iyiköfüfilm

25
Nis
2013

The Jezebels (1975)

B-Film İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

the-jezebels-movie-poster-1975Quentin Tarantino’nun “Kill Bill”inin beslendiği kanallar saymakla bitmiyor. Bahsedeceğim bu film de yönetmenin kendi itirafına göre büyük bir esin kaynağı olmuş.  Women in Prison türünün ilk örnekleri olan “The Big Doll House” ve “The Big Bird Cage” gibi, Pam Grier’i Pam Grier yapan zenci istismar klasikleri “Coffy” ve “Foxy Brown” gibi kült filmlerin yönetmeni, ayrıca Sid Haig’i keşfeden adam diyebileceğimiz Amerikan istismar sinemasının babası Jack Hill’in son dönem başyapıtı bu film basitçe, kriminal bir teen age kız grubu içinde gerçekleşen kıskançlık, iktidar kavgası ve bağımsızlık mücadelesi hakkında ilerliyor. Tabii ki cinayetler, acımasızlık, çete kavgaları ve silahlı çatışmaların karşı tarafında beceriksiz polisler ve lezbiyen gardiyanlarla temsil edilen devlet organları konumlanıyor.

Lace, illegal bir kız çetesi olan “Dagger Debs”in lideridir. Fakat bu çete maalesef bağımsız değildir; “Silver Daggers” adlı erkek çetesinin, kızlardan oluşmuş yan kuruluşu gibi durmaktadır. Bu erkek grubunun lideri olan Dominic ile Lace sevgilidirler. Bir hamburger salonunda sessiz gibi duran Maggie adlı kıza sataşan kızlar zorlu bir rakiple karşılaştıklarını anlarlar. Maggie kabadayılığa kabadayılıkla cevap verir. Lace bu kıza ısınır ve gruba almaya karar verir. Fakat çetenin ikinci kızı konumundaki tek gözü bantlı Patch bu durumu kıskançlıkla karşılar ve Lace’i Maggie’ye karşı doldurmaya başlar. Haksız da değildir. Çünkü Dominic Maggie’ye kafayı takmıştır; hatta onu evine kadar takip eder ve kız tecavüze eder (tecavüz gibi görünse de Maggie bundan zevk alır).

O sırada liseye yeni bir erke çetesinin lideri transfer olur. Crabs adındaki bu gıcık delikanlı, yoksullara yemek dağıtan bir yardım kuruluşu paravanında uyuşturucu ticareti yapmaktadır. Crabs ile Silver Daggers ezeli düşmandırlar ve aralarındaki gerginlik hızla sıcak savaşa dönüşür. Maggie gruptaki güvenini artırmaya çalışsa da Patch ve Lace’in nefretini üzerine çekmeye başlar. (daha&helliip;)


Son yıllarda özellikle Quentin Tarantino sayesinde grindhouse filmleri sinemaseverler arasında tekrar popülarite kazanmaya başladı. Gayrıresmi şekilde Tarantino, kendisini Amerikan istismar sinemasının kaybettiklerini kazandırmak adına bir sorumlu olarak seçti, Switchblade Sisters gibi filmleri hatırlatmayı üstlenmek yanında tabi ki aynı zamanda sinema izleyicilerini unutulmuş ve sıradışı filmleri araştırmaya yönelten referansların bulunduğu filmler yönetti. (Şunu da unutmamak gerekir ki Tarantino daha büyük izleyici kitlesi tarafından bilinen filmler konusunda da bir otoritedir.)

Daha sonra Grindhouse (2007) ortaya çıktı, Rodriguez ve Tarantino tarafından ortaklaşa yapılan büyük ilgi gören ve zevkle izlenen iki filmden oluşan bir proje. Gişe hasılatından daha önemli olan şey ise kült filmlere ilgi duyan sinemaseverlerin aklına grindhouse terimini tekrar yerleştirmesiydi. O günden sonra grindhouse, the real McCoys tarafından yapılan çift filmlerin pazarlama terimi olarak da kullanıldı. Aynı zamanda Hell Ride, Machete gibi taklitler ve Hobo with a Shotgun gibi yeni filmler de ortaya çıktı.

İstismar sineması geleneksel, iffet taslayan ve de kitleleri sıradanlığa alıştıran filmlere karşı bir tepkiydi. Özünde yatan içgüdü aslında benzer yönlere sahip mesela para kazanmak. Bunun yanında Jack Hill, Herschell Gordon Lewis ve Roger Corman gibi yönetmenlerin çalışmaları takdir edilesi çünkü amaçları ödüllerin peşinden koşmak ya da sosyal bilinçli taklidi yapmak değil. Düşük bütçeli korku filmleri, çete filmleri, erotik filmler ya da blaxploitation filmleri yapan yönetmenler bütçenin azlığından dolayı hızlı çalışmak ve idareli davranmak zorundalar. (daha&helliip;)


6
Haz
2009

Roger Corman

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

roger-cormanEd Wood, John Cassavetes gibi Amerikan bağımsız sinemasının önde gelen isimlerindendir Roger Corman. Özellikle A. Poe uyarlamalarıyla adından söz ettirmiştir. Sinema kariyerine Monster from the Ocean Floor (1954) ile başlayan yönetmen ilk önemli başarısını Day the World Ended (1955) filmiyle gerçekleştirmiş ve bu filmin ticari başarısı yönetmenin önünü dahada açmıştır. American International Pictures adına çalışan Corman şirket için stüdyo yöntemiyle birçok atmosferik film çekmiştir. R. Corman’ın kuşkusuz en ünlü filmi ise 1960 yapımı The Little Shop of Horrors’dır. İnsan eti yiyen bir bitkinin etrafında dönen film diğer filmleri gibi düşük bir bütçe ve çok kısa bir sürede (2,5 gün) tamamlanmıştır. Filmde ünlü aktör Jack Nicholson’ın da rol aldığını belirtmekte fayda var.

1960-1964 yılları arasında sekiz Poe uyarlaması çeken yönetmen, bu sekiz filmin başrolünde Vincent Price’a yer verir. (House of Usher, Pit and the Pendulum, Premature Burial, Tales of Terror, The Raven, The Haunted Palace, The Masque of the Red Death, ve The Tomb of Ligeia.) (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni