Korku filmi parodileri yeni bir şey sayılmaz, bir Abbot ve Costello filmi (örnek olarak Hold That Ghost,1941) izlemiş olan herhangi birinin size söyleyeceği gibi. Birçok film – 1930ların “eski karanlık ev” gerilimleri de dahil olmak üzere – korku ile mizahı dengelemişti. Ancak modern slasher parodilerinin modeli, Psycho’nun gösterime girişinden sonra belirlendi. Filmdeki duş sahnesi o kadar ikonik hale geldi ki sayısını bilmediğimiz kadar çok filmde parodisi yapıldı.
Halloween ve Friday the 13th filmlerinin gösterime girişiyle, 1980lerin başında bu alt türün yeni parodileri de ortaya çıkmaya başladı. Tabi ki, popüler bir türün parodisi yapılmaya başlandığında bu genellikle bir devrin sona erişinin göstergesidir ve bu 1980lerdeki slasher patlaması için gerçekten de doğruydu. Benzer filmlerde acımasızca yorumlanmışken ve izleyenleri güldürmek amacıyla taklit edilmişken nasıl olabilirdi de seyirciler senaryo hilelerinden ve iyi giydirilmiş klişelerden korkmaya devam edebilirlerdi? Bu durum dönemsel olarak lehine sonuçlar da göstererek slasher türünün popülaritesinin bir kanıtı olmuştur.
Student Bodies (1981) alt türün popülaritesinin en üst seviyede olduğu dönemde gösterime girmişti ve sert bir parodiydi. Halloween, Friday the 13th, Jamie Lee Curtis’s Birthday örneklerinde olduğu bir katil gösteriliyordu. Kamera botlarına odaklandığında sakıza basan, kızları kağıt tutacağından patlıcana kadar her şeyle öldüren, erkeklere çöp poşetleriyle işkence yapan ve ekranlı bir “ceset sayıcısı” bulunan.
Alfred Sole tarafından yönetilen – kendisi aynı zamanda Communion adlı 1976 yapımı mükemmel proto-slasher filmini de yapmıştır –Pandemonium (1982) birkaç gencin daha önce cirit ile işlenmiş cinayetlere kurban gittiği bir amigoluk akademisinde geçmektedir. Yaklaşık 20 yıl sonra, Bambi adında, geçmişte dışlanmış olan bir amigo kız akademiyi tekrar açar. Film diğerlerine oranla daha “yıldız oyuncu ağırlıklı” bir kadroya sahip. – Paul Reubens (ününü Pee Wee Herman olarak kazanmıştı) ve Carol Kane (When A Stranger Calls filminde yer almıştı) – Pandemonium’a saçma bir film diyebiliriz ama aynı zamanda eğlenceli. Filmde yakalanmış olan akıllıca noktalardan biri Kanadalı polisin Amerikan şehrinde cinayetleri araştırmasıdır. Bu kendilerini seyircilere Amerikan gibi göstermeye çalışan My Bloody Valentine ve benzeri Kanada slasherlarına bir göndermedir. (Bu durum “Golden Age” döneminde çok görülmüştür çünkü film yapımcıları en büyük seyirci potansiyelinin ABD’de olduğunu anlamış, doğru ya da yanlış da olsa, izleyicilerin Amerikan gençlerini dilimlenmiş ve doğranmış olarak görmeyi tercih edeceklerini varsaymışlardır.)
“The National Lampoon Crew” de slasher parodisi yapmaya yöneldi ve ortaya acınası Class Reunion (1982) çıktı. Bu garip film 1981 yılında çekilmişti, ama 1983 yılına kadar gösterime girmedi. George Kennedy (Just Before Dawn filminden hatırlanabilir) başroldeydi ve karşısında öğrencileri çim biçme makinesiyle kovalayan balkabağı kafalı bir seri katil vardı. “The Looney” ve “The Weirdo” gibi karakterleri olan bu film için her şeyi diyebiliriz ama “ustaca yapılmış” diyemeyiz.
Slasher alt türünün parodileri Killer Party (1986), Return to Horror High (1987) ve John Waters’ın Serial Mom (1994) filmleriyle devam etti.
Ancak, bu parodilerin gerçekten başarıya ulaşanı bir fenomen haline gelen Scary Movie serisiydi. Bu seri 2000 yılında, Scream ve I Know What You Did Last Summer filmlerinin başarısını takiben başlamıştı ve tüm eksik yönlerine rağmen, hicvettiği filmlerden daha fazla gişe hasılatı yapan az sayıdaki filmden biri oldu.
Çeviren : İpek Çakır
- Etiketler: Carol Kane Class Reunion Friday the 13th George Kennedy Golden Age Halloween Hold That Ghost I Know What You Did Last Summer Just Before Dawn Killer Party Pandemonium Parodi filmler Paul Reubens Pee Wee Herman Return to Horror High Scary Movie Scream Serial Mom Slasher Spoofs Student Bodies The National Lampoon Crew When a Stranger Calls
Yorumunuz: