iyiköfüfilm

10
Eki
2013

Tanya’s Island (1980)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Tanya's-Island-(1980)Tanya’s Island gerçekten tuhaf bir film. Issız bir adada genç güzel bir kadın, bir adam ve bir goril arasında geçen aşk üçgeni düşünün… Evet, gerçekten tuhafmış dediğinizi duyar gibiyim…

Yönetmenliğini Alfred Sole’un yaptığı film Kanada-Amerika ortak yapımı. A. Sole, kült film Alice Sweet Alice’in de yönetmeni. Tanya’s Island çıkış noktasını “Güzel ve Çirkin” hikayesinden alıp biraz King Kong biraz da Walerian Borowczyk’nin The Beast filminden de esintiler taşıyor. Bu filmden altı yıl sonra çekilen Max Mon Amour (1986) da hikaye bakımından Tanya’s Island’a benzese de filmimiz tipik bir sexploitation.   

Tanya (Vanity) ve erkek arkadaşı Lobo (Richard Sargent) ıssız bir adadadırlar. Bir gün meyve toplamak için gezintiye çıkan Tanya takip edildiği hissine kapılır ve kendisini izlemeye başlayan şeyi aramaya koyulur. Kendisini izleyen şeyi bir mağarada gören Tanya oldukça şaşırır. Çünkü onu izleyen mavi gözlü bir gorildir. Mavi gözlerinden dolayı gorile Mavi olarak seslenir. Mavi ile aralarında bir yakınlaşma başlar ve adanın iki erkeği Lobo ve Mavi, Tanya için alışılmışın dışında bir rekabete başlarlar.

Özel efekt uzmanı Rick Baker ve Rob Bottin tarafından tasarlanan goril oldukça başarılı ve gerçeğe yakın. Aslında bakacak olursak filmimiz “Güzel ve Çirkin” hikayesine Freudyen bir bakış sergiliyor. Sinema yazarı Robing Bougie “Cinema Sewer” dergisinde filmden bahsederken komik bir başlık kullanıyor “Bigfoot Rape”. (daha&helliip;)


7
Tem
2013

Dead Sushi (2012)

İstismar Filmleri Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

affiche-dead-sushi-2012Dead Sushi, isminden de anlaşılacağı üzere bir Japon filmi. Noboru Iguchi’nin yönetmenliğini yaptığı, komedi ve korkunun iç içe geçtiği film oldukça eğlenceli. Filmin başrollerinde ise Rina Takeda, Shigeru Matsuzaki, Kentaro Shimazu ve Asami Sugiura yer alıyor. Yönetmen Iguchi, korku ve gore içerikli filmlerinin yanı sıra adult işlere de imza atmış bir isim. 2008 yapımı aksiyon ve gore filmi The Machine Girl ise türün sevenleri tarafından kült sayılabilecek bir film.

Yönetmen Iguchi, 2010 yapımı film Piranha 3D’nin Japonya’da yakaladığı büyük başarının ve 1978 yapımı Attack of the Killer Tomatoes’daki insanlara saldıran yiyecekler fikrinin etkisiyle, Dead Sushi filmini yapmaya karar verir.

Filmde bol aksiyonlu sahneler mevcut, zaten başrolde yer alan ve Keiko karakterini canlandıran Rina Takeda da gerçek hayatta kara kuşak bir karateci. Dead Sushi bir serum enjekte edildikten sonra insanlara saldıran aç canavarlara dönüşen, sushilerin yer aldığı bir film. Korkuyu ciddiye alan bir film beklemek hayal kırıklığı olur ama absürd ve eğlenceli bir film ihtiyacında olanları fazlasıyla tatmin edecek türden.

Filmde bir sushi şefinin kızı olan Keiko ile bir sushi arasındaki romantizmi de izliyoruz. Ciddiye almamanız gerektiğini söylemiştim! Keiko, babasının zorlayıcı sushi ve dövüş derslerinden kaçar. (daha&helliip;)


2
Eyl
2012

Hotel Desire (2011)

XXX kategorilerinde yayınlandı.

“Son 7 yılın en sıcak günü. Bulutsuz bir gökyüzü, yağmur daha yağmadı.”

Film bu cümlelerle açılıyor ve bu açıklamayı tamamlarcasına takip eden bir duş sahnesiyle. Gerek görüntü yönetmenliği gerekse fikir olarak gayet etkileyici ve filmin konseptiyle uyumlu bir açılış. Daha sonrasında ise duş sahnesinin sahibeliğini yapan genç kadın Antonia‘yı (Saralisa Volm) biraz daha tanıma fırsatı buluyoruz. Geçmiş hakkında ya da kayıp unsur konumundaki eski eş konusunda pek ayrıntılı bilgi verilmese de bu genç kadının kendi hayatını yaşamak yerine tüm sevgisini ve çabalarını küçük oğluna yöneltmiş olduğunu ve de muhtemelen oğlunun babası ile hayal kırıklığı yaratıcı, hatta aşk ve cinselliğe inancını yitirmesine neden olduğunu düşündürüyor film.

Artık hayatında önemli konumda gördüğü tek iki unsur olan oğlu ve işini aynı anda yürütme konusunda da sıkıntılar yaşadığını kısa sürede farkediyoruz. İşyeri ise adı aslında farklı olsa da kadının unuttuğu benliğine ve içgüdülerine tekrar ulaştığı yer olması bakımından filmin adında geçen ismi hakeden “Hotel Desire” İşte filmin açılışında da bahsi geçen bu sıcak günde, dokunarak hissettiği insanların portrelerini yapmasıyla ünlü kör ressam Julius Pass (Clemens Schick) ile yolları kesişiyor. Aslında bu ismi Antonia’nın arabasındaki radyoda da öncesinde duyuyor ve bir sergi için şehirde olduğunu duyuyoruz ama bu tesadüfen gelişen birliktelik çok daha anlamlı oluyor. (daha&helliip;)


30
May
2012

Trash Humpers (2009)

B-Film kategorilerinde yayınlandı.

Harmony Korine yönetmenliğinde 2009 yılında patlatılan bir film Trash Humpers. Tam patlayamamış ama konu bu değil. Aslında tam bir çöp film örneği. 2010 İstanbul Film Festivali programında yer aldıktan sonra ortadan kaybolur gibi olan bu film, yönetmenin altkültür eleştirisi üzerine. Bu aralar deneysel ve minimal film yapma kaygıları devam ederken, hiç kasmadan handcam görünümüyle çekilen ve yine ürkütücü bir yapım.

Filmde; aslında son zamanlardaki “peepingtom” artışına tanıklık ettirmeye çalışmakla birlikte, onun dışında düzgün konuşma olmaksızın sadece seslerle, seslerin toplama biçimleri tartılmış bir yandan. Mubi’de karşıma tesadüfen çıkan “çöpcinsel” adlı türkçe çevrimiyle izlediğim Trash Humpers aslında yeni bir turbo burlesk! Maskeli mutantımsı insanlar, ucubemsi görünümüyle dikkat çekerken diğer yandan da sadece seslerle iletişime geçmeye çalışan bu insanların çevreyle etkileşimleri,birbirleriyle olan cinsel münasebetleri çöplük yönünden bir hayli eğlenceli. Filmde yer alan vandalizm hemen hemen filmin başından sonuna kadar devam ediyor. Oyuncular arasında filmi hem yazan hem yöneten Korine de yer alıyor ama makyajın altından seçebilmek pek mümkün değil. Filme denk geldikten sonra açıp baktığım bu “bir yerlerden tanıdık gelen” yönetmen pek yabancı değil aslında. Zamanında “Good Will Hunting” te karşımıza çıkan Korine; şu bilinen 1995 yapımı “Kids” in yazarı aynı zamanda.1997 yapımı Gummo -ki sanırım en bilinen işi bu-, Şizofren Julien’i (Julien Donkey- Boy) aynı zamanda kardeşi Avi Korine ile birlikte yazdığı komedi dram “Mister Lonely” i çeken insan. (daha&helliip;)


9
Şub
2012

Deep Throat (1972)

XXX kategorilerinde yayınlandı.

Deep Throat (1972), Amerikalı yönetmen Gerard Damiano’nun yönettiği kült bir porno filmi. Deep Throat’u aslında sadece bir porno filmi olarak etiketlemek yanlış olur. Vizyona girdiğinde yarattığı sansasyonlarla ve porno endüstrisine verdiği yönle porno film tarihinin mihenk taşı unvanını hak eden bir film.

Deep Throat, olay örgüsüyle, karakterleriyle bir porno film için yüksek sayılabilecek üretim standartlarına sahip olan ilk porno filmlerden biri. Ayrıca sinema tarihinin en çok kazandıran filmi unvanını hala elinde tutuyor. Yukarıda belirttiğim yüksek üretim standardının bir porno film için olduğunu yinelemek gerek. Çünkü dağıtımcılar ve yapımcılar filmden çok umutlu olmadıkları için hiçbir afiş ve tanıtım filmi hazırlanmamıştı.

Filmin konusu ise oldukça ilginç; cinsellikten zevk alamayan bir kadının klitorisinin gırtlağında olduğunu keşfetmesi üzerine kurgulanan filmde Lovelace’ın oral performansı çarpıcı.

Filmin yayınlandığı dönemde filmle ilgili birçok efsanenin ortalarda dolaşması da filmin bu kadar iyi bir gişe yapmasındaki en büyük etkenlerden biri. Filmin bir porno parodisi olduğu, daha önce hiçbir porno yıldızının rolünü bu kadar gerçekçi yapmadığıyla ilgili söylentilerin kulaktan kulağa yayılması da filmin ilgi görmesinde etkili oldu. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni