Brian De Palma’nın yönetmenliğini yaptığı Sisters (1973) adlı korku-gerilim filminde Margot Kidder (Danielle Breton / Dominique Blanchion), Jennifer Salt (Grace Collier), William Finley (Emil Breton), Lisle Wilson (Phillip Woode), Charles Durning (Joseph Larch) gibi oyuncular yer alıyor.

Bir gizli kamera yarışmasında tanışan Phillip ve Danielle, programdan sonra yemeğe çıkarlar. Sonrasında da Danielle’in evine giderler. Sabah uyandıklarında Danielle’in ikiz kardeşi Dominique gelir. Dominique ile tartışan Danielle’in sinirleri bozulur. Kullandığı ilaç da bitmiştir ve Phillip’den dışarı çıkıp ilaç almasını ister. Phillip ilacı alıp eve geldiğinde Dominique, onu bıçaklar. Phillip, yardım istemek için zar zor pencereye ulaşır. Onu, karşı apartmanda oturan gazeteci Grace Collier görür. Hemen polise haber verir. Ama polis gelene kadar Phillip ölür. Danielle’nin eski kocası Emil Breton eve gelir ve Danielle ile birlikte cinayet delillerini yok ederler. Polis cinayet ile ilgili hiç ipucu bulamaz. Ama Grace, gördüklerinden emindir ve bu işin peşini bırakmayacaktır. Olayı araştırdıkça ikizlerin tuhaf geçmişine ulaşır.

Kanada’nın ilk siyam ikizleri ameliyatla ayrılmışlardır. Bir kardeşin akli dengesi bozuk, diğerinin ise ruh sağlığı gayet iyidir. Sisters filmi klasik iyi-kötü ikiz mevzusunu anlatıyor gibi görünse de filmin ilerleyen dakikalarında çok farklı bir şey anlattığı ortaya çıkıyor. Filmin sürprizlerini bozmamak için çok detay vermek istemiyorum  ama filmin senaryosunun bayağı çetrefilli olduğunu da belirtmem gerekir. Röntgencilik temasıyla başlayan film, erotik gerilime doğru ilerlerken, sonrasında ikiz psikolojisine odaklanıyor. Filmin asıl mevzusu cinayetken izleyicinin bir süre sonra siyam ikizlerinin hikayesini merak etmesi sağlanıyor. Zaten ilk başta Danielle ve Phillip’in bakış açısıyla filmi izlerken, cinayetten sonra gazeteci Grace Collier’ın dedektifçilik oyununa katılıp büyük sırrı ortaya çıkaracak ipuçlarını takip ediyoruz.  (daha&helliip;)