iyiköfüfilm

21
Nis
2014

House of Wax (1953)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

house_of_wax_posterAndré De Toth’un yönetmenliğini yaptığı House of Wax (Canavarlar Sarayı, 1953) adlı korku filmi Charles Belden’ın hikayesinden sinemaya aktarıldı. Filmin kadrosunda Vincent Price (Profesör Henry Jarrod), Phyllis Kirk (Sue Allen), Carolyn Jones (Cathy Gray), Charles Bronson (Igor), Frank Lovejoy (Dedektif Tom Brennan), Roy Roberts (Matthew Burke) gibi oyuncular yer alıyor.

Henry Jarrod, balmumu heykeller yapan bir sanatçıdır. Yaptığı eserler arasında Jeanne d’Arc, Marie Antoinette, Cleopatra, Abraham Lincoln ve suikastçısı John Wilkes Booth gibi tarihin önemli isimlerinin balmumu heykelleri vardır. Jarrod çok yeteneklidir fakat hak ettiği paraya ve üne sahip olamamıştır. Jarrod paradan çok sanata önem veren biri olduğu için bu durum onu rahatsız etmese de ortağı Matthew Burke, parasızlıktan hiç memnun değildir. Jarrod’un bu yeteneğini bir korku müzesi kurarak paraya dönüştürebileceğini düşünmektedir. Fakat Jarrod bu fikre pek sıcak bakmamaktadır. Bunun üzerine ortağı sigortadan para alabilmek için balmumu heykellerinin bulunduğu mekanı Jarrod’un gözleri önünde ateşe verir. Tutkuyla bağlı olduğu heykellerini kurtarmaya çalışan Jarrod, bu duruma engel olamaz ve eserleriyle beraber yanar.

Öldüğü düşünülen Jarrod, yangının üzerinden uzun bir zaman geçtikten sonra tekrar ortaya çıkar. Bu sefer ortağının istediği yoldan gider ve korku temalı bir balmumu heykel müzesi açar. Fakat kullandığı teknikte ufak bir değişiklik yapmıştır. İnsanları öldürerek onlardan balmumu heykeller yapmaktadır. (daha&helliip;)


28
Şub
2013

Maniac (1980) vs Maniac (2012)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

maniac_poster_01

Slasherların “Taxi Driver”ı olarak da bilinen “Maniac”,1980 yapımı kült bir William Lusting filmi. Elijah Wood’un başrolünü üstlendiği yeniden çevrim “Maniac”ın yönetmen koltuğunda ise  “Wrong Turn at Tahoe”  ve “P2” adlı filmlerin yönetmeni Franck Khalfoun oturuyor.  Her iki filmde de kurbanlarının kafa derilerini soyarak saçlarını cansız mankenlerde yaşatan Frank adlı seri katilin öyküsü, peliküle aktarılıyor. 

!f kapsamında Türkiye’de gösterilen;  Alexandre Aja, Thomas Langmann, William Lustig’in yapımcılığını üstlendiği 2012 yapımı “Maniac”,  Dario Argento motiflerini anımsatan bir  havada geçiyor. Özellikle ilk yarısı ve müzikleriyle Argento havası estiren filmin orjinal manyağı Frank Zito’yu aynı zamanda orjinal senaryoyu da yazan Joe Spinell, muhteşem bir performansla canlandırırken 2012 yapımında Elijah Wood, aynı rolde biraz daha karakteristik farklılıklar sergiliyor. Daha sosyal, daha girişken olan orjinal manyak; 80 döneminin New York’una korku salarken 2012 yapımındaki Elijah Wood  Frank’ı, daha genç ve daha tıfıl bir manyak versiyonu.  Wood; utangaç,  dışarıdan süt dökmüş kedi gibi görünüp yere bakan yürek söken bir Los Angeles avcısını canlandırıyor. Wood’la Spinell’den daha az karşılaşıyoruz ve Joe Spinell’in Frank’inden farklı olarak kırılgan görünümü ve bebek yüzlülüğüyle kadınlara zararı dokunmayacak bir tip gibi duruyor.  Bu sayede dışarıya karşı  güvenilir bir izlenim verirken kendisi kolayca avlanabiliyor. Hatta bir adım ileri giderek çağa ayak uydurup internetin nimetlerinden de faydalanıyor.  (daha&helliip;)


24
Şub
2013

Invaders from Mars (1986)

Bilimkurgu Filmleri Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

invaders_from_mars_1986_poster_01David, babası NASA’da çalışan bir ilkokul öğrencisidir. Göktaşı yağmuru izlediği bir gece, evlerinin arkasındaki tepenin ardına bir uzay gemisi indiğine şahit olur. Oğlunun anlattıklarına pek inanmayan baba ertesi sabah bir göz atmak için söz konusu yere gider. Döndüğünde ise davranışları tuhaflaşmıştır ve ensesinde bir yara izi vardır. Küçük çocuk sonrasında annesinin, öğretmeninin, sıra arkadaşının ve kasabadaki birçok insanın da garip davrandığını fark eder. Konuyu, o güne dek kendisine hep iyi davranan okul hemşiresi Linda’ya açar.

Tobe Hooper korku sineması takipçilerinin oldukça iyi bildiği bir isim. Öncelikle 1974 yapımı slasher klasiği “The Texas Chain Saw Massacre”a imza atan yönetmenin şöhretini perçinleyen bir diğer yapım da 1982 tarihli “Poltergeist”tır. Ayrıca 1979 yılında televizyon için çektiği, Stephen King’in aynı isimdeki romanından uyarlanan “Salem’s Lot” da hiç fena değildir. 1995’te yaptığı bir başka King uyarlaması olan “The Mangler” ise muhtemelen yönetmenin filmografisindeki en kötü halka. 2004 yılı mahsulü “Toolbox Murders” eski güzel günlerine bir dönüş çabası olarak görülse de maalesef önceki filmlerini aratır nitelikte.

“Invaders from Mars” ise 1986 yılına ait. 1953 yapımı aynı adlı filmin yeniden çevrimi. Yeni filmin senaryo ekibinde, daha çok “The Return of the Living Dead” ile tanınan Dan O’Bannon’ı görüyoruz. Jenerikten itibaren 1950’ler bilim kurgularının o naif havasının filme yedirilmeye çalışıldığı hissine kapılıyoruz. (daha&helliip;)


Yönetmenliğini Curtis Harrington’un yaptığı Voyage to the Prehistoric Planet, 1965 yapımı bir bilim-kurgu filmi. 1962 yılında yönetmen Pavel Klushantsev tarafından çekilen Sovyet filmi Planeta Burg’un (Planet of the Storms) Amerika pazarı için bir nev-i editlenmiş hali. Yönetmen Curtis Harrington, filme Amerikalı aktörleri ve bazı ekstra sahneleri ilave ederek Amerika pazarına sunmuş. Hatta filmde oynayan bazı Sovyet oyuncuların isimleri de değiştirilmiş. Örneğin asıl adı Gennadi Vernov olan oyuncunun ismi Robert Chantal, Georgi Zhzhyonov’un ise Kurt Boden olarak tanıtımlarda yer almış. Filmin başrollerinde ise bu iki ismin yanı sıra Basil Rathbone ve Faith Domergue de yer alıyor.

Yapımcılığı Roger Corman’a ait olan Voyage to the Prehistoric Planet, 2020 yılında geçiyor. Bir grup astronot ve yedi bacaklı robotları 200,000,000 mil yol kat ederek Venüs’e ayak basıyorlar. Prehistorik bir gezegene. Gezegeni keşfe çıkmak için birbirlerinden ayrılan ekip çeşitli canavarların ve dev bitkilerin saldırılarına hedef olmaktan kurtulamıyorlar.

Film bazıları gerçekten oldukça başarılı bir şekilde canlandırılmış prehistorik canavarlarla dolu. Filmin açılışında astronotlara saldıran vahşi, uzun kollara sahip dev bitki ise oldukça iyi bir şekilde yansıtılmış. Ayrıca yine filmin başlarında izlediğimiz uzay seyahati sırasındaki efektler de hiç fena değil ve gezegen atmosferi de inandırıcı bir şekilde yaratılmış. Filmin çekildiği zamanı da göz önüne aldığımızda özellikle robotun tasarımı çok başarılı. (daha&helliip;)


17
Şub
2011

Texas Chainsaw Massacre Serisi

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Christopher Lee, 100 Years of Horror belgeselinde şöyle diyor: “Birisini korkutmak için şunları söyleyin. Biliyorum, anlattıklarıma inanmayacaksın. Bunun için seni suçlamam, birisi bana aynı şeyleri anlatsaydı ben de inanmazdım. Ama bu anlatacaklarımı yaşadım.” İlki 1973 yılında çekilen Texas Chainsaw Massacre serisi de neredeyse insanlara bunu söylemişti. Alfred Hitchcock’ın Sapık filmine de ilham kaynağı olan seri katil Ed Gein’den -sözde- esinlenerek çekilmiş olan ilk film büyük yankılar uyandırdı. Günümüze kadar üç devam filmi, bir remake ve bir prequel ile gelen seriden esinlenen bir sürü film de var. Bunların hepsine sırasıyla bakacağız.

Film, Amerikalı katil Ed Gein’den serbestçe uyarlanmış. İşin aslı senarist ve yönetmen Tobe Hooper bu fikrin aklına ilk kez bir hırdavatçı dükkanında elektrikli testere bakarken geldiğini itiraf etmiş. Senaryo aşamasında ismi Leatherface olan filmin adı daha sonra yapım aşamasında Stalking Leatherface ve ardından Head Cheese olmuş. Seyirci karşısına çıktığında ise tamamen değişerek bildiğimiz halini almış. 80,000 dolar gibi küçük bir bütçeyle çekilen film başarılı bir reklam kampanyası ile sadece Amerika’da bütçesinin neredeyse 400 katı kar getirip, tüm zamanların en iyi gişe yapan bağımsız filmlerinden biri olunca bir fenomen halini almış. Başarılı reklam kampanyası ise filmdeki olayların gerçekten yaşandığını söylenmesinden ibaretmiş. Fakat işin ilginç kısmı filmin açılışında olayların 18 Ağustos 1973 tarihinde yaşandığı söylendiği halde film 15 Temmuz ve 14 Ağustos 1973 tarihleri arasında çekilmiş. Tabii film izlendikten sonra bir takım şehir efsaneleri de oluşmamış değil, bir deli filmdeki olayların gerçekten yaşandığı yerin San Antonio’daki Poth kasabası olduğu konusunda kuyuya bir taş atınca diğer akıllılar da bu taşı çıkarmaya çalışmış. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni