iyiköfüfilm

incredible-shrinking-man (2)50’li yılların bilimkurgu yönetmeni Jack Arnold’ın çektiği The Incredible Shrinking Man (1957) adlı kült bilimkurgu filminde Grant Williams (Scott Carey), Randy Stuart (Louise Carey), Paul Langton (Charlie Carey), April Kent (Clarice) gibi oyuncular yer alıyor. Richard Matheson’nın The Shrinking Man adlı romanından uyarlanan filmin Dünya Bilim Kurgu Derneği’nin vermiş olduğu En İyi Dramatik Sunum dalında Hugo Ödülü de var.

Eşiyle birlikte tatile çıkan Scott Carey, bir tekneyle denize açılırlar. Tuhaf bir toz bulutuna maruz kalan Carey, altı ay sonra bedeninde bir tuhaflık fark eder; zaman geçtikçe küçülmektedir. Bu duruma eşi de dahil olmak üzere doktorlar da inanmaz. He geçen gün biraz daha küçülen Carey, hiçbir insanın başına gelmeyen bu olağanüstü hastalık karşısında elinden hiçbir şey gelmez. Bir sürü teste girer ama küçülmesini engelleyecek bir çözüm yolu bulunamaz.

İyimser ve sevgi dolu bir adam olan Carey, basının da dikkatini çekince kendini bir ucube gibi hissetmeye başlar ve bu his onu bambaşka bir insana dönüştürür. Kendinden daha kısa olan sirkte çalışan cüce Clarice ile tanışınca kendini daha iyi hissetmeye başlasa da bu durum uzun sürmez. Küçülmeye devam eden Carey, Clarice’den daha da kısa olduğunu farkeder. Carey iyice umutsuzluğa kapılmıştır. Karısı Louise, onu sevmeye devam etse de karısının ona acıdığını düşündüğü için karısına kötü davranır.

Talihsiz bir kaza sonucu evinin bodrumunda kapalı kalan Carey’nin öldüğü zannedilir. İyice küçülmüş olan Carey’nin artık daha büyük sorunları vardır. (daha&helliip;)


9
Kas
2013

The Cabin in the Woods (2012)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

the-cabin-in-the-woodsDrew Goddard’ın ilk yönetmenlik denemesi olan “The Cabin In The Woods”, Goddard’ın senaryoyu birlikte yazdığı arkadaşı Joss Whedon ile görsel efektleri yapamadıkları şeylere saklama merakıyla başlıyor. Alias ve Lost’un prodüktörlüğünü ve yazarlığını yapmış olduğunu öğrenmem bir şey ifade etmiyor aslında benim için, bu iki diziden de haz etmiyorum çünkü. Ama ilk yönetmenliğini bu filmle yapmış olması ekstra harika, çünkü film sarkastik bir korku çorbası! 

Ne kadar az CGI, o kadar iyi makyaj mottosuna sadık kalan yönetmen ve ekip, görsel efektlerin gerçeğin yerini tutmamasında hemfikir. Ama efektler kostüm ve makyajla da ancak bir yere kadar gidebildiği için sadece ve sadece yapamadıkları durumlarda görsel efekt kullanma sözüne sadık kalmışlar. Labirentli sahnelerde kullanılan bilgisayar efekti basit olmasına karşın labirent/mühendislik açısından daha karışık bir tarafı da var. Aynı zamanda ağız sulandıran canavarların hücum etme sahnesi öyle bir hal alıyor ki, sırf hangi canavar nerde, kime saldırıyor derken ufak tefek hatalar göze batmıyor bile. Şeffaf dönen küplerin birbirlerine uyum sağlayacak şekilde durdurulmaları baya zor olmuş. Çoğunu yeşil ekranda çekip kalanını sonradan eklemişler. Asansörlü sahnede özellikle(o kadar fazla asansör var ki) rastgele canavar çekimi yapmışlar. Küpleri de yine somut şekilde nasıl kullanacaklarını belirleyebilmek için en ufak küpün içine kocaman böcekler koyup onlarla çalışmışlar.

Beyindeki tetris olayı hesabının yani bu canavarların asansörden puzzle halindeki çıkış fikri detayının ayrıntılı şekilde işlenmiş olması da ayrı bir eğlenceli! (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni