iyiköfüfilm

dracula sucksDracula Sucks, yönetmenliğini (Night Train To Terror adlı filmin bir bölümünü de yönetmiş olan) Philipi Marshak’ın yaptığı oldukça ilginç bir porno parodi.

Film, şaşırtıcı bir şekilde Avrupa’da değil de California çölündeki bir kalede ve 1930’lu yıllarda geçmesiyle Bram Stoker’ın Dracula’sının ucuz bir porno bir uyarlaması. Carfax Abbey adlı bu kale tesadüf eseri bir akıl hastanesinin yanında inşa edilmiş ve Kont Dracula (Jamie Gillis) bu kaleye yerleştiğinde arkadaş canlısı bir komşunun yapacağını yapar ve komşularını ziyaret eder. Akıl hastanesi tek camlı gözlük kullanan Doktor Arthur Seward (John Leslie) ve asistanı Doktor Sybil Seward (Kay Parker) tarafından yönetilmektedir ama Dracula daha ziyade doktorun yeğeni Mina (Annette Haven) ile ilgilenir ve bu nişanlısı Jonathan Harker (Paul Thomas) için kötü bir haberdir. Hastanede ayrıca Doktor John Stoker (John Holmes), Doktor Peter Bradley (Mike Ranger), Betty (Seka) adlı bir hemşire ve Henry (William Margold) adlı ve kafayı elma ile bozmuş bir hademe çalışmaktadır – ve kadro bundan ibarettir!

Dracula’nın kalesinde zaman geçirenler arasında Dracula’nın eski arkadaşı Renfield (Richard Bulik), eşi Irene (Pat Manning) ve azımsanmayacak sayıdaki kadın vampir hizmetkarlar yer almaktadır. Mina’nın arkadaşı Lucy (Serena) ziyarete geldiği zaman Dracula gece vakti onun yanına gider ve onu ısırarak bir vampire dönüşmesini sağlar. Daha sonra John Holmes’un efsanevi penisi de ısırılır ve o da kendisini kontrole gelen hemşireyi ısırır! Tam Dracula ve dostları hastanedeki herkesi birer oyuncak gibi kullanabilecekmiş gibi görünürken Doktor Van Helsing meslektaşı Seward’ı ziyarete gelir ama Dracula Mina’nın elleri arasından kaçmasına izin vermeyecektir… (daha&helliip;)


10
Kas
2016

Dr. Giggles (1992)

B-Film Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

drgiggles_posterDaha çok dizi yapımcısı olarak tanınan Manny Coto’nun yönetmenliğini yaptığı Dr. Giggles (1992) filmi, korku-komedi türünde bir slasher. Çoğunlukla zihinsel ve psikolojik rahatsızlığı olan karakterleri canlandıran, iri cüssesiyle hatırlanan Larry Drake; filmde çılgın doktor Evan Rendell’ı canlandırırken ona, Holly Marie Combs ile Glenn Quinn eşlik ediyor.

Evan’ın annesi kalp rahatsızlığından ötürü vefat eder. Babası Dr. Rendell ise kasabadaki insanların kalplerini söküp eşini yeniden hayata döndürmeye çalışır ama planı suya düşer. Kasaba halkı Dr. Rendell’i öldürür ama Evan’ı bulamazlar. Küçük yaşta anne ve babasını trajik bir şekilde kaybeden Evan, çocukluğunu ve gençliğini akıl hastanesinde geçirir. Evan, doktor olan babasına özenir ama sadece babasının mesleki becerisini değil onun psikopatlığını da kendine misyon edinmiştir. Bir gün hastanedekileri öldürerek kaçmayı başarır. Artık intikam zamanıdır ve Evan, kasaba halkını tek tek tedavi etmeye kararlıdır.

Dr. Giggles, alıştığımız slasher klişelerini komediyle harmanlıyor. Normalde karizmatik bir katil görmeyi beklerken kurbanlarına tuhaf gülücükler saçan iri yarı bir adam karşımıza çıkıyor. Kullandığı her afili cümleyle tıbba gönderme yaparak gönlünde yatan doktorluk aşkını sürekli dile getirmekten geri kalmıyor. Ama hastaları tedavi etmekten çok sağlıklı insanları öldürmeyi tercih eden Evan, doktorluğu biraz yanlış anlamış gibi. Kurbanları üzerinde her seferinde farklı aletler kullanarak adeta izleyiciye tıp eğitimi veren Evan, meslekte çığır açabilmek adına elinden geleni yapıyor.  (daha&helliip;)


6
Ağu
2016

555 (1988)

B-Film İstismar Filmleri Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

555555 (1980); Hippi kılığına bürünmüş bir manyağın çok sayıda genci katletmesi, bir dedektifin benzer cinayetler için kayıtları kontrol etmesine neden olur. Her beş senede bir, yılın beşinci ayında ve birbirini takip eden beş gün boyunca aynı türden cinayetlerin işlendiğini keşfeder ve şüphelinin bazı tasvirleri birbiriyle eşleşmektedir: hippi gibi giyinmektedir. Dedektif katili ararken Vietnam Savaşı’nın hatıralarının peşini bırakmadığı amirinden şüphelenmeye başlar.

1988 yılında yönetmen Wally Koz ve şirketi, 555 isimli video çekimi, küçük bir yapıma imza atmaya karar verdiler. Çok sayıda kötü korku filmi gördükten sonra Koz en az bunlar kadar iyi bir film çekebileceğine karar verip hiçbir oyunculuk geçmişi olmayan ailesi ve arkadaşlarını toplayarak yaşadığı Ukranian Village, Chicago’da filmi çekti. Bir filmin sadece türe olan sevgi nedeniyle yapıldığını bilmek ve bunu görebilmek her zaman özel bir duygu ve bunu söyledikten sonra bir başyapıt beklememeniz gerektiğini de hatırlatayım.

Hikaye plajda yürüyen bir adam ile başlar. Kamera çok geçmeden bir bahçede sevişen yarı çıplak bir çifte odaklanır. Birden bire adam öldürülür ve kanı gerçekçi olmayan bir şekilde üstsüz kız arkadaşının üzerine fışkırır. Plajdaki adam kızın çığlığını duyar. Görüntü donar, bekleneceği üzere 80’lerin müziği ve jenerik girer. Bir sonraki sahnede plajda yürüyen adamı, Col. Wayne’i (kadronun geri kalanı gibi hiçbir oyunculuk geçmişi veya gelecekte oyunculuk kariyeri olmayan Charles Fuller tarafından canlandırılmıştır) polis merkezinde üç dedektif tarafından sorguya çekilirken görürüz. Suç mahallinde bir hippi gördüğünü söyler ama dedektifler bunun deli saçması olduğunu düşünür. Başta çavuş Connor olmak üzere dedektifler adamdan şüphelenirler ama onu serbest bırakırlar. Bir gazeteci olaya müdahil olur ve hikayenin detaylarını öğrenmek ister ama bu isteği reddedilir. (daha&helliip;)


30
Nis
2016

I Walked with a Zombie (1943)

B-Film Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

I_walked_with_zombie_poster_02Düşük bütçelerle enteresan filmler çeken Jacques Tourneur, farklı türlerde kült yapımların yönetmenliğini yapmıştır. 1947 tarihli Out of the Past filminin, hem yönetmenin filmografisinde hem de kara filmler arasında önemli bir yeri vardır. Başarılı korku filmlerine imzasını atan Tourneur, maalesef ki kıymeti sonradan anlaşılacak yönetmenler arasında yerini alarak kaybolup gitmiştir. Cat People (1942), The Leopard Man (1943), I Walked with a Zombie (1943), Night of the Demon (1957) gibi yapımlarda olduğu gibi çoğunlukla doğaüstü olaylar ile bilimin karşı karşıya geldiği ve hangisinin kazandığının finalde belli olduğu korku filmleri çekmiştir. Ayrıca çektiği korku filmlerinde Dışavurumcu Alman Sineması’nda ve kara filmlerde sıklıkla gördüğümüz ışık-gölge kontrastı da dikkat çeker.

İlk zombi filmi sayılan White Zombie (1932)’de olduğu gibi şeker üreticisi olan ve statüsü yüksek bir ailenin gizemli hikayesinin işlendiği I Walked with a Zombie filmi, günümüzdeki zombi konulu filmlerden daha farklı bir işleyişe sahiptir. Night of the Living Dead (1968) ile zombi kültürü başka bir bakış açısı kazanmadan önce, okült filmler içerisinde değerlendirebileceğimiz dönemin zombi filmleri, vuduyu temel alıyorlardı. İnsanların, farklı kültürlere olan korkusundan faydalanan bu tür filmler ağırlıklı olarak Haitilerin inançları üzerinden hikayelerini temellendirmiştir.

I Walked with a Zombie’nin oyuncu kadrosunda Frances Dee, Tom Conway, James Ellison, Christine Gordon gibi isimleri görmek mümkün. Kısaca konusuna değinmek gerekirse; Paul Holland’ın hasta karısı Jessica’ya bakması için hemşire Betsy Connell, Saint Sebastian’a gelir. Fakat Jessica, zombi hastalığına tutulmuştur. Yani o bir yaşayan ölüdür. (daha&helliip;)


3
Oca
2016

Alice in Acidland (1969)

B-Film İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

alice_in_acidland_1969_posterSiyah-beyaz yarı belgesel tadındaki Alice in Acidland, softcore seks, yasadışı uyuşturucular ile dolu ve tam anlamıyla tuhaf bir film. Filmde oyuncu kadrosu ya da bir film ekibi bulunmuyor.

Alice ve Kathy, Fransızca öğretmeni Frida tarafından bir havuz başı partisine davet edilen tipik Los Angeles’lı lise öğrencileri. Partide Alice, Frida ile havuzda zaman geçirirken erkek öğretmenler Kathy’den istifade eder. Alice başka bir partiye onunla gelmesi için bakire Betsy’yi ikna eder ve Betsy bu partide “Hayvan” olarak bilinen bir adam tarafından tecavüze uğrar. Bu sırada Frida, Alice’e LSD’ye batırılmış bir küp şeker verir ve Alice tribe girer. Bu sırada Alice’in en iyi arkadaşı Janice’in asit aldığını ve kendisini astığını öğreniriz. Bu uyuşturucu, Sheila adında bir lezbiyen tarafından verilmiştir ve Alice’in tribinde kadınlar, bol miktarda ışık ve ucuz film efektlerine şahit oluruz. Her yerde karşımıza çıkan naratör bize Alice’in artık zihinsel olarak bir bitkiden farkı olmadığını ve sonsuza kadar aşk yazında yaşayacağını söyler.

Alice in Acidland oldukça kısa bir film, 60 dakikadan ibaret. Filmdeki iki parti sahnesindeki seks sahnelerinin en az 10 dakika olduğunu da düşünürsek ve buna Alice’in ilk 15 dakikalık tribini de eklersek nasıl bir filmle karşı karşıya olduğumuzu anlamışsınızdır.

Lise öğrencilerinin hepsi yirmi yaşın üstünde görünüyor. Hepsi implantların kullanılmaya başlanmadığı bir dönem için çok hoş ve çekici kıvrımlara sahip. Erkek öğretmenlerin hepsi açık bağırlarıyla eğlence sunucularını andırıyor. Film başladığı kadar hızlı bir şekilde sona eriyor. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni