Çetin İnanç’ın yönetmenliğini yaptığı “Dünyayı Kurtaran Adam” hak ettiği değeri ülkemizden önce yurtdışında görmüş, popülaritesi günden güne artmış, belki de dünyada en çok bilinen Türk filmi. Son zamanlarda film ülkemizde de yeni nesil tarafından, biraz alaya da alınarak keşfedilmiştir. Sadece Türk Sineması’nın değil, Dünya Sineması’nın da yapılmış en kötü filmlerinden birisi olarak kabul edilen filmle ilgili Çetin İnanç’ın kendi yorumuyla, Pınar Öğünç’ün “Jet Rejisör Çetin İnanç” kitabında yayınlanmış yazısını siz iyi “kötü film” takipçileriyle paylaşıyorum.
“İnsanoğlunun ilk uzaya açılıp aya gitmesiyle “uzay çağı” başlar. Uzay çağı dünyalılar için bir ilerleme çağıdır; binlerce yıl böyle yaşamışlardır. Uzay çağı geçmiş, zaman ve yaşam galaksi çağına ulaşmıştır. Yüz binlerce yıl geride kalmış, dünya ve gezegenler sistemi, uzayda galaksi sistemine dönüşmüştür. Medeniyetler, tarihler geride kalmış, insanlar ilk çağlardaki gibi basit yaşamla yetinmeye başlamışlardır. Ve bütün güçleriyle ölümsüzlüğü ulaşmak, devamlı yaşamı sağlamak için amansız bir çalışma ve mücadeleye girmişlerdir. Bu çağlarda dünya milletleri, medeniyetleri, ırkları, dinleri, ayrı devletler halinden çıkıp tek bir varlık haline geldiler. Tek bir dünyalının yaşayışları ve kavimleri galaksi çağının dünya insanlarını meydana getiriyordu. Dünya çılgın bir nükleer silahlanmanın sonucu olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmişti. Dünya bu gibi tehlikeleri birkaç kez geçirmiş, hiçbir kuvvet dünyayı yok edememiş, fakat dünya bazı zamanlarda parçalara ayrılmış, dünyadan kopan parçalar uzayda meteor taşları haline gelmişti. (daha&helliip;)