iyiköfüfilm

15
Tem
2014

Kiss of Damned (2012)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

kiss-damned201270’li yıllar Eurohorror piyasasının en tanınan isimleri Jean Rollin, Jess Franco ve Jose Ramon Laraz gibi isimlerdi. Bu yönetmenler korku sineması üzerinde silinmez izler bıraktı. Xan Cassavetes ise filmlerinde şoke edici görüntüler ve çıplaklığı kullanmaktan çekinmeyen bu isimlerin izinden gitmeye çalışan bir yönetmen. Kiss of Damned’i izlediğinizde klasik bir Eurohorror atmosferinin içine girdiğinizi hissediyorsunuz. Bu bakımdan Kiss of Damned geleneklerine sadık bir film.

Djuna, inzivaya çekilmiş sakin bir hayat yaşayan ve hayvanların kanıyla beslenen güzel bir vampirdir. Bir gece video dükkanında yakışıklı Paolo ile karşılaşır. İkili birbirlerine büyük bir tutkuyla bağlanırlar. Bu tutku dolu bağ Djuna’nın Paolo’yu vampire dönüştürmesiyle doruk noktasına ulaşır. Herşey güzel giderken birden Djuna’nın kız kardeşi Mimi ortaya çıkar ve çiftimiz için hayat bir kabusa dönüşür.

Filmin başrollerinde Josephine de La Baume, Roxane Mesquida, Milo Ventimiglia ve Anna Mouglalis yer alıyor. İki kız kardeşi canlandıran La Baume ve Mesquida oyunculuğun yanı sıra modellik de yapan iki isim. Djuna’yı canlandıran Baume aynı zamanda bir şarkıcı. Filmin yönetmeni Xan Cassavetes ise aktör, yönetmen ve senarist olan John Nicholas Cassavetes’in kızı, Nick Cassavetes’in ise kız kardeşi. Amerikan bağımsız sinemasının önemli isimlerinden birisi olan baba Cassavetes, birçok Hollywood filminde de performans sergilemiş bir aktör. Özellikle 1968 yapımı Rosemary’s Baby ve 1967 yapımı The Drity Dozen filmlerinden kendisini hatırlamak mümkün.   (daha&helliip;)


8
Haz
2013

Satan’s Slave (1976)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

satans_slave_1976_norman_j_warrenYönetmenliğini Norman J. Warren’in yaptığı Satan’s Slave, 1976 yapımı bir İngiliz korku filmi. Başrollerinde Michael Gough, Martin Potter, Candace Glendenning’in olduğu filmin senaristi ise David McGillivray.

Yönetmen Norman J. Warren, 70’li yıllarda yaptığı Prey, Terror ve Satan’s Slave gibi korku filmleri ve Spaced Out gibi seks komedileri ile İngiltere’de ismini duyurmuş bir yönetmen. Filmin başrol oyuncularından Michael Gough ise uluslararası alanda isim yapmış bir karakter oyuncusu. 150’nin üzerinde filmde yer alan oyuncu, özellikle 1958 yılından itibaren yer aldığı Hammer korku filmleri ile İngiltere dışında da ismini duyurmuş. Dracula (1958), Horrors of the Black Museum (1959), The Phantom of the Opera (1962), The Corpse (1970) filmlerindeki rolleri ile çoğumuzun aşina olduğu bir oyuncu Michael Gough.

Genç bir kız olan Catherine Yorke (Candace Glendenning) ailesi ile birlikte daha önce hiç görmediği amcası Alexander’ı (Michael Gough) ziyaret etmek için yolculuğa çıkarlar. Yolculuk bir trajediyle sonuçlanır ve geçirdikleri kaza sonucu, genç kız ailesini kaybeder. Oğlu Stephen (Martin Potter) ve yardımcısı Frances (Barbara Kellerman) ile birlikte yaşayan gizemli amcası Alexander, kızı yanına alır. Malikanede yaşanan gizemli olaylardan bir süre sonra Catherine de haberdar olur. Şeytana kadın kurban edilen yerde, yeni kurban da Catherine’dir.

Rosemary’s Baby (1968) ve The Exorcist (1973) gibi filmlerinin başarısıyla Satanik imgeler, hikayeler korku filmlerinde bolca kullanılmaya başlandı. 70’li yıllar boyunca bu tema etrafında dönen birçok düşük bütçeli film izleyiciyle buluştu. Satan’s Slave de bu dönemde İngiltere’de, çok da düşük olmayan bütçesiyle korku sinemasına hoş bir katkı sağladı. (daha&helliip;)


13
May
2012

En iyi 20 Korku Filmi Seks Sahnesi

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Seks ve şiddet… Beraber dondurma ve pasta gibi gidiyorlar, değil mi? İzlediğimiz çoğu korku filmi şiddet açısından tatmin edici olsa da peki ya seks? İkisi bir arada oldu mu ortaya gerçekten lezzetli işler çıkabiliyor.  Bu lezzetli ikilinin bir arada olduğu fakat bazı anlarda da bu ikilinin bir araya gelişiyle şiddetin boyutunun daha da arttığı, korku filmlerindeki en iyi seks sahnelerini sizler için listeledik. (daha&helliip;)


27
Nis
2012

“Korku” Nedir?

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.


Dracula (1931) 

Macar oyuncu Bela Lugosi popüler kültürün en ünlü canavarını başarıyla canlandırmıştı.

Korku gerçekliktir. Tasavvurdur. Önünüzde bıçağını kaldırmış bir şekilde bekleyen katille yüzleşmeniz gerektiği gerçeğidir. Yerdeki ölü eşinizdir. Aynadan sarkan et parçasıdır ve ileriden bir kamyonun hızla geldiğini gördüğünüz sokağa topunun peşinden fırlayan çocuktur. Kulağınızın içinden çıkan böcektir. Güç sahibi Nazi’lerdir.

“Korku” ve “dehşet” arasındaki fark nedir? Korku sonradan gelendir. Dehşet ise şüphedir, endişedir. Korkunç bir şey olacağına dair endişelenirsiniz. “O ses neydi?”, “Bebeğim nerede?”, “Erkek arkadaşım?”, “Bu kaşıntı da neyin nesi?”, “Peki ya bu şişkinlik?” Bütün bunlar sizi korkutur. Panik başlar, dehşete düşersiniz. Dehşet kapının arkasındaki şeydir, acının vaadidir. Korku ise düşündüğünüzün gerçeğe dönüşmesidir. Vaadin yerine getirilmesidir.

Sanat ve eğlence olarak korku en başından beri vardı. Aslanların, kaplanların ve ayıların görüldüğü mağara resimlerinden beri. İsa’nın son günleri bir korku hikayesi değil de nedir? Bir kıyım, adaletsizlik, vahşet ve öbür dünya hikayesi değil de nedir? İncil, Kuran, eski Çin ve Japon yazıtları; hepsinde korkutucu ve ruhsal faktörler bulunmaktadır. İnsanoğlunun acı verici sonları ve en kötü korkuları açıkça anlatılmaktadır. Hepsi de son derece gerçek ve kaçınılmaz olan sonumuzun köşe başında bizi beklediğini hatırlatmaktadır. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni