iyiköfüfilm

3
Şub
2012

Poliziotteschi Filmleri

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

Poliziotteschi, İtalyan suç ve aksiyon sinemasının bir alt türü olarak 1960’ların sonunda ve 1980’lerin başında en popüler dönemlerini yaşadı. “Poliziotteschi” terimi, “Polizia” polis kelimesinden türemiştir. Genellikle de Italian-Crime ve Euro-Crime filmler olarak adlandırılır. “Poliziottesco” kelimesi, özellikle 1970’lerde suç ve polis aksiyonlarını temsil eder ve bu filmlerin çoğunlukla işlediği konular arabalı ve motosikletli soygunlardır. Bunun yanı sıra kötü ya da iyi polis hikayeleri, mafya savaşları, Napoli, Milano, Torino ve Roma gibi büyük şehirlerdeki siyasi yolsuzlukları işler.

1960’lı yılların ortalarında İtalyan sinemasında spaghetti western türü popülaritesinin en üst seviyesine ulaşmıştı. Ancak 70’li yılların başından itibaren giallo filmlerle birlikte polizotteschi filmler de ilgiyi üstlerine çekmeye başladı.

Aktör Thomas Milian, “Spaghetti Westernler ve Polizio filmler gerçekte aynıydı, aralarındaki tek fark birinde insanların atlara diğerinde ise arabalara biniyor olması” diyerek spaghetti westernler ve polizio filmler arasındaki benzerliklere dikkat çekiyordu. (daha&helliip;)


mania(1974)Mania, Renato Polselli’nin  (ya da bilinen takma adıyla Ralph Brown) yönetmenliğini yaptığı bir İtalyan korku filmi. Mania yönetmenin en vahşi ve olağandışı  filmi. Film kayıp statüsünde fakat filmi izleme şansı olmamış izleyiciler için 3 dk.16 sn.lik bir fragmanı geçtiğimiz günlerde su yüzüne çıktı. Bu filmi merak edenler için hem büyük bir şans hem de filmi izleyebileceğimiz düşüncesini daha da kuvvetlendiren bir ışık.

Film bir dönemin dev sinema endüstrisi İtalya’ya ait ve İtalya kayıp filmler açısından adeta bir kayıp filmler cenneti. Bu kayıp filmlerden bekli de en önemlisi 2000’li yıllarda gün yüzüne çıkan Mario Bava’nın kült filmi Cani Arrabbiati (1974)’dir. Filmi Lea Lander’ın katkılarıyla bugün izleyebilmekteyiz.  Mania (1974)’nın yayınlanan fragmanı dilden dile dolaşan bu film için büyük bir umut vaadetmekte. Film dönemin tipik İtalyan korku filmlerinden esintiler taşımakla birlikte içerdiği şiddet sahneleriyle dönemin bir çok izleyicisi üzerinde derin etkiler yaratmıştır. Filmin konusu, tipik “Lanetli Ev” filmleriyle örtüşmekte.

İyi “Kötü Film” takipçilerine filmin bu fragmanını es geçmemelerini öneriyorum.

 


13
Nis
2009

Cani Arrabbiati (1974)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

cani-arrabbiatiİtalyan sineması denince aklıma ilk gelen yönetmen Mario Bava’dır. Gerçekten eşsiz bir filmografiye sahip yönetmen filmleriyle kendinden sonraki kuşağı derinden etkilemiştir. Gothic korku filmleri ve Giallo filmleriyle akla gelen yönetmen Cani Arrabbiati ile suç ve şiddetin doruklarında geziniyor.

Cani Arrabbiati Mario Bava’nın yönetmenliğini yaptığı bir soygun filmi. Bir bankayı soyup kaçan üç soyguncu (Doc, Blade ve Thirty-two) içinde bir kadın, küçük bir çocuk ve bir adamın olduğu bir aracı rehin amaçlı kaçırırlar. Arabadaki çocuk hastadır ve hastaneye gitmesi gerekmektedir. Filmin neredeyse %90’ı klostrofobik bir şekilde arabanın içinde geçmekte. Tabii ki bunun üzerine çoğunuz, %90’ı arabanın içinde geçen bir filmin ne kadar izlenebilir olduğunu soracaksınız. İzleyince Mario Bava’nın bunu ne kadar iyi yaptığını ve filmin sizi hiç sıkmadığını göreceksiniz.

Cani Arrabbiati Bava’nın sinemasal estetik becerisini oldukça iyi sergilediği bir yapım. Türünün en iyisi olma özelliğini de taşıyor film. 70’li yıllar, suç filmlerinin İtalya’da en iyilerinin yapıldığı dönem. Umberto Lenzi’nin Almost Human’ı ve Rome Armed to the Teeth’i, Fernando Di Leo’nun Manhunt’ı ve Milano Calibre’si bu filmlere örnek gösterebileceğim kaliteli yapımlardan. Bava filmde banka soygunundan yola çıkarak suçun nedensizliğini ve artan şiddeti işliyor. Soyguncuların rehinelere özellikle kadına uyguladığı şiddet ve kendi içlerindeki çatışma, izleyiciyi ilk sahnedeki banka soygunu ile karşılaşacaklarını düşündükleri atmosferden bambaşka bir atmosfere götürüyor. Arabanın içinde yaşananlar modern dünyanın bir tasviri aslında iyi ve kötünün mücadelesi, paranın neden olduğu sorunlar ve kadınların maruz kaldığı şiddet etkileyici şekilde yansıtılmış. Filmin müzikleri ise Stelvio Cipriani’ye ait. Müziğinde etkisiyle büyük çoğunluğu araba içinde geçen bir filmde klostrofobik etki daha da pekişiyor. İtalyan istismar sinemasının simge yüzlerinden George Eastman’da Thirty-two karakteriyle filmde karşımıza çıkıyor. Kendisini Antropophagus, Absurd ve Erotic Night of the Living Dead filminden de hatırlıyoruz. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni