80li yılların korku filmlerini sevenler için ve dolayısıyla benim için de çoktan klasik mertebesine ulaştığını belirterek başlamak istiyorum bu yazıya. Filmin yönetmeni Clive Barker‘ın ilk filmi ve bence sinema tarihindeki tüm ilk filmler arasında ilk 20 içine girmeyi hakeder.
Clive Barker, altı bölümden oluşan “The Books of Blood” hikayeleriyle korku türüne verdiği eserlerle usta yazar Stephen King tarafından da başarılı bulunmuş bir isim.
Filmi izlememiş olanlar bile baş “kötü” karakter olan Pinhead (Doug Bradley)’e mutlaka popüler kültürün bir yerlerinde rastlamışlardır ve aşinadırlar. Filmde uzun süre hiç görünmemesine rağmen, arada sırada ortaya çıkmasına rağmen film bittiğinde en çok akılda kalan karakter olması da etkileyiciliğinden ve akılda kalıcı bir kötü adam karakteri yaratılmış olmasından kaynaklanıyor.
Açılış Frank Cotton (Sean Chapman)’ın bulmaca içeren gizemli bir kutu almasıyla yapılıyor. Frank zevk arayışı içinde olan, kendisiyle takıntılı hedonist bir karakterdir ve hep daha fazla zevkin mümkün olduğu düşüncesiyle sonunda bu kutunun sırlarını çözmeye karar verir ama bu onun kendi evinin içinde başka bir dünyaya, karanlık bir dünyaya doğru yolculuğa çıkmasına neden olur.
Birkaç yıl sonra Julia ve Larry yeni bir evlilikten sonra yeni evlerine (Frank’in cehennemin kapılarını açtığı eve) taşınmışlardır. Bu evlilik Larry açısından aşk dolu olsa da Julia tarafında durum aynı şekilde değildir. Aslında onun tutku ile yaklaştığı kişi Larry’nin kardeşi Frank’tir ve bu evde bir çok paylaşımları da olmuştur.
Julia, Frank ile tekrar karşılaşır ama eski halinden çok farklı bir şekilde..Tekrar eski haline dönmesi için kana ihtiyaç duyan bir şekilde. O şekilde kendisine bakmasını istemediğini söyler. Bir de tabi Pinhead ve Cenobite karakterlerinden kaçar bir halde. Cenobite adındaki bu yaratıklar zevk kurallarına göre davranmaktadırlar ve bu konudaki merakından dolayı kötülüğün kapısını açmış olmasnın bedelini onu ödetmeye karalıdırlar. (Bu konuda “bazıları için iblis bazıları için de meleğiz” diyerek duruma açıklama getirirler.”)
Frank, Larry ve Julia dışında diğer önemli karakter ise Larry’nin ölen eşinden olan kızı Kirsty. Larry ve Julia çiftinin ilişkisini pek onaylamasa da ve Julia’nın babasına olan sevgisizliğinin farkında olsa da babasının yapay mutluluğunu bozmamak adına durumu kabullenen bir profil çizen Kirsty, film ilerledikçe tipik bir “final girl” portresine dönüşerek durumu çözmeye çalışan ve de olanlara tepkili bir ruh haline geçiş yapıyor. Bana göre oyunculuk performansı olarak da gayet başarılı Ashley Laurence tarafından canlandırılıyor.
Hellraiser sadece sıradan bir korku filmi değil tabi ki. Pek çok metafor ve dram unsurunu içinde barındırırken aslında pek çok konuya da değiniyor. “Hellraiser” kelimesi aslında bulmaca kutusunun kapılarını açtığı cehenneme bir gönderme gibi görünse de kelime anlamı olarak “seks düşkünü” manasında da kullanılan bir tanım. Bu da filmin genel temasını açıklıyor diyebilirim. Zevk ve acı kavramlarının arasındaki sınır ve yakınlık dereceleri (hatta S&M çağrışımı yapıyor da denebilir) daha filmin başında “What’s your pleasure?” repliğiyle sorgulanmaya başlanıyor. Bunun yanında daha önceki yazılarda da incelemiş olduğum “vücudun çaresizliği” kavramından da ilham aldığı kesin. Body horror sahnelerinin çokluğu da bunun bir destekleyicisi.
Tüm sinemaseverlerin özellikle 80ler korku filmlerini sevenlerin mutlaka izlemesi gereken bir film.
İpek Çakır

- Etiketler: Adaptation Directed By Original Author Adulterous Wife Adultery Andrew Robinson Animal Killing Ashley Laurence Bar Bare Chested Male Based On Novel Based On Short Story Beaten To Death Blood Blood On Floor Blood On Shirt Blood Spatter Body Torn Apart Boxing Brother Brother Relationship Brother Killing Brother Bum Candlelight Cenobites Chain Chained To A Wall Chase Cheating Wife Clare Higgins Clive Barker Corpse Covered In Blood Creature Crushed To Death Cult film Cut Hand Death Deception Demon Destroyed Home Dismemberment Disposing Of A Dead Body Dream Sequence Dripping Blood Drunkenness Eating Insect Extramarital Affair Eyes Sewn Shut Famous Line Father Daughter Relationship Fear Of Blood Female Nudity Female Rear Nudity Fire Flashback Gash In The Face Good Versus Evil Gore Goth Gothic Hell Hellraiser Hit In The Crotch Hit With A Hammer Hole In Chest Hook Horror Movie Remade Hospital Hung Upside Down Husband Wife Relationship Impalement Incestuous Desire Independent Film Infidelity Jealousy Literary Adaptation Lust Maggot Male Rear Nudity Monster Murder Mutilation Nightmare Nudity Nun Occult Oliver Smith One Word Title Person On Fire Pet Store Photograph Pinhead Portal To Hell Punched In The Face Puzzle Box Rain Rat Religious Icon Remade Reverse Footage Robert Hines sadism Sadomasochism Scratching Face Sean Chapman Seduction Severed Ear Severed Face Sex Sexual Imagery Skeleton Skin Skull Slow Motion splatterpunk Stabbed In The Chest Statue Supernatural Power Surprise Ending Switchblade Threatened With Knife Topless Female Nudity Uncle Niece Relationship Unfaithfulness Villain Not Really Dead Cliche Wearing Human Skin
Yorumunuz: