iyiköfüfilm

21
Eki
2011

Roma a mano armata (1976)

B-Film kategorilerinde yayınlandı.

“Ben, şeytan tarafından korunuyorum. Kurşun sıçıyorum.”

Yasaları çiğnemekten pek de geri durmayan, sert ve güçlü polis memuru, makineli tüfek taşıyan, kamburu çıkmış, psikopat bir katilin peşine düşer.

Bu özetin filmi tam olarak yansıttığından emin değilim… Ama olsun.  Ben bu filmi çok sağlam oyunculukla çekilmiş, eğlenceli bir film olarak kabul ediyorum.

Maurizio Merli, Napoli Violenta ve Roma Violenta filmlerinde de oynadığı gibi bu filmde de komiser (Leonardo Tanzi) rolünde. Diğer filmler gibi bu film de aynı dönem içinde çekilmiş. (1975 – 1976). Bu filmleri izlerken kısa süre içerisinde favorilerimin arasına giren bir diğer aktör Thomas Milian. Filmin genelinde önemli etkileri olan nahoş kambur Moretto’yu canlandırıyor. Bir ambulansı çaldığı sahne gerçekten çok iyi.

Genel anlamda filmde hikaye biraz kopuk ilerliyor. Hikaye örgüsü Tanzi’nin azılı suçlu Ferrender’in izini sürmesi üzerine kurulmuş. Sürekli Moretto’yu takip ediyor çünkü Moretto’nun, Ferrender’in gizlendiği yeri bildiğine inanıyor. Ferrender ile ilgisi olan bir uyuşturucu satıcısından ve  bir de Tanzi’nin bir saldırı/tecavüz suçuyla ilişkilendirerek takip ettiği bir grup gençten bahsediliyor.  Bunların dışında, belki de Tanzi’nin kural tanımaz karakterini sağlamlaştırmak ve biraz eğlenceli kovalamaca ve yüzleştirmeler sağlaması için, filmin yarısından fazlasını kapsayan bu küçük küçük parçalar, asıl hikayenin ilerlemesine fazla bir katkıda bulunmuyor. (daha&helliip;)


13
Nis
2009

Cani Arrabbiati (1974)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

cani-arrabbiatiİtalyan sineması denince aklıma ilk gelen yönetmen Mario Bava’dır. Gerçekten eşsiz bir filmografiye sahip yönetmen filmleriyle kendinden sonraki kuşağı derinden etkilemiştir. Gothic korku filmleri ve Giallo filmleriyle akla gelen yönetmen Cani Arrabbiati ile suç ve şiddetin doruklarında geziniyor.

Cani Arrabbiati Mario Bava’nın yönetmenliğini yaptığı bir soygun filmi. Bir bankayı soyup kaçan üç soyguncu (Doc, Blade ve Thirty-two) içinde bir kadın, küçük bir çocuk ve bir adamın olduğu bir aracı rehin amaçlı kaçırırlar. Arabadaki çocuk hastadır ve hastaneye gitmesi gerekmektedir. Filmin neredeyse %90’ı klostrofobik bir şekilde arabanın içinde geçmekte. Tabii ki bunun üzerine çoğunuz, %90’ı arabanın içinde geçen bir filmin ne kadar izlenebilir olduğunu soracaksınız. İzleyince Mario Bava’nın bunu ne kadar iyi yaptığını ve filmin sizi hiç sıkmadığını göreceksiniz.

Cani Arrabbiati Bava’nın sinemasal estetik becerisini oldukça iyi sergilediği bir yapım. Türünün en iyisi olma özelliğini de taşıyor film. 70’li yıllar, suç filmlerinin İtalya’da en iyilerinin yapıldığı dönem. Umberto Lenzi’nin Almost Human’ı ve Rome Armed to the Teeth’i, Fernando Di Leo’nun Manhunt’ı ve Milano Calibre’si bu filmlere örnek gösterebileceğim kaliteli yapımlardan. Bava filmde banka soygunundan yola çıkarak suçun nedensizliğini ve artan şiddeti işliyor. Soyguncuların rehinelere özellikle kadına uyguladığı şiddet ve kendi içlerindeki çatışma, izleyiciyi ilk sahnedeki banka soygunu ile karşılaşacaklarını düşündükleri atmosferden bambaşka bir atmosfere götürüyor. Arabanın içinde yaşananlar modern dünyanın bir tasviri aslında iyi ve kötünün mücadelesi, paranın neden olduğu sorunlar ve kadınların maruz kaldığı şiddet etkileyici şekilde yansıtılmış. Filmin müzikleri ise Stelvio Cipriani’ye ait. Müziğinde etkisiyle büyük çoğunluğu araba içinde geçen bir filmde klostrofobik etki daha da pekişiyor. İtalyan istismar sinemasının simge yüzlerinden George Eastman’da Thirty-two karakteriyle filmde karşımıza çıkıyor. Kendisini Antropophagus, Absurd ve Erotic Night of the Living Dead filminden de hatırlıyoruz. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni