iyiköfüfilm

3
Nis
2014

The Living Corpse (1967)

B-Film Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

zindalaash21967 senesinde bir grup Pakistanlı yapımcı bir araya gelerek milyonuncu kere Bram Stokers Dracula üzerine bir film yapmaya karar verirse ortaya ne çıkar? Tabi ki de The Living Corpse! Uluslararası film garabetlerinden bir diğeri daha Mondo Macabro tarafından DVD olarak piyasaya sürüldü, kendi ülkesinde gösterime girdiği zaman 18+ olarak yayınlanmış bir film.

Profesör Tabini’nin ölümü yeneceğini düşündüğü bir iksir üzerinde deneyler yapmasıyla başlıyoruz. Bu iksiri kendi üzerinde denediği zaman işler planlandığı gibi gitmez ve ölür. Güzel asistanı onu hayatını kaybetmiş bir şekilde bulduğu zaman bedenini merdivenlerden aşağı taşır ve bodrumdaki bir mahzene koyar. Ama maalesef profesör dirilir ve talihsiz kızın boynuna atılır.

Sonraki sahnede Dr. Aqil’in Profesörün tüyler ürpertici malikanesine yorgun bir şekilde geldiğini görürüz. Tabini onu karşılar, oldukça şık giyinmiştir. Üst kata çıkar, Aqil’e odasını gösterir ve seksi kız arkadaşının komidinin üzerinde duran fotoğraflarına iştahla bakar. Aqil gece yarısı uyandığında Profesörün asistanı kadınsı oyunlara başvurur ve dans ederek onu baştan çıkarmaya çalışır. Sonunda Tabini’nin vampirlere özgü büyüsü altına girmiştir ve meraklanmaya başlayan ailesi onu aramaya koyulur.

Hammer Dracula filmleri ile Evrensel olanlar arasında bir köprü vazifesi gören The Living Corpse, etkisi altında kaldığı filmleri gururla taşır. (daha&helliip;)


8
Haz
2013

Satan’s Slave (1976)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

satans_slave_1976_norman_j_warrenYönetmenliğini Norman J. Warren’in yaptığı Satan’s Slave, 1976 yapımı bir İngiliz korku filmi. Başrollerinde Michael Gough, Martin Potter, Candace Glendenning’in olduğu filmin senaristi ise David McGillivray.

Yönetmen Norman J. Warren, 70’li yıllarda yaptığı Prey, Terror ve Satan’s Slave gibi korku filmleri ve Spaced Out gibi seks komedileri ile İngiltere’de ismini duyurmuş bir yönetmen. Filmin başrol oyuncularından Michael Gough ise uluslararası alanda isim yapmış bir karakter oyuncusu. 150’nin üzerinde filmde yer alan oyuncu, özellikle 1958 yılından itibaren yer aldığı Hammer korku filmleri ile İngiltere dışında da ismini duyurmuş. Dracula (1958), Horrors of the Black Museum (1959), The Phantom of the Opera (1962), The Corpse (1970) filmlerindeki rolleri ile çoğumuzun aşina olduğu bir oyuncu Michael Gough.

Genç bir kız olan Catherine Yorke (Candace Glendenning) ailesi ile birlikte daha önce hiç görmediği amcası Alexander’ı (Michael Gough) ziyaret etmek için yolculuğa çıkarlar. Yolculuk bir trajediyle sonuçlanır ve geçirdikleri kaza sonucu, genç kız ailesini kaybeder. Oğlu Stephen (Martin Potter) ve yardımcısı Frances (Barbara Kellerman) ile birlikte yaşayan gizemli amcası Alexander, kızı yanına alır. Malikanede yaşanan gizemli olaylardan bir süre sonra Catherine de haberdar olur. Şeytana kadın kurban edilen yerde, yeni kurban da Catherine’dir.

Rosemary’s Baby (1968) ve The Exorcist (1973) gibi filmlerinin başarısıyla Satanik imgeler, hikayeler korku filmlerinde bolca kullanılmaya başlandı. 70’li yıllar boyunca bu tema etrafında dönen birçok düşük bütçeli film izleyiciyle buluştu. Satan’s Slave de bu dönemde İngiltere’de, çok da düşük olmayan bütçesiyle korku sinemasına hoş bir katkı sağladı. (daha&helliip;)


Grindhouse filmleri içerik, oyunculuk ve daha bir çok yönden izleyiciler için enteresan olmalarının yanında bir de haklarında çok fazla bilinmeyen kimi gerçekler var. Bunlardan bazıları yapım sırasında bazıları da yapımdan ve gösterimden sonra ortaya çıkmış. İşte bunlar arasından seçtiklerim : (daha&helliip;)


27
Nis
2012

“Korku” Nedir?

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.


Dracula (1931) 

Macar oyuncu Bela Lugosi popüler kültürün en ünlü canavarını başarıyla canlandırmıştı.

Korku gerçekliktir. Tasavvurdur. Önünüzde bıçağını kaldırmış bir şekilde bekleyen katille yüzleşmeniz gerektiği gerçeğidir. Yerdeki ölü eşinizdir. Aynadan sarkan et parçasıdır ve ileriden bir kamyonun hızla geldiğini gördüğünüz sokağa topunun peşinden fırlayan çocuktur. Kulağınızın içinden çıkan böcektir. Güç sahibi Nazi’lerdir.

“Korku” ve “dehşet” arasındaki fark nedir? Korku sonradan gelendir. Dehşet ise şüphedir, endişedir. Korkunç bir şey olacağına dair endişelenirsiniz. “O ses neydi?”, “Bebeğim nerede?”, “Erkek arkadaşım?”, “Bu kaşıntı da neyin nesi?”, “Peki ya bu şişkinlik?” Bütün bunlar sizi korkutur. Panik başlar, dehşete düşersiniz. Dehşet kapının arkasındaki şeydir, acının vaadidir. Korku ise düşündüğünüzün gerçeğe dönüşmesidir. Vaadin yerine getirilmesidir.

Sanat ve eğlence olarak korku en başından beri vardı. Aslanların, kaplanların ve ayıların görüldüğü mağara resimlerinden beri. İsa’nın son günleri bir korku hikayesi değil de nedir? Bir kıyım, adaletsizlik, vahşet ve öbür dünya hikayesi değil de nedir? İncil, Kuran, eski Çin ve Japon yazıtları; hepsinde korkutucu ve ruhsal faktörler bulunmaktadır. İnsanoğlunun acı verici sonları ve en kötü korkuları açıkça anlatılmaktadır. Hepsi de son derece gerçek ve kaçınılmaz olan sonumuzun köşe başında bizi beklediğini hatırlatmaktadır. (daha&helliip;)


9
Ara
2011

Dracula Exotica (1980)

XXX kategorilerinde yayınlandı.

Yönetmenliğini Shaun Costello’nun yaptığı, 1980 Amerika yapımı bir pornografik vampir filmi Dracula Exotica. Filmin başrollerinde Jamie Gillis, Samantha Fox ve Vanessa del Rio yer alıyor.

Filmin bütününe baktığımızda bir Dracula filminden çok pornografik bir hava hakim. Doğal olarak bolca porno sahnesi izlemek mümkün. Bu sebeple klasik bir Dracula hikayesi beklememek gerek filmden. Film ilk olarak seyirciye Kont’un tanıtılmasıyla açılıyor. 1590 yılında geçen hikayede, işsiz güçsüz bir asilzade olan Kont zamanını alkolün su gibi aktığı çılgın partilerde geçiriyor. Fakat genç, güzel, bakire Surka’dan çok hoşlanan Kont, aralarındaki sınıf farkı yüzünden kızla evlenmiyor. Manastıra gönderilen kıza bir gün tecavüz eden Kont, kızın yaşadığı bu olayın etkisiyle intihar edip ölmesine sebep oluyor.  Kızı ölmüş vaziyette hançeri kendine saplamış olarak bulan Kont, kızın vücudundan hançeri çekiyor ve göğsüne saplıyor ve bu şekilde lanetli Dracula’nın doğuşuna sebep oluyor. Artık bir ölümsüz olarak sonsuza kadar yaşayacak olan Dracula, zamanının büyük çoğunluğunu sayısız kadınla seks yaparak geçirmeye başlıyor. Zaten artık bu noktadan sonra film tam anlamıyla bir porno halini alıyor. Zaman zaman hardcore porno sahnelere de rastlıyoruz. Aradan geçen yaklaşık üç yüz yıldan sonra eski aşkı Surka’ya birebir benzeyen Sally ile karşılaşıyor ve hikaye buradan devam ediyor.

Klasik Dracula filmlerinden farklı olarak burada vampirimiz, kurbanlarının boyunlarından değil daha başka yerlerinden ısırmayı tercih ediyor. Yönetmen Costello’nun en başarılı işlerinden biri olan Dracula Exotica, birçok Dracula filminin aksine seyirciye bir asilzadeden nasıl oluyor da bir kan emiciye dönüşüldüğünün sebeplerini anlatıyor. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni