iyiköfüfilm

7
Nis
2013

Tecavüz ve İntikam Filmleri

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

rape_and_revange_movies

Tecavüz ve intikam filmleri; I Spit on Your Grave (Meir zarch, 1976) ve Baise-Moi (Virginie Despentes and Coralie trinh-Thi, 2000) gibi filmler etrafında gelişen ahlaki tartışmalar göz önüne alındığında, tecavüz- intikam filmlerinin genellikle gereksiz ve gerici olduğu yönünde bir sonuç çıkar. 1992 yılında akademisyen Carol J.Clover tarafından yazılan Men, Women and Chainsaw: Gender in the Modern Horror Film kitabında yazar tecavüz- intikam temalı filmlerin aslında cinsiyet kavramının beyazperdeye taşınması açısından benzersiz bir bakış açısı olduğunu belirtiyor. Carol Clover film araştırmaları üzerine çalışan bir profesör ve “final girl” kuramını da geliştiren kişi. Sanat Tarihçi Diane Wolfthal ise 1999 yılında yazdığı kitabı In Images of Rape: The ‘Heroic’ Tradition and Its Alternatives’de cinsel şiddet içerikli temsillerin sinemadan çok daha önce var olduğunu, tecavüz- intikam temalı filmleri daha yakından analiz ettiğimizde ise aslında tekil bir sınıflandırma içine hapsedilmemesi gerektiğini belirtir. (daha&helliip;)


27
Nis
2012

“Korku” Nedir?

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.


Dracula (1931) 

Macar oyuncu Bela Lugosi popüler kültürün en ünlü canavarını başarıyla canlandırmıştı.

Korku gerçekliktir. Tasavvurdur. Önünüzde bıçağını kaldırmış bir şekilde bekleyen katille yüzleşmeniz gerektiği gerçeğidir. Yerdeki ölü eşinizdir. Aynadan sarkan et parçasıdır ve ileriden bir kamyonun hızla geldiğini gördüğünüz sokağa topunun peşinden fırlayan çocuktur. Kulağınızın içinden çıkan böcektir. Güç sahibi Nazi’lerdir.

“Korku” ve “dehşet” arasındaki fark nedir? Korku sonradan gelendir. Dehşet ise şüphedir, endişedir. Korkunç bir şey olacağına dair endişelenirsiniz. “O ses neydi?”, “Bebeğim nerede?”, “Erkek arkadaşım?”, “Bu kaşıntı da neyin nesi?”, “Peki ya bu şişkinlik?” Bütün bunlar sizi korkutur. Panik başlar, dehşete düşersiniz. Dehşet kapının arkasındaki şeydir, acının vaadidir. Korku ise düşündüğünüzün gerçeğe dönüşmesidir. Vaadin yerine getirilmesidir.

Sanat ve eğlence olarak korku en başından beri vardı. Aslanların, kaplanların ve ayıların görüldüğü mağara resimlerinden beri. İsa’nın son günleri bir korku hikayesi değil de nedir? Bir kıyım, adaletsizlik, vahşet ve öbür dünya hikayesi değil de nedir? İncil, Kuran, eski Çin ve Japon yazıtları; hepsinde korkutucu ve ruhsal faktörler bulunmaktadır. İnsanoğlunun acı verici sonları ve en kötü korkuları açıkça anlatılmaktadır. Hepsi de son derece gerçek ve kaçınılmaz olan sonumuzun köşe başında bizi beklediğini hatırlatmaktadır. (daha&helliip;)


22
Eyl
2009

Kanlı Sinema

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

atasteofbloodAlıcıyı neşter ya da kasap satırı sayan birtakım yönetmenlerin başlıca kaygısı, bugünlerde, bir insanı yürüyen hamburger haline getirmek ve bu işi her türlü anlatı, gerçeklik ya da mantık tasasından uzak yapmak galiba.

Önemli olan tek şey cana kıyma, özellikle de, saçılan bütün kanlar, son kertesine varmış kanlı şölenler yok olup gitmekte olan bir türün son çırpınışlarıymışçasına, bu cana kıymaların yapılış biçimidir…

Eleştirmenlerin çoğunca şiddetle ve dizgeli olarak yok sanan, tepeden bakılarak bilmezlikten gelinen ya da küçümsenen kanlı ya da mide bulandırıcı sinema bal gibi de vardır. Tıpkı bayağı cinsel sinema ve karate ya da bilmem ne filmleri gibi onunda kendine özgü seyircisi, dip ve başyapıtları var; doğrudan doğruya düşsel sinemaya girmeyen, ama içinde böyle sahneler bulunan filmlerin çoğalmasına, kum gibi kaymasına bakılırsa bir zamanlar yineleme sinemasının küçük bir serüveni ya da yan eğilimi sayılan şeyin bu gün, şimdi girişmeyi önerdiğimiz kesip parçalayıp incelemeyi hak eden gerçek bir özerk alt-tür haline geldiği söylenebilir. (daha&helliip;)


10
Şub
2009

I Spit On Your Grave (1978)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

spit1978 yapımı Meir Zarchi’nin (ilk filmi olduğunu belirtelim)  yönettiği kült bir film I Spit On Your Grave. Açık bir şekilde bir tecavüz ve intikam filmi. Film çekildiği 70lerde oldukça ün salmış ve tartışılmış. “Day of The Woman”, “I Hate Your Guts”, “The Rape And Revenge of Jennifer Hill” gibi isimlerle de bilinen bir film.

Genelde bu tür tecavüz ve intikam filmlerinde konu oldukça basittir. Masum bir kız bütün masumiyetini korkunç tecavüzcüler tarafından yitirir. Hayatı tamamıyla altüst olur. Suçluları ortadan kaldırmadığı sürece hayatına devam edemez. İntikamını aldıktan sonra yeni hayatına başlar. Ana tema ise erkeklerin ne kadar acımasız, kaba ve egoist olduğu üzerine kuruludur.

Bu filmde de konu ve konunun akışı gayet basit ve açık,  kısaca özetleyecek olursak, yazar olan Jennifer Hill genç, özgür ruhlu birisidir. Yazmayı planladığı yeni romanı üzerinde çalışmak için New York’da yaşadığı evinden uzun bir tatil için Connecticut’a gider. Daha sonra burada yaşayan 4 kişilik bir arkadaş grubunun dikkatini çeker. Kıza tecavüz ederler. Defalarca. Daha sonra içlerinden birisini kızı öldürmek üzere eve yollarlar fakat kızı öldüremez. Geri döndüğünde ise onu öldürdüğünü söyler. Film bundan sonra kurbanımızın kanlı intikam sahneleri ile devam eder. Bu arada şunu da belirtelim başrol oyuncusu Camille Keaton ( Buster Keaton’ın torunu olur kendisi ) filmde heyecanlandırıcı bir performans sergilemiş. Zaten oyuncu bu rolüyle  Katalonya Uluslararası Film Festivali’nde de En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmış. (daha&helliip;)


last1Was Craven in gençliğinde yazıp yönettiği son derece ilginç, etkileyici bir film. Eleştirmenler tarafından şiddet istismarı sinemanın en nefret addedilen,  bazı ülkelerde yasaklanan ve ABD’de Craven’in filmlerinin piyasada en zor bulunanıdır.  The Last House on The Left. Şiddetin sinemada temsili açısından ilk örneklerini veriyor…

Filmin çekimleri 1971 yılında 4 haftada tamamlanıyor.  Film belirli bir gerçek olaydan esinlenmiş olmamasına karşın “tanık olacağınız olaylar, gerçektir” ibaresiyle başlıyor.Filmin konusundan bahsedicek olursak Tipik bir Amerikan ailesi olan Collingwoodların tek çocuğu olan Mari ve kız arkadaşı Phyllis ile birlikte Bloodlust adlı bir rock grubunun konserine gidecektir. Mari’nin ailesi ile birlikte aralarında kuşak çatışmasının olduğunu gösterir bazı konuşmalar geçer. Mari’nin babası bu grubun konserlerinde canlı civcivleri öldürdüğünü söyler ve kızına (Mari ) “siz aşk nesli değilmiydiniz?” diye sorar ve kızına konser dönüşü kutlayacakları doğum günü hediyesi olarak barış amblemli bir kolye armağan eder. Kızlar konsere giderken yolda radyo iki tehlikeli suçlunun hapisten kaçtığını duyurur.

Filmde daha sonra bu tehlikeli sapıkları tanıtır. İki rahip ve bir rahibeyi öldürmüş olan Krug (Freddy Krugger: Craven’in Elm Sokağı Kabusundaki Freddy’nin isim babası olsa gerek ), arkadaşı sansar, uyuşturucu bağımlısı oğlu Junior ve metresi Sadie. Sadie eşit temsili sağlamak amacıyla bir kaç kız buluncaya kadar Krug’la cinsel ilişkiyi reddeder. Bu arada Mari ve Phyllis , uyuşturucu ararken Junior’a rastlarlar ve ucuz mal vaadiyle kandırılarak sapıkların evinde tutsak alınırlar. Bu arada Mari’ nin ailesi evde mutlu bir doğum günü için parti hazırlıkları yapmaktadırlar. Ertesi gün sapıklar kızları arabanın bagajına atıp yola koyulurlar.  Ama tesadüfen arabaları Mari’nin evinin yakınlarında bozulur. Grup kızları da alıp eğlenmek için ormana girer. Öte yandan kızları eve gelmeyen Colingwoodlar şerife haber verirler. Şerif ve adamları yolda sapıkların terkedilmiş arabasını görür ama duruma pek önem vermez. Daha sonra polis telsizinde arabanın kaçan sapıklara ait olduğunu öğrenirler. Bu arada sapıklar ormanda kızlara türlü eziyet ve aşağılamalara maruz bıraktıktan sonra zalimce öldürürler. Sapıklar gölde yıkanıp temizlendikte sonra bir araba tamircisi bulmak için en yakın eve (colingwoodlarınki!)giderler. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni