iyiköfüfilm

25
Şub
2014

Warriors Two (1978)

Dövüş Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

warriors_two_1978Hong Kong yapımı bir dövüş sanatları filmi olan Warriors Two’nun yönetmeni Sammo Hung, aynı zamanda filmin oyuncularından birisi. Hung dışında filmin başrollerinde Bryan Leung, Casanova Wong ve Fung Hak-on yer alıyor. Filmin yönetmeni Sammo Hung, Hong Kong aksiyon sinemasının ve dövüş sanatları filmlerinin bilinen bir ismi. Aktör ve yönetmenliğin yanı sıra film yapımcısı ve bir dövüş sanatçısı. Aynı zamanda Jackie Chan, King Hu ve John Woo gibi isimlerin de dövüş koreograflığını yapmış. Hung ayrıca 1980’li yıllardaki Hong Kong Yeni Dalga hareketine öncülük eden önemli figürlerden birisi.

Filmin başrol oyuncularından Bryan Leung, 1826-1901 yılları arasında yaşamış Wing Chun tarzı kung fu dövüşünün öncülerinden olan Leung Jan karakterini canlandırıyor. Leung Jan yada bilinen diğer ismiyle Leung Tsan, Wing Chun ustasıdır ve aynı zamanda doktordur. Eski öğrencisi Fei Chun (Sammo Hung) tarafından Hua’ya (Casanova Wong) kung fu öğretmesi için isteksizce de olsa ikna edilir. Hua’nın yardıma ihtiyacı vardır çünkü Mo isimli bir adamla onun adamları arasında yaptığı bir konuşmaya kulak misafiri olur ve bu konuşmada bir cinayetten bahsedilmektedir. Hua ise büyük bir hata yaparak duyduklarını anlatmasıyla hayatı tehlikeye girer.

Warriors Two, oldukça başarılı bir dövüş filmi. Bir dövüş filminde olması gereken tüm unsurları barındırıyor. İyi bir hikaye, kötü adamlar, masum ve intikam ateşiyle tutuşan iyi bir genç, başarılı kung fu koreografisi ve tam dozunda kullanılan mizah.  (daha&helliip;)


11
Kas
2013

Island of Death (1976)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

ISLAND_OF_DEATHYunanca orijinal isminin çevirisi “Children of the Devil” olan film, Nico Mastorakis’in yönetmenliğini yaptığı bir istismar filmi. Island of Death isminin yanı sıra Devils in Mykonos ve A Craving For Lust isimleriyle de bilinen film, 1974 yapımı The Texas Chain Saw Massacre’ın yakaladığı finansal başarıdan etkilenerek piyasaya sürülmüş.

Island of Death; içinde seks, işkence, ırkçılık, cinsiyetçilik, homofobi, hippiler, çıplaklık, gay ve lezbiyen ilişki, tecavüz, uyuşturucu, hayvanlarla cinsel ilişkiyi barındıran, daha ne olsun dedirten bir film. Bir istismar filmine ait her unsuru içeren film, yeni evli bir çift kılığında Yunan adası Mykonos’u ziyaret eden iki kardeşin, günahkar ya da sapkın olduğunu düşündükleri kişileri öldürmelerini anlatıyor.

İngiltere’de yayınlanan yasaklı Video Nasty listesinde yer alan Island of Death, yönetmenin para kazanmak amacıyla, ticari bir kaygıyla yaptığı bir film. Seyirciyi şaşırtacak birçok sahneye sahip film, birçok izleyeni rahatsız edecek türden cinsellik ve şiddet içeriğine sahip. Bu sebeple Video Nasty listesinde olma sebebini daha iyi anlıyorsunuz. Filmde birçok cinayet sahnesi var ve bazıları oldukça yaratıcı. Başrol kadın oyuncusunu ise tüm film boyunca herhalde yaklaşık 5 dakika boyunca giyinik görmek mümkün. Oyunculuklar için çok kötü demek haksızlık olur, ayrıca film geçtiği mekan açısından oldukça tatmin edici.

Bir istismar filminin olmazsa olmaz neredeyse tüm unsurlarının bir arada kullanıldığı filmde hiçbir limit yok. Fakat gore sahneler bekleyenleri hayal kırıklığına uğratabilir. (daha&helliip;)


29
Mar
2012

Blood on Satan’s Claw (1971)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Altmışların sonu ve yetmişli yılların başında ingiliz korku sinemasında kısa bir süre varlık gösteren ve “Folk Horror” olarak adlandırılan alt türü, “Wicker Man” filmi çerçevesinde anlatmaya çalışmış, bu arada türün bilinen örneklerinden birkaç ismi de zikretmiştik. İngiliz folklorünün pagan inanışlarıyla hristiyanlık dini arasında bir yerde bulunan şeytanın, kelimenin gerçek anlamıyla “vücuda gelme” hikayesini anlatan önemli bir film var sırada. Filme geçmeden önce bir hatırlatma yapmam gerekiyor sanırım. Bir filmi belli bir tür içerisinde değerlendirmek, ortak unsurları analiz ederek seyircinin kavrayışına rehberlik  edebilecekse de, hiçbir zaman kusursuz kesinlikte bir yol haritası çizme yeterliliği ve iddiasına sahip olamaz. Film, anlatılan türün sınırlarından taşan özelliklere sahip olduğu kadar, bir başka yerde, bir başka tür içerisinde de değerlendirilebilir. Ya da belki, yazılanların hepsi uydurmadan ibarettir; filmi çeken, apayrı dünyaların izini sürmektedir.

1970 tarihli Blood on Satan’s Claw, başrolünde dönemin korku ve seks komedilerinin yıldızı Linda Hayden‘ın yer aldığı, yönetmenliğini o tarihe kadar korku türüne hiç bulaşmamış Piers Haggard‘ın, yapımcılığını ise meşhur Hammer Stüdyolarına rakip olmuş (ama tutunamamış) Tigon‘un üstlendiği bir film. Tigon‘un sicilinde bu filmden önce Witchfinder General‘ın bulunduğunu belirtmeden geçmeyelim.

17. yüzyılda İngiliz kırsalı. Ralph Gower, Edmonton’ların tarlasını sürerken tek gözlü tuhaf bir kafatasına rastlar. Durumu o sırada bölgeye Londra’dan ziyarete gelmiş  yargıca bildirir. Ama kafatası gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğundan söyledikleri ciddiye alınmaz. (daha&helliip;)


Geçmişten günümüze korku sineması, kendisinden önce gelen gotik edebiyat gibi, karanlık ve bilinmeyen sularda yeni yerler keşfetmeye çalışarak izleyicisine estetik bir doyum yaşatmaya uğraştı. Yolculuk süresince uğranan duraklarda konaklama süresi, popüler sinemadaki üretimi temel alırsak, seyircinin ilgisiyle doğru orantılıydı. Örneğin gotik edebiyatın ilk eserlerinden uyarlamalar, çeşit çeşit canavarlar, zombiler, seri katiller vs. Nihai amaç korku, terör ve ürperme yaratmak olunca, sonsuzluk ve güç gibi kavramları da devreye sokmak gerekiyordu ki aranılan kan, nicedir korku sinemasının anlattığı hikayelerde gizliden gizliye işleniyordu. Spesifik bir inanç sistemi üzerinden dinin, dogmatik düşüncenin, ya da daha cesur bir ifadeyle izleyicinin bilincinde ulvi olanın masaya yatırıldığı korku filmlerinin zamanı gelmişti. Bu yazıyı başlangıç alarak, önümüzdeki haftalarda da film örnekleri ekseninde devam edeceğimiz yazı dizimizde, sözünü ettiğim amaca yönelik kısa ömürlü bir alt türü inceleyeceğiz: Folk horror.

Pagan kavramı bugün genel anlamda semavî dinlerin dışında kalan çok tanrılı dinsel inanışlara sahip birey ve toplumları tanımlamak için kullanılsa da, kavramın arkasında yatan daha az uygarlaşmış olma vurgusunu yok sayamayız. Bununla beraber, uygarlaşmış toplumların irili ufaklı bazı kültürel gruplarının hala geçmişteki pagan inanışlarından kalan birtakım izlerin peşinden yürüdüğünü yadsımak mümkün değil. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni