Genç bir kadın, Tonya, cinsel hayal kırıklığı, kafa karışıklığı ve en kötüsü de şehvet içinde küçük bir Filipin köyünde yaşamaktadır. Köyün keşişi uzaktayken din “öğretmeni” rolünü üstlenmiştir. Köyün geri kalanının cinsel günahkarlar olduğunu düşündüğü için çocuklara cinsellikten uzak durmayı öğretir. Annesinin bir fahişe olduğu için taşlanmasın nedeniyle Tonya, verdiği derslerde biraz fazla katıdır. Ama çocukluk arkadaşı Selma ziyaretine geldiği zaman, her ikisinin de köyün yağız delikanlısı Simon’dan hoşlanıyor olmaları eski duyguların ve düşmanlıkların canlanmasına sebep olur.
Tonya, her ne kadar Simon onu istese de hiçbir zaman Simon ile ilişkiye girmeyecektir. Selma sadece Tonya’dan intikam almak için Simon ile yatmak ister. Ama Selma Tonya’yı harap etmek için aynı zamanda çocukları da uzaklaştırmak istemektedir. Çocuklara Dünya’nın nasıl işlediğini öğretmeye başlar. Onlara nasıl dans edildiğini, hayattan nasıl zevk alınacağını ve cinsel dürtüleriyle ne yapmaları gerektiğini öğretir. Köyün yetişkinleri Tonya’nın deli olduğunu ve çocuklarına zarar verdiğini düşünmeye başlar. Çok geçmeden şehvet akıllarını başlarından alır ve kararlarını verirler: seks, aşk, ihanet ve intikam için şehvet!
Bu filmde çok fazla şey oluyor. Sizlere nelerin olup bittiği hakkında bir fikir vermek amacıyla senaryoya çok basitçe değindim. Bu film elime geçtiği zaman keşfedilmeyi bekleyen başka bir gülünç erotik Güneydoğu Asya filmi olacağını düşünmüştüm (Mystics in Bali gibi) ancak gördüğüm şey cinsel cehalet, baskı ve en kaba haliyle insan arzuları hakkında hoş bir film oldu. Bu film sadece arthouse tipi yabancı sinema örneklerinin gitmeye cesaret edebileceği yerlere gidiyor. (daha&helliip;)
