iyiköfüfilm

2
Ağu
2012

Hellraiser (1987)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

80li yılların korku filmlerini sevenler için ve dolayısıyla benim için de çoktan klasik mertebesine ulaştığını belirterek başlamak istiyorum bu yazıya. Filmin yönetmeni Clive Barker‘ın ilk filmi ve bence sinema tarihindeki tüm ilk filmler arasında ilk 20 içine girmeyi hakeder.

Clive Barker, altı bölümden oluşan “The Books of Blood” hikayeleriyle korku türüne verdiği eserlerle usta yazar Stephen King tarafından da başarılı bulunmuş bir isim.

Filmi izlememiş olanlar bile baş “kötü” karakter olan Pinhead (Doug Bradley)’e mutlaka popüler kültürün bir yerlerinde rastlamışlardır ve aşinadırlar. Filmde uzun süre hiç görünmemesine rağmen, arada sırada ortaya çıkmasına rağmen film bittiğinde en çok akılda kalan karakter olması da etkileyiciliğinden ve akılda kalıcı bir kötü adam karakteri yaratılmış olmasından kaynaklanıyor.

Açılış Frank Cotton (Sean Chapman)’ın bulmaca içeren gizemli bir kutu almasıyla yapılıyor. Frank zevk arayışı içinde olan, kendisiyle takıntılı hedonist bir karakterdir ve hep daha fazla zevkin mümkün olduğu düşüncesiyle sonunda bu kutunun sırlarını çözmeye karar verir ama bu onun kendi evinin içinde başka bir dünyaya, karanlık bir dünyaya doğru yolculuğa çıkmasına neden olur.

Birkaç yıl sonra Julia ve Larry yeni bir evlilikten sonra yeni evlerine (Frank’in cehennemin kapılarını açtığı eve) taşınmışlardır. Bu evlilik Larry açısından aşk dolu olsa da Julia tarafında durum aynı şekilde değildir. Aslında onun tutku ile yaklaştığı kişi Larry’nin kardeşi Frank’tir ve bu evde bir çok paylaşımları da olmuştur. (daha&helliip;)


16
Tem
2012

Dead End (2003)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Halihazırda tam patlayamamış ama başarılı şekilde kült hale gelebilecek, oyunu çıksa da oynasak dediğim “Dead End”, klişenin kilişesini yapan bir yol filmi. Tez şekilde araya girilen nefis trackleri olaya bodoslama dalan yapım, Jean-Baptiste Andrea ile Fabrice Canepa nın elinden çıkma. Bu janradan çıkıp ta ilginç olmayan yol filmleri ise sık görülmeyen bir durum. Sona girilen twistler ya da kaçma kovalama sırasının değişmesine aşina olduğumuz şu zamanlarda ilginç hale getirebilecek diğer şey korku türüyle masalsılığı birleştirip ters köşeye yatırmaya kasmamak. Oynanan oyun hep aynı.”Ömrün bitip yolun bitmemesi” durumuyla ilgili klişeye girmek istememekle beraber tam da bu film için geçerli olan durumun bu olması filmin önemli noktası. 

Filmin yönetmenliğini yapan Andrea(ayrıca 2006 yapımı işi olan Big Nothing in yönetmeni) ve Canepa, filmi yapma amaçlarını herhangi bir şeye saygı duruşu olayından bsğımsız şekilde veya “şöyle de yapsak daha ne kadar çöpe yaklaşabiliriz?” düşüncesinden çok “Asla sokağı terk etme!” argümanlarından yola çıktıklarını samimiyetle dile getirmişler. Bu iki kafadarın olaya başlama hikayeleri de bu paralellikte ilerlemiş aslında. 

Araba sahnesiyle olaya, diğer yol filmleri bodoslamasını kullanan yapımın ilk işi, hızlıca  karakterleri tanımamıza yardımcı olduktan sonra kafamıza önyargılarımızı yerleştirmek oluyor. Malumunuz, bilinen diğer örneklerde süregelen “arabaya asla bir yabancı alma!” ünlemi, hikaye ilerlerken bas bas kafamızda yankılanmasına rağmen “herhalde bir bildikleri var” diyip suspus izlemeye devam etmekle aslında klişenin klişesini yaptıklarını anlamak için filmin yarısını geçmiş olmanız gerekiyor. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni