iyiköfüfilm

22
Nis
2011

Joe D’Amato (1936-1999)

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

Joe D’Amato, (gerçek adı: Aristide Massaccesi) (15 Aralık, 1936 Roma – 23 Ocak, 1999 Roma) İtalya’nın en üretken senarist ve yönetmenlerinden biriydi. Yaklaşık 200 film yönetti. D’Amato (spaghetti western, savaş filmleri, swashbuckler, peplum, ve fantasy türünde) çok farklı türlere katkı sağlarken; filmlerinin çoğunluğu istismar temalı soft- hardcore pornoydu. Fakat daha çok korku filmi çalışmalarıyla biliniyor ve bunların çoğu kült olmuş filmler: Anthropophagous ve Beyond the Darkness gibi. Ve aceleyle yaptığı popüler Amerikan filmlerinin taklitlerine dayanan filmleri de oldukça popüler oldu ( Conan the Barbarian filmlerine dayanan Ator serileri), bu filmlerden bazıları da Mystery Science Theater 3000 kapsamında gösterildi. Filmlerinin çoğunun yapım bütçesi  çok düşük olmasına rağmen bunlar kar getiren işlerdi ve karlılığını ispat eder etmez zaten üretim kalitesi ile ilgili bir kaygısının da bulunmadığını açıklıyordu. D’Amato’nun görünen dost canlısı doğasına rağmen yine de  ” Kötü Ed Wood” diye etiketlenmesine mani olamadı.

D’Amato, Cinecittà’da ışık teknisyeni olarak çalışan babası sayesinde sinema çevrelerine aşinaydı. Kariyerine 1961 yılında kamera operatörü olarak başladı (sinematograf Franco Villa’nın yanında çalıştı genellikle). Daha sonra,1969 yılında Pelle di Bandito ile çalışmaya devam etti. Düzenlik olarak, Demofilo Fidani (Dead Men Don’t Make Shadows, One Damned Day at Dawn…Django Meets Sartana!, A Barrel Full of Dollars), Alberto De Martino, Massimo Dallamano (What Have You Done to Solange?), Silvio Amadio, Mino Guerrini, ve Michele Lupo (Ben and Charlie) gibi yönetmenler için görüntü yönetmeni olarak da çalıştı. 1972 yılında kendi filmlerini yapmaya başlayan D’Amato, aynı zamanda diğer yönetmenler için de senarist olarak çalışmaya devam etti.(Scansati… a Trinità arriva Eldorado ve A Bounty Killer in Trinity) (daha&helliip;)


İzleyici karşısına çıkıp da beğeni toplayan bir filmin hesapta yokken devamının çekilmesi genellikle kaçınılmazdır. Bu devam filmleri nadiren orijinalinden iyi olsa da genellikle ilkinin gölgesinde kalan, bir takım insanların parsayı götürmesi için çekildiği gün gibi ortada olan filmlerdir. Hele bir de orijinal filmle alakası olmayan devam filmleri var ki bu filmler bol bölümlü serilerde ekseriyetle görülüp ayın ondördü gibi göze çarpar. Bu yazıda aklıma geldiği kadar bu filmleri yazdım. Baştan uyarayım, yazının geri kalanı filmler hakkında spoiler içeriyor.

Mangler 2 (2001) : Filmin yönetmeni Michael Hamington-Wright sinema sektörüne ilk adımını Retroactive filmi için yazdığı senaryo ile atmış. Keşke orada kalsaymış! Retroactive gayet hoşuma giden bir filmdi fakat Michael bununla yetindi mi? Yetinmedi. Üst üste başarısız film senaryoları yazdı, yazdığı yetmezmiş gibi bir takım insanlar bunları çekti. Sene 2002 olduğunda ise kamera arkasına geçti, bu film aynı zamanda senaryosunu da yazdığı Mangler 2′ydi. Burada durup ilk Mangler filmine geri dönmekte fayda var. Mangler, Stephen King’in 1972 yılında yazdığı, bizde Hayaletin Garip Huyları ismiyle yayınlanan Night Shift adlı antoloji kitabındaki kısa bir öyküydü. Kitabın Türkçesindeki ismi Canavar, orijinalinde The Mangler  1995 yılında Tobe Hooper’ın yönettiği,  içinde “Buffalo Bill” veya “Stottlemeyer” Ted Levine ve Robert Englund’ın olduğu -ki kendisinin her filme tat katan “tatlandırıcı” bir aktör olduğunu düşünüyorum fakat bu filmde en fazla sakkarin etkisi yapabilmişti- bir uyarlamaya dönüştü. Çoğu Stephen King uyarlaması ile aynı makus talihi paylaşan ilk film pek ses getiremedi çünkü bir çamaşırhanede çalışan insanları kapıp parçalayan bir çamaşır katlama makinesi hikaye olarak neyse de beyaz perde için pek ilgi çekici bir fikir değildi. İkinci filme döndüğümüzde, ilk filmde yaşananlarla zerre kadar alakası olmayan bir devam filmiyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Filme ismini de veren Mengene, yapay zeka sahibi bir bilgisayar virüsü. Okudukları okuldaki diğer öğrencilerin sömestr tatiline çıkması sonucu okulda kalan gençler, deneme aşamasındaki güvenlik sistemine yanlışlıkla bulaşan bu virüsle kedi fare oyunu oynamaya başlarlar. Çünkü okulda akla gelebilecek her şeyi kontrol edebilen bu virüs gençleri düşman bellemiş, onlara kan işetmek için elinden geleni yapmaya başlamıştır. Şahsi kanaatim, ilkiyle kıyaslanınca daha izlenebilecek bir gençlik-korku filmi olduğu. Çok umrunuzdaymış gibi de belirteyim; filmin IMDB puanı 10 üzerinden 2,3. Ama film, “Bishop” Lance Henriksen’i hemen altta göreceğiniz gibi, çok acayip bir rolde izlemek için bulunmaz bir nimet. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni