iyiköfüfilm

10
Ağu
2013

Daddy (1973)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Niki-de-Saint-Phalle-daddy-1973Art house, sürrealizm, home video, animasyon ve şiir…

Daddy, yönetmenliğini ressam ve heykeltraş olan Niki de Saint Phalle ve Peter Whitehead’ın yaptığı deneysel, Freudyen bir film.

1930 yılında doğan Niki de Saint Phalle 1933 yılında banker olan babasının büyük buhran sonucu işlerinin bozulması nedeniyle Amerika’ya göç ederler. Burada eğitimine devam eden Niki 18 yaşına geldiğinde modellik kariyerine başlar. 1949 yılında Life dergisinin kapak güzeli olur ardından üç yıl sonra Fransız Vogue dergisinde yer alır. 18 yaşında çocukluktan beri tanıdığı Harry Mathews ile evlenir. Burjuva ailesinin muhafazakar değerlerini ve kadına yüklenen domestik rolleri reddeder. Resim yapmaya başlar, Barcelona seyahati sırasında eserleriyle tanıştığı Gaudi’den çok etkilenir. Sıradan olmayan malzeme ve form seçimleriyle bu etki sanat yaşamında kendini gösterir.

Filmin yönetmenlerinden biri olan Niki de Saint Phalle ayrıca filmin senaristi ve başrol oyuncusu. Zaten film de kendisinin yaşadığı olaylardan esinleniyor. Filmin diğer yönetmeni Peter Whitehead ise 60’lı yıllarda reklam filmleri, Pink Floyd ve The Rolling Stones gibi gruplara müzik videoları çekmiş bir isim. Saint Phalle ile yollarının kesişmesi ise Whitehead’ın kendisiyle ve işleriyle ilgili bir biyografi çalışması yapmak istemesi ile başlıyor. Fakat Saint Phalle klasik bir biyografi yerine genç bir kızken babası tarafından cinsel istismara uğramasının anlatıldığı bir hikaye sunuyor. (daha&helliip;)


8
Şub
2012

Don’t Torture a Duckling (1972)

Giallo kategorilerinde yayınlandı.

Don’t Torture a Duckling, gore’un usta ismi Lucio Fulci’nin yönetmenliğini yaptığı, başrollerinde Florinda Bolkan, Barbara Bouchet, Tomas Milian gibi karakteristik yüzlerin yer aldığı 1972 yapımı bir film. Film aslında yönetmen açısından bir önem taşıyor, çünkü Fulci’nin ilk şiddet efekti içeren sahneleri bu filmle başlıyor ve devamı diğer filmleriyle geliyor.

Hikaye İtalya’nın güneyinde, insanların ritüelleriyle yaşadığı küçük bir kasabada geçiyor. Fakat kasaba çocuklarının başı derttedir. En tanınanlarından üçü seri şekilde öldürülür. Birçok şüpheli vardır; çocukların ‘Big Baby’ diye alay ettikleri röntgenci Giuseppe veya voodoo büyüsü ile haşır neşir Francesco, bir de ilk sahnede kanlı ellerle gördüğümüz kadın Maciara var. Maciara, ölü çocuk doğurmuş ve akli dengesini bu nedenle kaybetmiştir. Maciara ölen üç çocuğun kilden vodoo bebeklerini yapmıştır ve en fazla şüpheyi o çekmiştir. Aslında bir de arsız, kendini reşit olmayan bir çocuğa izleten, şehir kızı Patriza var işin içinde. Acaba hangisi katil? Hepsi sorgulanır fakat sanılanın aksine hiç biri suçlu değildir. Bu trajik ve şiddet dolu hikayenin asıl suçlusu en güvenilen adam mıdır yoksa? Bu sorunun cevabını Fulci sağ gösterip sol vurarak veriyor. Herkes aklı başı yerinde olmayan sosyal anlamda dışlanmış karakterlerden şüphelenir. Bu durum her daim güncel olan bir sorundur. Yönetmen bu durumu vurgulayarak aslında toplumsal bir mesaj da gönderiyor.

Don’t Torture a Duckling seri katil cinayetlerini barındıran bir film; fakat öldürülenler ne seksi kadınlar ne de katilin işine burnunu sokan adamlar. Bu kez çocuklar öldürülüyor ve başladığı andan itibaren bizi suçlu arama cümbüşüne ortak ediyor. Film boyunca, şüpheli birçok çılgın insan karşımıza çıkıyor. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni