iyiköfüfilm

13
Kas
2010

Shannon Lark Röportajı

Röportaj kategorilerinde yayınlandı.

Tolga DEMİRTAŞ: Merhaba Shannon, öncelikle bize biraz kendinden bahsedebilir misin?

Shannon LARK: Bir bakalım. Korku filmleri yapıyorum ve korku filmlerinde oynuyorum. Yazıyorum, yönetiyorum, yapımcılığını yapıyorum ve aynı şekilde Viscera adında kadınlar için bir korku filmi festivali düzenliyorum.

T.D. Film kariyerine nasıl başladın ve niçin korku filmleri?

S.L. 4 yaşındayken Romeo ve Juliet’i tiyatroda izlediğimde başladı. Oyunda öldükleri sahne herhangi bir şeyin ölümüne ilk şahit oluşumdu. Çok güzeldi. O an hayranı oldum ve video kaset dükkanındayken anneme çaktırmadan video kaset araklamaya başladım. Bana göre korku çok güzel bir deneyim ve hikayeler psikolojik olarak daha korkutucu oldukça daha fazla bağlanıyorum. Herkes hayatında korku ve dehşeti yaşar. Şu an bile dünyada ki insanlar manipülasyonu, terörü, tecavüzü ve ölümü yaşıyor. Bu görmezden gelinemeyecek bir şey. Eğer bu zalimliği yok sayarsak korku daha fazla büyüyüp bizi içine alır. Güvenli bir ortamda olup da o insanlarla aynı şeyi hissedebiliyorsam kendimi dünya için bir şeyler yapıyormuş gibi hissediyorum. Bu yüzden korku türünü çok seviyorum.

T.D. Biraz da kurucusu olduğun Viscera Film Festivali’nden bahsedelim, bize festivali anlatabilir misin?

S.L. Kadınlar için yapılan uluslararası bir kısa korku filmi festivali. Festivali 2006 yılında hala bugün değişmemiş olan profesyonellerin yardımından uzak, kendi başına bir şeyler yapabilme tabanı üzerine kurdum. Dünyanın her yerinde kadınlar korku filmleri yapıyor ve katılımcıların çoğu film yapma işine yeni girmiş kişilerden oluşuyor. Kadınlar için beraber çalışmak ve bir şeyler yaratmak çok önemli. Kadınlara doğumlarından itibaren öğretilen rekabet hissi burada da geçerli sanılsa da film yapmak rekabetle ilişkilendirilmemeli; amaç, kendinizi mümkün olan en güzel şekilde ifade etmek olmalı. Viscera bu çağdaş yapımcılara bu hakkı sunuyor; erkeklerle eşit derecede saygı görmek.

T.D. Favori korku filmlerin neler?

S.L. Alejandro Jodorowsky’den Santa Sangre, Stanley Kubrick’ten The Shining, Peter Jackson’dan Dead Alive. Ama çok daha fazla sevdiğim filmler var. (daha&helliip;)


22
Eyl
2009

Kanlı Sinema

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

atasteofbloodAlıcıyı neşter ya da kasap satırı sayan birtakım yönetmenlerin başlıca kaygısı, bugünlerde, bir insanı yürüyen hamburger haline getirmek ve bu işi her türlü anlatı, gerçeklik ya da mantık tasasından uzak yapmak galiba.

Önemli olan tek şey cana kıyma, özellikle de, saçılan bütün kanlar, son kertesine varmış kanlı şölenler yok olup gitmekte olan bir türün son çırpınışlarıymışçasına, bu cana kıymaların yapılış biçimidir…

Eleştirmenlerin çoğunca şiddetle ve dizgeli olarak yok sanan, tepeden bakılarak bilmezlikten gelinen ya da küçümsenen kanlı ya da mide bulandırıcı sinema bal gibi de vardır. Tıpkı bayağı cinsel sinema ve karate ya da bilmem ne filmleri gibi onunda kendine özgü seyircisi, dip ve başyapıtları var; doğrudan doğruya düşsel sinemaya girmeyen, ama içinde böyle sahneler bulunan filmlerin çoğalmasına, kum gibi kaymasına bakılırsa bir zamanlar yineleme sinemasının küçük bir serüveni ya da yan eğilimi sayılan şeyin bu gün, şimdi girişmeyi önerdiğimiz kesip parçalayıp incelemeyi hak eden gerçek bir özerk alt-tür haline geldiği söylenebilir. (daha&helliip;)


26
Mar
2009

Slashers (2001)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

slashersposterYönetmenliğini Maurice Devereaux’un yaptığı son derece eğlenceli bir B-Movie. Film çok düşük bir bütçeyle çekilmiş. Oyuncuların çoğunun ilk ve son filmi. Çekim süresi ise sadece bir gün. Filmde korku ve komedi unsurları iyi harmanlanmış. Gore sahneler düşük bütçeye rağmen oldukça iyi.

Filmin konusu özgün, temel olarak insanların para için birbirlerini öldürmesini konu alıyor. Battle Royale filminden etkilenmeler gözden kaçmıyor. Günümüz Reality Show ve BBG yarışmalarına göndermeler de var. Konu, basit olmasına karşın oldukça etkileyici. Japonya’da yapılan bir Reality Show yarışmasına Amerika’dan altı yarışmacı katılır.

Yarışmacılar bir labirentin içinde sağ kalmaya çalışacaklar. Hem kendi aralarında hem de peşlerine düşen üç katili atlatmaya çalışacakları amansız bir yarışa girerler. Peşlerindeki üç katil ise; Chainsaw Charlie, Doctor Ripper,  Preacherman. Slasher filmlerinin acımasız katillerini andırıyorlar. Film boyunca benim en favori katilim Chainsaw Charlie oldu. Yönetmen M. Devereaux film boyunca Reality Show ve yarışma havasını seyirciye çok iyi yansıtmış. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni