iyiköfüfilm

19
Kas
2013

Axe (1977)

İstismar Filmleri Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Axe-1977Yönetmenliğini Frederick R. Friedel’ın yaptığı Axe, 1974 yapımı bir istismar filmi. Video Nasty listesine girip yasaklanan filmin yasaklanmasındaki en büyük etken dönemin video piyasası için düşünülen ismi Axe. Filmin bir diğer ismi de Lisa, Lisa ve büyük bir ihtimalle bu isimle video piyasasına girmiş olsaydı yasaklanmayabilirdi. Çünkü filmde yasaklanmasını gerektirecek derecede şiddet ve çıplaklık mevcut değil. Filmi günümüzde popüler yapan en büyük etken ise filmin Video Nasty listesinde yer alması.

Filmin yapımcıları tarafından pazarlama stratejisi olarak birçok yola başvurulmuş. Bunlardan biri de filmin California’da geçmemesine rağmen Texas Chainsaw Massacre filminin başarısının ardından California Axe Massacre ismiyle pazarlanmaya çalışılması.

Film, senaryo açısından The Last House on the Left’e benzetiliyor. Bir grup gangster, bir cinayete karıştıktan sonra arabayla yola koyulurlar ve bir çiftlik evine sığınırlar. Bu evde Lisa ve engelli dedesi birlikte yaşamaktadır. Saklanmak için evin iyi bir lokasyona sahip olduğunu düşünen gangsterler burada gizlenmeye karar verirler.

Filmde en göze batan karakter Leslie Lee’nin canlandırdığı Lisa. Hemen hemen film boyunca hiç konuşmayan Lisa’yı filmin başında bir tavuğun kafasını baltayla keserken görüyoruz. Bu sahne film boyunca Lisa’nın neler yapabileceği ile ilgili ufak bir ipucu gibi. Ayrıca Lisa ve dedesi (Douglas Powers) filmdeki en inandırıcı karakterler. Filmin yönetmeni Frederick R. Friedel ise filmdeki üç gangsterden birisi olan Billy karakterini canlandırıyor. (daha&helliip;)


3
Tem
2012

Night Train to Mundo Fine (1966)

B-Film kategorilerinde yayınlandı.

An itibariyle IMDB en kötü 100 film sıralamasında 5. sırada yer alan Night Train to Mundo Fine, 1966 Amerika yapımı bir dram filmi. Film aynı zamanda Red Zone Cuba ismiyle de biliniyor. Coleman Francis filmin hem yönetmeni, hem de senaristi, yapımcısı ve başrol oyuncusu. Francis’in Night Train to Mundo Fine dışında sadece 2 yönetmenlik çalışması daha bulunuyor. The Skydivers (1963) ve The Beast of Yucca Flats (1961) de IMDB Bottom listesinde 9 ve 23. sıralardan kendilerine yer bulmuşlar.

Griffin (Coleman Francis) hapisten kaçmış bir mahkumdur. Kendisi gibi eski mahkum olan Cook (Harold Saunders) ve Landis (Anthony Cardoza) ile Fidel Castro rejimini yıkmak üzere ABD desteğine sahip sürgün Kübalıların yaptığı Bay of Pigs (1961 yılında gerçekleşmiş ve başarısızlıkla sonuçlanmış bir çıkartma )çıkartmasına dahil olurlar. Fakat vaat edilen parayı alamayınca kaçmaya yeltenirler ama yakayı ele verirler ve Küba’yı işgal eden grupta olmaya zorlanırlar. Bir süre sonra tekrar yakalanan üçlü bu kez komünist Kübalıların eline düşer. Buradan da kaçmayı başarırlar. Tekrar Amerika’ya dönüşleri ve maceralarının konu edildiği film 30000$ gibi oldukça düşük bir bütçeyle çekilmiş.

1994 yılında, 1988 ve 1999 yılları arasında Amerika’da gösterilmiş ve kült haline gelmiş TV komedi serisi Mystery Science Theater 3000’in bir bölümünde gösterilerek, tekrar hatırlanan film yönetmen Coleman Francis’in son yönetmenlik çalışması ve tek başrol performansı. Çoğu kişi için kötü film denince akla gelen Ed Wood ile yarışır seviyede filmlere imza atmış yönetmen, yönetmenliğini yaptığı üç filminin de Mystery Science Theater 3000’de gösterilmesinden sonra sinema tarihinde kaybolup gitmek yerine kült mertebesine erişmeyi başarmış. (daha&helliip;)


29
Nis
2012

Pink Flamingos (1972)

B-Film İstismar Filmleri XXX kategorilerinde yayınlandı.

John Waters sinemanın,sanatın “politically correct” olma zorunluluğundan, sadece istenen, beklenen, sıradan şeyleri gösterme zorunluluğundan sıkılmış ve bunu tersine çevirmeye çalışan işler çıkarmış bir yönetmendir. “Onu bir cümlede anlatın” deseler sanırım bu şekilde anlatırdım. Diğer bir deyişle “transaggressive” sanatın mihenk taşı. Pink Flamingos da bunu en iyi şekilde başardığı filmlerinden biri.

John Waters yönetmenlik yanında filmin senaristliğini ve yapımcılığını da üstlenmiş. Başrollerde ise Edith Massey,Mink Stole gibi dönemin ünlü isimleri ve tabi ki de yönetmenin en sevdiği oyuncularından Divine yer alıyor. Gösterime girdikten sonra bazı sahneleriyle tartışmalara neden olsa da çoğu sinemasever tarafından iyi yorumlar almış ve sevilmiş.

Divine oyunculuğunun yanında yarattığı bu karakter ile döneminin sıradışı isimlerinden biriydi. Filmin senaryosu da aslında daha çok onun üzerine kurulu.  Divine’ın “filthiest person alive” olarak tanınmasını hatta bu ününün ülke çapında yayılmasını yediremeyen,kıskançlık içinde durumu izleyen Raymond ve Connie Marble çifti bu konuda Divine’ı geçebilmek adına sürekli değişik aktiviteler içine girmektedirler. Fakat Divine’ın namını geçebilmeleri kolay değildir çünkü o hiçbir özel efor sarfetmese de doğuştan “filthy” bir karakterdir. Şehir merkezine gittiğinde yol kenarını tuvalet olarak kullanmak, arkadaşlarıyla cannibalism partileri düzenlemek,evlere gizlice girip koltukları yalamak, her an her yerde yakınlık derecesini önemsemeden oral seks yapabilmek gibi hareketleriyle bunu kanıtlamaktadır. Filmin ekstrem diye adlandırabileceğimiz sahnelerinden sadece birkaçı bunlar. (daha&helliip;)


8
Şub
2012

Don’t Torture a Duckling (1972)

Giallo kategorilerinde yayınlandı.

Don’t Torture a Duckling, gore’un usta ismi Lucio Fulci’nin yönetmenliğini yaptığı, başrollerinde Florinda Bolkan, Barbara Bouchet, Tomas Milian gibi karakteristik yüzlerin yer aldığı 1972 yapımı bir film. Film aslında yönetmen açısından bir önem taşıyor, çünkü Fulci’nin ilk şiddet efekti içeren sahneleri bu filmle başlıyor ve devamı diğer filmleriyle geliyor.

Hikaye İtalya’nın güneyinde, insanların ritüelleriyle yaşadığı küçük bir kasabada geçiyor. Fakat kasaba çocuklarının başı derttedir. En tanınanlarından üçü seri şekilde öldürülür. Birçok şüpheli vardır; çocukların ‘Big Baby’ diye alay ettikleri röntgenci Giuseppe veya voodoo büyüsü ile haşır neşir Francesco, bir de ilk sahnede kanlı ellerle gördüğümüz kadın Maciara var. Maciara, ölü çocuk doğurmuş ve akli dengesini bu nedenle kaybetmiştir. Maciara ölen üç çocuğun kilden vodoo bebeklerini yapmıştır ve en fazla şüpheyi o çekmiştir. Aslında bir de arsız, kendini reşit olmayan bir çocuğa izleten, şehir kızı Patriza var işin içinde. Acaba hangisi katil? Hepsi sorgulanır fakat sanılanın aksine hiç biri suçlu değildir. Bu trajik ve şiddet dolu hikayenin asıl suçlusu en güvenilen adam mıdır yoksa? Bu sorunun cevabını Fulci sağ gösterip sol vurarak veriyor. Herkes aklı başı yerinde olmayan sosyal anlamda dışlanmış karakterlerden şüphelenir. Bu durum her daim güncel olan bir sorundur. Yönetmen bu durumu vurgulayarak aslında toplumsal bir mesaj da gönderiyor.

Don’t Torture a Duckling seri katil cinayetlerini barındıran bir film; fakat öldürülenler ne seksi kadınlar ne de katilin işine burnunu sokan adamlar. Bu kez çocuklar öldürülüyor ve başladığı andan itibaren bizi suçlu arama cümbüşüne ortak ediyor. Film boyunca, şüpheli birçok çılgın insan karşımıza çıkıyor. (daha&helliip;)


22
Kas
2011

Perversion Story (1969)

Giallo kategorilerinde yayınlandı.

Lucio Fulci’nin yönetmenliğini yaptığı 1969 yapımı filmin başrollerinde Jean Sorrel, Marisa Mell ve Elsa Martinelli yer alıyor. Yönetmenin Amerika’da çektiği film gizem ve gerilimin iç içe olduğu bazı anlarda izleyicide giallo tadı bırakan bir hikayeyi konu alıyor. Fakat gialloların tipik özelliği olan seri cinayetler üzerine yoğunlaşan bir film değil.

Film yukarıda da bahsettiğim gibi zaman zaman giallo tadı verse de ve bazı kişilerce bu sınıfın içine sokulsa da aslında Hitchcock sinemasına çok yakın. Özellikle Hitchcock’un ünlü filmi Vertigo ile benzerlikler yakalanabilir. Bunda tabi ki filmin lokasyon olarak San Francisco’da geçmesi ve ana fikrin benzerliğinin etkisi büyük. Fakat Fulci’nin kendine özgü tarzı ile birlikte.

San Francicso’lu ünlü ve çapkın doktor George Dumurrier (Jean Sorrel) evlidir fakat aynı zamanda bir sevgilisi vardır. Astım hastası olan karısı ölür ve polis kadının zehirlendiğini belirler. Doktor karısının ölümüyle sigortadan aldığı 2 milyon $ sonrasında polis tarafından karısının ölümünden sorumlu tutulur. Bir gün sevgilisiyle gittiği bir striptiz kulübünde dans eden kadın karısına ikizi kadar benzemektedir. Sadece sarı saçlısıdır. Hatta kadının evine gittiğinde onun da karısıyla aynı ilaçları kullandığını görür. Bundan sonra izleyicinin kafasında kadının gerçekten ölüp ölmediğiyle ilgili sorular oluşur. Doktor gerçekten suçlu mudur yoksa kadın yaşıyor mudur? (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni