Japon Tomoya Sato’nun 39 dk. Lık uzun kısa filmi L’ılya’nın konusu intihar üzerine kurulu. Filmde ayrıca geleneksel Japon toplumuyla alakalı unsurlar da görmek mümkün.

Sizden beklenenlerin arkasında yatan anlamı anlamaya çalışmak, iletişimi öğrenmek ve duygularınızı ifade edebilmek ama en çok intihar üzerine bir film. Hiç kuşku yok ki intiharın bir ulustaki ortak ruh hali üzerinde güçlü bir etkisi var. L’ılya da 23 yaşındaki bir kadının tamamen kendi istekleri doğrultusunda intihar eden insanların görüntülerini videoya kaydetmesi anlatılıyor. Film iki “müşteri” yle başlıyor. L’ılya için bu dehşet verici şey bir meslek gibi. İnsanları intihardan vazgeçirmek, durdurmak yada onlara yardım etmek gibi şeyler yapmıyor. Tek görevi sadece kaydetmek.Filmin metin analizi yapıldığında tek bir anlam göze çarpıyor; o da L’ılya bütün bu intiharlara maruz kalırken ilk başta çok az bir duygusal etkilenme yaşarken, sonunda bu duygu yerini kişisel farkındalığa bırakıyor. Bu geçiş fotoğrafçı olan erkek arkadaşı sayesinde başlıyor. Erkek arkadaşıyla nazik ve korunaklı bir ilişkisi var.

Erkek arkadaşıyla olan duygusal durumu ve ilişkisinin, kendisine başvuran 29 yaşındaki genç bir kadının yaşadıklarının bir yansıması gibi olduğunu görüyor. L’ılya nın kadınla olan konuşmaları diğerleriyle olmadığı kadar kişiselleşiyor ve birbirleriyle özel konuları da konuşmaya başlıyorlar. Bu kadar zeki ve güzel bir kadının tam olarak da iyi tanımadığı ayrıldığı sevgilisi için intihar etmek istemesine bir türlü anlam veremiyor.

Konuşmalar sonunda fark eder ki kadın ve sevgilisi arasındaki sorun iletişim eksikliği, belki biraz daha fazla konuşuyor ve bir şeyler paylaşıyor olsalar kadın bu durumda olmayacaktır. Bu durum sanki L’ılya ve erkek arkadaşının ilişkisinde olacakların aynada yansıması gibidir. Onların duygusal durumları arasındaki bu bağ L’ılya’nın erkek arkadaşının, kadının intihar filmini izlerken intihar etmesiyle daha da pekişir. İntiharla olan duygusal ilişkisinin daha kişiselleşmeye başlamasıyla gerçekle olan kontrolünü kaybeder ve erkek arkadaşının ve 29 yaşındaki kadının cisimlerini görmeye başlar. Bazen kadının kamerayı ona doğru tuttuğunu ve kendisinin sorduğu gibi ona da aynı soruyu sorduğunu hayal eder: ” intihar etme sebebiniz nedir?”

İntihara olan duygusal yakınlığı kişiselleşerek artmaya başlar ve bir sonraki adımda intihar etmek gelir. 29 yaşındaki kadınla aynı tarzda yapar bunu. Banyoda bileklerini keser. Bu sahne morgda ile kesilir ve L’ılya yı erkek arkadaşının vücudunu teşhis ederken görürüz. Acaba bu morg sahnesi gerçek midir? İntihar girişiminden kurtulmuş mudur yoksa bu sadece bir fantezi midir?

Öteki Sinema‘da yazdığım kendi yazdımdır.