iyiköfüfilm

31
Oca
2017

Satan Press Book

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

a satan press book BDSM

A Satan Press Book; İnternet pornosu dünyayı yönetmeden önce E. L. James’in yazdığı Fity Shades of Grey fikri çokta orjinal bir fikir değildi. Bunun nedeni 60’lı ve 70’li yıllarda tüm dünyada baş gösteren özgürlükçü fikirlerdi. Porno filmlerinde olduğu gibi porno edebiyatında da altın bir döneme girilmiş oldu. A Satan Press Book bu dönemde ortaya çıkmış kült bir BDSM dergi. Sadomazoşizmden, fahişeliğe, tecavüz ve ensest gibi konuları ele alıyordu. Bu dönemde bu tarz pek çok dergiyi yayınlayan Consolidated Publishing Inc. adlı şirket tarafından çıkarılan dergi günümüzde kült mertebesine erişmiş ve koleksiyonerler tarafından aranılan bir dergi haline gelmiştir. Derginin kapağı kendine has bir ilüstrasyona sahiptir. Şeytan’ın silüetinin bir çerçeve oluşturduğu ve içinde derginin o sayısıyla ilgili bir pornografig fotoğrafın olduğu bir kapağa sahiptir. Kapakları genellikle kırmızı ve siyah ağırlıklıdır. Dergiyle ilgili ilginç bir detayda A.B.D.’nin en muhafazakar eyaletletinen biri olan Alabama Anniston çıkışlı olmasıdır. A Satan Press Book’un sayılarına ebay üzerinden ya da buradan sahip olabilirsiniz. Derginin kendine has kapaklarından bir bölümüne aşağıdaki galeriden görebilirsiniz. (daha&helliip;)


29
Mar
2012

Blood on Satan’s Claw (1971)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Altmışların sonu ve yetmişli yılların başında ingiliz korku sinemasında kısa bir süre varlık gösteren ve “Folk Horror” olarak adlandırılan alt türü, “Wicker Man” filmi çerçevesinde anlatmaya çalışmış, bu arada türün bilinen örneklerinden birkaç ismi de zikretmiştik. İngiliz folklorünün pagan inanışlarıyla hristiyanlık dini arasında bir yerde bulunan şeytanın, kelimenin gerçek anlamıyla “vücuda gelme” hikayesini anlatan önemli bir film var sırada. Filme geçmeden önce bir hatırlatma yapmam gerekiyor sanırım. Bir filmi belli bir tür içerisinde değerlendirmek, ortak unsurları analiz ederek seyircinin kavrayışına rehberlik  edebilecekse de, hiçbir zaman kusursuz kesinlikte bir yol haritası çizme yeterliliği ve iddiasına sahip olamaz. Film, anlatılan türün sınırlarından taşan özelliklere sahip olduğu kadar, bir başka yerde, bir başka tür içerisinde de değerlendirilebilir. Ya da belki, yazılanların hepsi uydurmadan ibarettir; filmi çeken, apayrı dünyaların izini sürmektedir.

1970 tarihli Blood on Satan’s Claw, başrolünde dönemin korku ve seks komedilerinin yıldızı Linda Hayden‘ın yer aldığı, yönetmenliğini o tarihe kadar korku türüne hiç bulaşmamış Piers Haggard‘ın, yapımcılığını ise meşhur Hammer Stüdyolarına rakip olmuş (ama tutunamamış) Tigon‘un üstlendiği bir film. Tigon‘un sicilinde bu filmden önce Witchfinder General‘ın bulunduğunu belirtmeden geçmeyelim.

17. yüzyılda İngiliz kırsalı. Ralph Gower, Edmonton’ların tarlasını sürerken tek gözlü tuhaf bir kafatasına rastlar. Durumu o sırada bölgeye Londra’dan ziyarete gelmiş  yargıca bildirir. Ama kafatası gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğundan söyledikleri ciddiye alınmaz. (daha&helliip;)


dontdeliverbigAnne ve Lore ondört yaşlarında bir Katolik okulunda yatılı okuyan iki arkadaştır. Fakat bu iki arkadaş masum görünüşleri, iyi davranışları ve tüm tatlılıklarına rağmen kendilerini Şeytan’a adamışlardır. Satanist ritüellerini gerçekleştirmek için kıyafetler ve dini objeler çalarlar. Herkes uyuduğunda gizli gizli şeytanla ilgili kitaplar okurlar. Okulda geçirdikleri zaman onlar için bir çeşit eğlence gibidir. Etraflarındaki herkesle dalga geçmektedirler. Yaz tatili geldiğinde davranışları daha ciddi boyutlara ulaşır. Anne’in ailesi iki aylığına şehir dışına gider ve Anne koca şatoda bir bahçıvan ve kahyayla yanlız kalır. Artık şeytansı düşüncelerini eyleme dönüştürmeye başlamışlardır. İlk olarak bir çiftçiyi baştan çıkarıp, tarlasını ateşe verirler. Bahçıvanın çok sevdiği kuşlarını öldürürler. Bütün bunlar şeytana adanmak üzere yapılan davranışlardır. Ve şeytana adayacakları son şey ise kendileri olacaktır. Bir gece bisikletleriyle ormanda dolaşırken arabasının benzini biten bir adamla karşılaşırlar. En yakın yerleşim yeri beş mil uzaklıkta olduğu için adam kızlarla beraber şatoya gitmeyi kabul eder. Kızlar evde adamı baştan çıkarmaya başlarlar. Bu sırada odun almak için Anne odadan çıkar. Adam Lore’ın üzerine atlar ve ona tecavüz etmeye kalkışır. Anne içeri girdiğinde Lore’ı kurtarmak için adamın kafasına odunla vurur ve adam ölür. Cesedi bir halıya sarıp, nehre atarlar ve bu olayı kimseye anlatmamak üzere yemin ederler. Ertesi gün Anne’in ailesi geri döner ve kızlar da okula başlarlar. Okula geri dönünce özellikle Lore olan olaydan dolayı oldukça endişelidir. Bu sırada okulda tüm ailelerin, öğrenci ve öğretmenlerin katıldığı bir balo olur. Ve bu balo için kızlar oldukça enteresan bir gösteri hazırlamışlardır. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni