iyiköfüfilm

16
Mar
2016

Singapore Sling (1990)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Singapore Sling, tam anlamıyla geleneklere aykırı şekilde hazırlanmış bir film. Sinemada bu gibi çalışmalar sadece gece matinesinde kendilerine yer bulabilir.  İşte The Rocky Horror Picture Show ve Eraserhead gibi filmlerin doğuşu da böyle olmuştu ya da Pink Flamingos gibi açıkça şoke edici çalışmaların. Gece matinesinde gösterilen filmler çöp yapımlar olabilir ya da bunlar popüler ve eleştirel zevklere uymayan sanatçıların son kalesi olabilir. Fakat hatrı sayılır derecede bir izleyici kitlesine de sahip olduklarını unutmamak gerekir.

Hem röntgenci hem de sanatsal zevklere hitap eden Singapore Sling’in anavatanı Yunanistan’da kazandığı ödüllerin yanı sıra kusmuk, ensest ve işkenceyi dahi içeren tuhaf seks sahneleri ile Yunanca, Fransızca ve İngilizce diyaloglar filmi oldukça ilginç kılıyor.

Ancak bu filmi arthouse exploitation olarak sınıflandırmadan önce kurgusal entrikalar ve yeni

oyunculuk yöntemlerinin (harmanlanmış karakteri, seslendirme, kamera önünde anlatım ve prova) kendi başına bu filmi istisnai bir sınıfa yerleştirdiğini söylemek gerekir ve eğer filmin konusu farklı olsaydı sinematografi Oscar’a layık olurdu.

Detaylara girmeksizin filmin hikayesinin ölü bir kadına aşık olan gözü pek bir dedektif (Panagiotis Thanasoulis) ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Dedektifin aşık olduğu kadın Laura’dır ve Julie London’ın Laura adlı melankolik parçası lie akıldan çıkmayacak bir şekilde anlatılır. Singapore Sling, içlerinden biri Laura’ya endişe verici bir şekilde benzeyen iki kadın sosyopatın dedektife taktığı takma isimdir. (daha&helliip;)


29
Ağu
2014

Dark Passage (1947)

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

dark_passage_1947Delmer Daves‘in yönetmenliğini yaptığı David Goodis‘in aynı adlı romanından uyarlanan Dark Passage (1947) adlı kara filmin oyuncu kadrosunda Humphrey Bogart (Vincent Parry), Lauren Bacall (Irene Jansen), Agnes Moorehead (Madge Rapf), Clifton Young (Baker) gibi isimler yer alıyor.

Vincent Parry, karısını öldürmediği halde hapse mahkum edilmiş bir adamdır. Suçsuz olduğunu kanıtlamak için hapisten kaçar. Herkes onu aramaktadır. Tanımadığı genç bir kadın ona yardım eder. Ama bütün gazeteler, onun boy boy resimlerini bastıklarından işi hiç kolay değildir. Onun için yüzüne estetik operasyon yaptırır ama üçkağıtçı bir adam, onun peşini bırakmayacaktır. Gerçeği kanıtlayabilmesi için önünde aşması gereken birçok engel vardır.

Kara filmlerin efsane oyuncusu Humphrey Bogart’ın başrolde olduğu Dark Passage’da aktörün yüzünü ilk bir saat göremeyiz. Filmin başlarını çoğunlukla Parry’nin öznel bakış açısıyla görürüz. Lady in the Lake (1947) filminde de bu denenmiştir. Hatta bütün film öznel bakış açısıyla izleyiciye sunulmasına rağmen Dark Passage’da bu açı daha tadında ve merak unsuru ön planda tutularak kullanıldığı için daha yerinde olmuştur. Parry’nin estetik operasyondan önceki halini sadece bir gazete sayfasındaki bir resimde görürüz. Bu resmin de aktör Frank Wilcox‘a ait olduğunu dipnot düşelim.

Dark Passage’ın diğer bir oyuncusu da yakın zamanda kaybettiğimiz Lauren Bacall… Adı anıldığında hemen Bogart’ın eşi olduğu akla gelse de Bacall’da kara filmlerin unutulmaz oyuncuları arasındadır. (daha&helliip;)


11
Nis
2014

Lady in the Lake (1947)

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

Lady in the Lake 1947Robert Montgomery’nin yönetmenliğini yaptığı Lady in the Lake (1947) adlı kült kara film Raymond Chandler’ın aynı adlı romanından uyarlandı. Filmin kadrosunda Robert Montgomery (Philip Marlowe), Audrey Totter (Adrienne Fromsett), Lloyd Nolan (DeGarmot), Leon Ames (Derace Kingsby) gibi oyuncular yer alıyor.

Özel dedektif Philip Marlowe, az parayla çok pisliğin içine balıklama atlatmaktan sıkılmıştır. Polisiye ve korku üzerine ucuz hikayelerin yayınlandığı bir dergiye başından geçen bir olaydan yola çıkarak yazdığı hikayesini yollar. Dergiden onunla görüşmek istediklerine dair bir mektup alır. Marlowe, dergiye gider ve dergi patronunun güzel asistanı Adrienne’dan, umduğundan farklı bir iş teklifi alır. Patronun karısı kayıptır ve onu bulmasını ister. Marlowe baştan isteksiz de olsa bu teklifi kabul eder. Fakat bu iş göründüğünün aksine daha çetrefillidir ve Marlowe, her zamanki gibi bu kirli oyunların içine girip ipuçlarını toplamak için kendine özgü yöntemler kullanacaktır.

Lady in the Lake, hem kara film, hem de sinema tarihi açısından ilginç bir film… Filmin kahramanı Dedektif Philip Marlowe, filmin başında kameraya doğru bakar ve kendini tanıtır. Yaşadığı bir hikaye hakkında ön bilgi verir. Filmin sonuna kadar onun bakış açısıyla olanları izleriz. Marlowe ile beraber ipuçlarını takip ederiz ama o keskin zekası ve deneyimiyle hep izleyiciden bir adım öndedir. Olayları onun bakış açısıyla görsek de hep bir şeyleri kaçırırız. Öznel kamera açısı Marlowe ile tam olarak özdeşleşmemize imkan sağlamaz. Marlowe’u, filmin başında ve sonunda kameraya doğru konuşması haricinde sadece aynaya baktığı birkaç sahnede görebiliriz. (daha&helliip;)


20
Kas
2012

Out of the Past (1947)

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

Jacques Tourneur bilincini sızdırıyor.

1947 öncesini göz önünde bulundurmazsak, Jacques Tourneur’ün Out of the Past’ını film-noir kategorisinde ilk sıralara koyabiliriz. Eğer ki siyah-beyaz filmlerin korkunç derecede melodramatik oyunculuklarla muzdarip olduğunu düşünüyorsanız, tüm samimiyetimle söylüyorum ki Out of the Past’ı izledikten sonra bu düşüncenizin yıkıldığını göreceksiniz. Ha, öncelikle film-noir adamlarının çift taraflı kaçışa asla direnemeyeceklerini ve itiraflarının kadınlar için pek önem taşımadığını söyleyeyim. Çünkü kadınlar her hâlükârda adamları kendilerine doğru çekmeyi çok iyi bilir. Ama Jeff (Robert Mitchum) ayrıcalık kabul etmez, iz bırakmaz. Meselâ California’da yaşamış Jeff’in California’da yaşadığına dair hiçbir iz yoktur ama daha sonrasında geçmiş Jeff’in her bir yanını sardığında izler bırakmaya başlar ki saklanmanın artık bir önemi yoktur. Yani diyeceğim o ki Out of the Past sürükleyici bir filmdi. Aslına bakarsanız, ilk izlediğimde ayaklarımı gökyüzüne basacak kadar hissedemedim ama aradan biraz zaman geçtikten sonra romantik geri dönüş görüntülerinin üzerimde bayağı bir etki bıraktığını gördüm. Anlayacağınız, Tourneur üzerimize yapışacak gerçeklikler yaratmış. Belki de Out of the Past’ı geri kalan her şeyden ayıran tek şey, standart film-noir temelini yıkması ve aynı zamanda yeniden kullanmasıdır. Ayrıca Out of the Past’ın en büyük gücü, gerçek yüzlerin arkasındaki kişiler ve Tourneur’ün karakterlerindeki gizemidir. Jeff’in belirsizliğini rahatlıkla görebiliyoruz ki sadakatin ve yalanların sebeplerini açıklayacak hiçbir diyaloğa rastlayamıyoruz. Ha, bu olumsuz bir şey değil, aksine, olumlu bir şeydir. Nihayetinde bu ideal, film-noir karakterlerine mistik bir hava katıyor. (daha&helliip;)


24
Mar
2010

Maria Beatty

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

Maria Beatty, kadın cinselliğini BDSM (bondage/kölelik ve discipline/itaat(BD), dominance/üstünlük ve submission/teslimiyet (DS), sadism/sadizm ve masochism/mazoşizm (SM)) ve fetişizm gibi çeşitli yönleriyle ele alan filmleriyle tanınan Venezuella doğumlu bir yönetmen. Yönetmenliğin yanı sıra kendisini yaptığı bazı filmlerinde, The Elegant Spanking (1995) ve The Black Glove (1997), oyuncu olarak da görmek mümkün. Çoğunlukla filmlerini siyah beyaz olarak yapan yönetmenin, Alman ekspresyonist sineması, Fransız sürrealizmi ve Amerikan film noir etkisinde kaldığını söylemek mümkün.

Kadının cinselliği ve fantezilerinin derinliklerini keşfe çıktığı filmleri ile 1994 yılında üne kavuşan Maria Beatty, zaman zaman kendisinin de oynadığı yaklaşık 30 sadomazoşist ve fetişist filme imza attı. Bazı porno ve erotik film festivallerinden ödülleri olan çalışmaları aynı zamanda Whitney Museum, The Museum of Modern Art, The International Center of Photography, The New Museum, Lux Cinema, The San Francisco Museum of Modern Art ve Centre Audiovisuel Simone de Beauvoir gibi yerlerde de sunuldu. Aslında aldığı ödüller sadece bir porno filme verilen ödüller değil. Feminizm ve pornografiyi yan yana getirmek her ne kadar zor olsa da yönetmenin asıl yaptığı erkek egemen bakış açısıyla üretilen porno filmlere karşı bir yaklaşım sunuyor. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni