iyiköfüfilm

12
Mar
2012

Marksizm ve Erken Dönem Sinema

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

Marksist ideoloji Birleşik Devletler film endüstrisi tarafından nefretle karşılanır, ancak bu bakış açısı bir şekilde bazı Amerikan filmlerinde kendini gösterir. Birleşik Devletler hükümeti ve iş dünyası sosyalizmin her biçimine katı bir şekilde karşıdır, sınıf mücadelesi düşünceleri başından beri sinemada ortaya çıkmıştır. Progresif söyleme katılan film yapımcıları genel olarak iyilik ve sosyal eşitlik konularına Marksist devrimden daha çok destek verirler.

D.W.Griffith’in (1875–1948) Hoşgörüsüzlük (1916) sosyal adalet için uzun bir bahane olarak ifade edilebilir. Epik ile ilgili en önemli noktalardan birisi Jenkins Mill’in olayıdır. Bu Rockefeller’ın mali çıkarlar için Ulusal muhafızları Kolorado eyaletinde bulunan bir kimya tesisinde dikkati çeken çalışanlara saldırmak ve onları öldürmek için kiraladığı 1914 yılı Ludlow katliamıdır; bu olay Griffith gibi muhafazakarlar dahil pek çoğunu çileden çıkarmıştır. İlk komedi filmi, özellikle Charles Chaplin çalışmaları (1889-1977), kentsel yoksulluğu Dickens tarzında betimleyen Easy Street (1917) gibi kısa Charles Chaplin güldürülerden, Modern Times (1936) gibi endüstriyel kapitalizmi alaya alan uzun metraj film çalışmalara kadar güçlü otorite-karşıtı ve sosyalist temalara sahiptir. (daha&helliip;)


Apokaliptik bilimkurgu janrı bilimkurgunun bir alt türü olarak, nükleer savaş, salgın hastalık veya başka büyük bir felaket ile insanlığın sonunun geleceğine dair hikâyeler anlatır. Post apokaliptik bilimkurgu ise mekân olarak, bu tarz büyük felaketler sonrası yeniden kurulan dünyada geçer. Zaman ise ya bu felaketten hemen sonrasını anlatır ve hayatta kalanların çektiklerine veya psikolojilerine odaklanır ya da felaketin üzerinden belli bir süre geçtikten sonra, felaket öncesi medeniyetin geçmişte kalan, çoktan unutulmuş halini anlatır. Post-apokaliptik hikâyeler genelde teknolojinin olmadığı ilkel bir gelecekte ya da sadece bazı kırık dökük, eski teknolojik aygıtların kaldığı bir dünyada geçer. Bilimkurgunun bu türü ile distopik toplumlar veya kara ütopyaları ele alan türü arasında çok muğlâk bir sınır vardır.

Bu türler, ‘nükleer bir silah ile bütün dünyanın yok edilmesi’ olasılığının, toplumların bilinçlerine yerleştiği İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra popülerlik kazanmışlardır.  Öte yandan, kayda değer apokaliptik romanlar, 19. yüzyılın ilk çeyreğinde Mary Shelley’nin The Last Man romanını yayınlamasına kadar geriye gider. Ayrıca, alt türler apokaliptik edebiyattan, binlerce yıllık hikâyelerden ve yorumlardan beslenir. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni