Taxi Zum Klo, senaryosu ve yönetmenliği Frank Ripploh’a ait otobiyografik bir film. Kısmen yönetmen Frank Ripploh’un kendi hayatını anlattığı filmde başrolü yine kendisi oynuyor. Filmin geçtiği dönemde, Batı Berlin’deki gay kültürünü ele alan Taxi Zum Klo, bir okulda öğretmenlik yapan gay Frank’in hayatını konu alıyor. Okuldan gay olduğunu saklayan Frank, dışarıda seks için pusuya yatmışken Bernd (Bernd Broaderup) ile tanışıyor ve birbirlerine aşık oluyorlar. Fakat bu ilişki de Frank’i seks arayışından vazgeçirmiyor.
Modern, şehirli gay yaşamını tasvir etmesi açısından yapıldığı dönem itibariyle bir nevi çığır açan film, özellikle 70’lerin sonunda ortaya çıkan gay filmleri furyasının da öncülerinden. Yönetmen Ripploh’a göre Berlin devasa bir seks oyun alanı. Caddelerinde, tuvaletlerinde, garajlarda her tür olayla karşılaşabileceğiniz ve bir süre sonra bunun sizi şaşırtmayacağı bir şehir. Caddelerinde gezmenin kendisi için başlı başına bir macera olduğunu söyleyen yönetmen, filmde de bu hareketi ve canlılığı yansıtıyor.
Film yukarıda da bahsettiğim gibi aktif bir seks hayatı olan, filmlere meraklı bir gay olan Frank’i konu alıyor. Frank bir okulda öğretmen ve özel hayatıyla öğretmenlik hayatını mümkün olduğunca ayrı tutmaya özen gösteriyor. Fakat bazen seks arkadaşı arayışı içindeyken öğrencilerin sınav kağıtlarını tuvalette de okumuyor değil. Birbirlerine aşık oluyorlar. Bernd Frank’e göre bu ilişkide daha özenli ve duyarlı iken, bir süre sonra Frank sıkılıyor. Bundan sonrasını, ikilinin ilişkilerinin nasıl gideceğini, Frank’in okul hayatıyla özel hayatı arasındaki ayrımı koruyup koruyamayacağını izleyip görün.
Taxi Zum Klo’da kendi hayatını oynayan Frank Ripploh’un yanı sıra, kendisinin gerçek yaşamından arkadaşları ve sevgilisini de izliyoruz. Her ne kadar bu filmi oldukça gerçekçi kılsa da, geçişlerdeki anilik ve zaman zaman mantıksızlık bu gerçekçiliği yitirmesine sebep oluyor.
Film gay sineması için oldukça önemli bir film. Üzerinden 30 yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen, hala ağır bir yükün altında. Frank Ripploh’un bu kaotik, düşük bütçeli, hardcore gay seks filmi bütün bunların yanı sıra içinde mizah unsurları da barındırıyor. Film için bazı yerlerde geçen seks komedisi tanımı tam oturmamakla beraber, ancak kara komedi tanımı yerinde olabilir.
Aids öncesi dönemin son evrelerinde çekilen film, aslında sadece bir seks filmi olarak algılanmamalı. Bir gayin yaşamından kesitlerin sunulduğu, otobiyografik bir belge niteliğindeki film hala günümüz izleyicisinin ilgisini çekebilecek değerde.
Tolga Demirtaş (tolga@iyikotufilm.com)

Yorumunuz: