iyiköfüfilm

1
Şub
2012

Opera (1987)

Giallo kategorilerinde yayınlandı.

Amerika’da “Terror at the Opera” ismiyle vizyona giren film, 1987 yılında Dario Argento tarafından yazılıp, yönetilmiş bir İtalyan giallo filmi. Başrolleri Cristina Marsillach, Urbano Barberini ve Ian Charleson paylaşıyor.

Film Argento’ya ticari anlamda oldukça getiri sağlamıştır. Zaten filmi de izlediğimiz zaman sinemasal değerini bir kenara bırakıp, “sex-murder” açısından bakılacak olunursa, ticari bir kaygısının olduğunu fark etmememiz mümkün değil. Filmdeki cinayet sahneleri yine filmin genelinde olduğu gibi oldukça başarılı. Filmin türüne yakışır abartılı kamera açıları ve yine abartılı dekorlardan kaçınmamıştır. Şiddet ve müziğin mükemmel uyumu da gözden kaçmıyor ve film boyunca İtalya’nın Rönesans ruhuna yakışır, bir birinden güzel klasik eserleri dinlerken, araya katilin ruhunu yansıtan ve bizi daha da bir telaşa sokan rock soundları girdiğinde tadından yenilmez bir hal alıyor. Opera salonundaki kuşların gözünden çekilmiş sahneler kamera hareketlerinin bir kuş gibi oradan oraya yalpalanması oldukça baş döndürücü, “bu gerilim bitsin de haydi artık odaklansın” diye umutla beklenilebilir. Ayrıca Argento, ilham kaynağı Hitchcock’un röntgenci sinema ruhuna saygı duruşunda bulunmaktan geri kalmamış.

Bir parça da filmin konusuna değinelim. 17 yaşındaki Betty, Verdi’nin Macbeth’indeki (İtalyan besteci Verdi’nin, Shakspeare’in Macbeth’ini temel alarak bestelediği 4 perdelik opera eseri) başrol oyuncusunun ayağını sakatlaması ile bu rolü alma şansı yakalar. (daha&helliip;)


Eşcinsel temalı filmlerin geçmişi nerdeyse sinema tarihi kadar eskiye uzanır ancak tüm eşcinsellik tarihi gibi bu filmlerin de yorumlanması her zaman tartışmalı olmuştur.

Kadın elbisesi içindeki Chaplin (A Woman,1915), eşcinsel bir imge midir, bir camp imgesi midir yoksa homoseksüelden çok sadece komikliği çağrıştıran bir imge midir?  Sessiz sinema eşcinsel temalarla doludur, her sessiz sinema komedyeninin kadın elbiseleriyle sergilediği performanslardan tutun da Wings (1927) deki Richard Allen ile Buddy Rogers’ın ateşli öpüşmesine, yönetmen Franz Borzage’nin Seventh Heaven (1927) ve Street Angel (1928) gibi filmlerde Charles Farrell’i homoerotik şekillerde kullanması kadar sinema bu örneklerle doludur. Gay Brothers filmindeki danseden adamların sinema tarihindeki ilk homoseksüel çift olduğuna inanılmaktadır ama  bir yandan da eşcinsellik konusundaki kafa karışıklığı o zamanlardaki homoseksüelliğe bakış açısı konusunda soru işaretlerine sebep olmuştur. Bu danseden çift belki de eşcinsellikten çok keyif için bu şekilde dansediyorlardı. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni