iyiköfüfilm

5
May
2014

Rape of the Soul (2006)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Rape of the Soul (2006)Katolik Kilisesinin “Şeytani” Sanatı Gözler Önüne Seriliyor…

Roma Katolik Kilisesinin cinsel istismar skandalı, -bazıları yüzlerce yıl önce yapılmış- sanat eserlerine işlenmiş şeytani ve doğaüstü imgelerle bağdaştırılabilir mi?

Katolik kilisesi karşıtları tarafından değil de kiliseye kendini adamış kişiler tarafından hazırlanan bu yeni belgeselin -“Rape of the Soul”- inanılması güç tezi işte bu.

“Rape of the Soul” New York ve Los Angeles da dahil olmak üzere bazı büyük şehirlerde gösterime girmiştir.

Belgesel, tarihi ve modern dini sanat eserlerinde şeytani, cinsel, doğaüstü ve Katolik kilisesi karşıtı imgelerin süregelen kullanımını gözler önüne seriyor. Filmde ayrıca bu sanat eserlerinin Katolik kilisesinin en yüksek ve en güvenilen mercileri tarafından esrarengiz bir şekilde kabul görmesi de irdelenmektedir.

Piyasaya sürülen içeriğin şeytani ve cinsel imgeler ile şiddet ihtiva etmesi nedeniyle Rape of the Soul 18+ olarak gösterime girmiştir.

Silver Sword International tarafından dağıtımı yapılan film, Katolik kilisesinde cinsel istismarın en büyük nedeni olarak dini sanata işlenmiş cinsel ve şeytani imgelere uzun süre maruz kalmayı göstermektedir.

Cinsel ve doğaüstü imgelerin insan beyni üzerindeki bilinçaltı programlama etkileri ve bunların cinselliği, satanizmi ve okült inançları nasıl teşvik ettiği hakkında detaylı bilgi vermesi için filmde uzman görüşlerine yer verilmiş. Dini eğitim araçları, ilahi kitapları, çocuk kitapları ve dua kitaplarının hepsinin içinde gizlenmiş imgeler olduğu bulunmuştur. (daha&helliip;)


2
Ağu
2012

Hellraiser (1987)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

80li yılların korku filmlerini sevenler için ve dolayısıyla benim için de çoktan klasik mertebesine ulaştığını belirterek başlamak istiyorum bu yazıya. Filmin yönetmeni Clive Barker‘ın ilk filmi ve bence sinema tarihindeki tüm ilk filmler arasında ilk 20 içine girmeyi hakeder.

Clive Barker, altı bölümden oluşan “The Books of Blood” hikayeleriyle korku türüne verdiği eserlerle usta yazar Stephen King tarafından da başarılı bulunmuş bir isim.

Filmi izlememiş olanlar bile baş “kötü” karakter olan Pinhead (Doug Bradley)’e mutlaka popüler kültürün bir yerlerinde rastlamışlardır ve aşinadırlar. Filmde uzun süre hiç görünmemesine rağmen, arada sırada ortaya çıkmasına rağmen film bittiğinde en çok akılda kalan karakter olması da etkileyiciliğinden ve akılda kalıcı bir kötü adam karakteri yaratılmış olmasından kaynaklanıyor.

Açılış Frank Cotton (Sean Chapman)’ın bulmaca içeren gizemli bir kutu almasıyla yapılıyor. Frank zevk arayışı içinde olan, kendisiyle takıntılı hedonist bir karakterdir ve hep daha fazla zevkin mümkün olduğu düşüncesiyle sonunda bu kutunun sırlarını çözmeye karar verir ama bu onun kendi evinin içinde başka bir dünyaya, karanlık bir dünyaya doğru yolculuğa çıkmasına neden olur.

Birkaç yıl sonra Julia ve Larry yeni bir evlilikten sonra yeni evlerine (Frank’in cehennemin kapılarını açtığı eve) taşınmışlardır. Bu evlilik Larry açısından aşk dolu olsa da Julia tarafında durum aynı şekilde değildir. Aslında onun tutku ile yaklaştığı kişi Larry’nin kardeşi Frank’tir ve bu evde bir çok paylaşımları da olmuştur. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni