmde küçük bir rolde karşımıza çıkıyor.
Filmde sürekli Jerry’yi bekleyen kaçınılmaz sona dair göndermeler yapılıyor, biyoloji dersinde izletilen videoda yer alan bir akrep tarafından parçalanan cırcır böceği ve edebiyat dersinde öğretmen tarafından okunulan Aşil’in Hektor’u parçaladığı kısım bunlardan en çok göze batanları. Filmdeki yan karakterler de sık sık diğer filmlerde görebileceğiniz tipler. “Okulun en popüler kızı” modundaki Karen, okulun Amerikan futbolu takımında yer alan hayvani sporcu, Jerry’nin ölümünün belgeselini yapmak isteyen ve filmlerle kafayı bozmuş iki öğrenci ve daha niceleri. Filmi izlerken bir yandan da seksenli yıllardaki Amerikan gençlik filmlerindeki stereotip karakterlerden oluşan bir geçit törenini izliyormuş gibi hissetmeniz mümkün. Bu arada filmin yapımcısı Steven Spielberg olmasına rağmen jenerikte isminin geçmesini istememiş.
Derinden seksenli yıllar ruhunu izleyebileceğiniz bir gençlik komedisi olan Three O’Clock High, o yılların filmlerini hala zevkle izleyip de kaçırmış olanlar için bulunmaz bir hazine niteliğini taşıyor. Özellikle Jerry’nin okuldan sonra cezaya kalmak için uğraş vererek yaptığı kitap incelemesi kısmı harika.
Yazan: Mert Kutay (mert@iyikotufilm.com)
Yorumunuz: