iyiköfüfilm

İngilizceye The Ship Of Monsters olarak çevrilen La Nave de los Monstruos bilim kurgunun, canavarların, müziğin, westernin, komedinin ve korkunun iç içe geçtiği bir Meksika filmi. 50’lerin sonunda Meksika, B filmler açısından oldukça fakir bir dönem yaşamaktaydı ama La Nave de los Monstruos bu tanımlama içine dahil olmayacak, nev-i şahsına münhasır bir film. Meksika B bilim kurgu filmleri içinde belki de en iyilerinden birisi. Hatta zamanının oldukça ilerisinde bir film, tabii bunda etkisinde kaldığı Amerikan yapımlarının da etkisi büyük.

İçinde iki uzaylı kadının olduğu bir uzay gemisi dünyaya gelir. Geldikleri gezegendeki erkekler bir bir ölmeye başlayınca, dünyadaki en iyi erkekleri almak ve gezegenlerine götürmek için gelmişlerdir. Karşılaştıkları kovboy Piporro’yu  (Eulalio Gonzales) kaçırmaya karar verirler. Uzay gemisinde kadınlardan başka tek gözlü bir dev, bir iskelet, bir örümcek ve kan emici, beyni dışarı fırlamış canavarlar vardır. Uzaylı kadınlardan bir tanesi bu canavarları gemiden dışarı salar. Bu arada kovboy Piporro ve diğer uzaylı birbirlerine aşık olmuştur ve canavarları durdurmaya çalışırlar.

La Nave de los Monstruos izlemesi keyifli bir film. Her ne kadar bazı küçük sahne hataları yapılmış olsa da rahatsız edecek türden değil. (örneğin uzaylı kızlardan birisi ve kovboy Piporro uzay gemisine girmek için asansöre binerler ve bu sırada kızın elbisesi gridir. Uzay gemisine girince elbisenin rengi değişmiştir. Ayrıca, uzay gemisi dünyadan ayrıldıktan sonra, uzaydan dünyayı gösterdikleri sahnede, dünyanın üzerinde kuzeyden güneye uzanan çizgileri görüyoruz. Sanki bu çekim için bir küreyi kullanmışlar.)

(daha&helliip;)


el-baron-del-terror-posterEl barón del terror ya da bilinen diğer adıyla The Brainiac oldukça ilginç bir Meksika yapımı korku filmi. Chano Urueta’nın 1962 yapımı bu filmi, her ne kadar Misterios De Ultratumba (1959) ya da La Maldicion De La Llorona (1963) gibi geleneksel Meksika korku filmlerinin özelliklerini pek fazla barındırmasa da izlemesi keyifli, birçok açıdan eşsiz, orijinal bir film.

Film 1661 yılında Meksika’da geçmekte. Baron Vitelius D’Estera (Abel Salazar) Meksika Engizisyon Mahkemesi tarafından büyücülük yaptığı gerekçesiyle ceza alır ve canlı olarak yakılır. Cezası gerçekleşmeden önce Baron, bir kuyrukluyıldız görür ve o an kendisine yapılanların intikamını alacağına yemin eder. 300 yıl sonra, aynı kuyrukluyıldız tekrar geçer ve bu sefer Baron’u beyin yiyen, korkunç bir canavar olarak intikam alması için geri getirir.

El barón del terror’ü orijinal kılan en önemli özellik, başka bir korku filminde örneğine rastlamanın güç olduğu ilginç canavar karakteri. Bunu yanı sıra filmde Baron’un inanılmaz bir cinsel çekiciliği vardır. Kurbanı olan kadınların hepsinde bir cinsel istek uyardıktan sonra çatallı diliyle kurbanlarını öldürür. Erkek kurbanlarını ise hipnotize ederek etkisiz hale getirir. Hipnotize ederken Baron’nun gözlerinde çakan şimşek görülmeye değer. Karşısında birinin Baron’un yüzüne fener tuttuğu açıkça belli oluyor. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni