iyiköfüfilm

9
Eki
2011

Bir Türün Doğuşu: Slasher

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

Slasher alt türü genellikle bir seri katilin insanları vahşi şekilde öldürmesini anlatan filmlerin girdiği kategoridir. Katiller genellikle bıçak, ustura, balta gibi kesici aletler kullanır. Genellikle çoğu korku filmi bu tarz bir konuya sahip olsa da slasher türünü diğer türlerden ayıran kendine ait karakteristik özellikleri vardır. Türdeki filmler çok keskin olmasa da iki kola ayrılır; katilin kimliğinin belli olduğu filmler ve katilin kimliğinin belli olmadığı filmler. Kim olduğunu bildiğimiz filmlerde katiller bazen maske taksa da insanları öldürür, kimin yaptığını biliriz. Katilin belli olmadığı filmlerde ise katil ya maske takar ya da kamera ve ışık oyunlarıyla yüzü görünmez, kim olduğu anlaşılamaz. Bu filmler genelde polisiye yapı üzerine kurulur, filmde bir dedektif olmasa da izleyici kendini dedektif yerine koyup katilin kim olduğu hakkında tahminler yürütür ve film sürpriz bir son ile biter.

Genellikle modern ve post-modern örnekleriyle pek fazla alakası olmasa da ilk slasher örneği olarak Alfred Hitchcock’un yönettiği 1960 yapımı Psycho gösterilir. Fakat Psycho’dan aylar önce izleyiciyle buluşan Peeping Tom bilinen ilk slasher filmidir. Film, kurbanı olan kadınları öldürürken bir yandan da kameraya çeken psikopat bir katili anlatmaktadır. Psycho’nun bütçesinin çeyreği kadar bir para ile çekilmiş olan Peeping Tom gösterime girdiğinde büyük tepkiler almıştır. (daha&helliip;)


5
Ağu
2011

The Devil Came from Akasava (1971)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Der Teufel kam aus Akasava -uluslararası ismiyle The Devil Came from Akasava– başrollerinde Jesus Franco’nun Eugenie de Sade, She Killed in Ecstasy, Vampyres Lesbos ve Count Dracula gibi birçok filminde oynamış olan ve 27 yaşında trajik bir trafik kazası ile hayatını kaybeden İspanyol güzeli Soledad Miranda ve Fred Williams’ın başrollerinde oynadığı bir casus-aksiyon filmi. Filmin afişlerinde Soledad Miranda gerçek adı olan Susann Korda olarak yazılmış. Filmin farklı ülkelerdeki jeneriklerinde de Jesus Franco yine Jess Frank ismiyle anılıyor. Fred Williams’ı ise yine Dr. Mabuse – The Gambler ve Deadly Avenger of Soho gibi Franco filmlerindeki dedektif rollerinden hatırlayabilirsiniz. Filmin kadrosuna yan rollerde Horst Tappert ve yine Jesus Franco’nun diğer filmlerinde de oynamış olan, Vampyres Lesbos’dan hatırlayabileceğiniz Ewa Strömberg renk katıyor.

Akasava’da bir madeni çıkarmakla görevli bir bilim adamı olan Forrester, asistanının öldürümesiyle madenle beraber ortadan kaybolur. Söylentiye göre bu maden felsefe taşıdır ve taşı altına çevirebilip insanları zombi-köleler haline getirebilmektedir. İngiliz Gizli Servisi ve Scotland Yard aralarında anlaşma yapar ve madeni bulmak için iki ajan görevlendirilir. (daha&helliip;)


 

Edgar Wallace filmleri İngiliz romancı ve oyun yazarı Edgar Wallace’ın eserleri üzerine çekilen filmlerdir.

Dünya çapında sayısız Edgar Wallace film uyarlaması olmasına rağmen, 1959 ve 1972 yılları arasında Railto Film adındaki Alman şirketi tarafından yapılan cinayet filmleri kendi alt-türünü oluşturması sebebiyle içlerinde en çok bilinenlerdendir. Benzer tarzdaki diğer Edgar Wallace uyarlamaları ise Alman Artur Brauner ve Kurt Ulrich ve İngiliz yapımcı Harry Alan Towers tarafından yapılmıştır.

Alman Edgar Wallace filmlerinin erken tarihi

Henüz sessiz film çağında, Alman film yapımcıları Edgar Wallace’ın romanlarının rahatlıkla beyazperdeye uyarlanabildiğini keşfetti. İlk Alman prodüksiyonu, Edgar Wallace hikâyelerinden Der große Unbekannte ise 1927 yılında filmleştirildi. Wallace bir sonraki film Der rote Kreis’in (The Crimson Circle, 1929) prodüksiyonu Berlin’de şahsen ziyaret etti. The Crimson Circle  sound-on-film (bir tür sesli film) Mart 1929’da Londra’da Phonofilm’de sergilendi.

1931’de Wallace’in en çok bilinen eserlerinden biri olan The Squeaker’ı Der Zinker adıyla bir sesli film olarak beyazperdeye uyarladı. Bunları takiben ise The Ringer (Der Hexer, 1932) Lamarc tarafından ve The Double (Der Doppelgänger, 1934) E.W.Emo tarafından uyarlandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde The Fearhered Serpent 1932 yılında The Menace olarak beyazperdeye ulaştı. 1934’ten 1950’lerin ortalarına kadar Edgar Wallace eserleri üzerine hiç Almanca film çekilmedi. Daha sonra, 1950’lerin ortalarına gelindiğinde, Alman film dağıtımcısı Constantin-Film bir dizi film planlarına başladı. O zamanlarda cinayet filmlerinin Almanya’da rağbet görmemesi sebebiyle, bu riski alabilecek bir film yapımcısı bulunamadı. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni