iyiköfüfilm

10
Oca
2014

FleshEater (1988)

B-Film Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

FleshEater-1988Pensilvanya kırsalında bir çiftçi yapmaması gereken bir şeyi yapar ve mühürlenip gömülen bir zombiyi yanlışlıkla mezarından çıkarır. Bu sırada bir grup universite öğrencisi gittikleri ormanda karşılaşacakları zombi saldırısından habersiz eğlenmektedir.

FleshEater’ın yönetmeni 1968 yapımı kült korku filmi Night of the Living Dead filminde mezarlıktaki açılış sahnesinde gördüğümüz bir zombiyi canlandıran S. William Hinzman. Hinzman’ın iki yönetmenlik denemesinden ikincisi olan filme Night of the Living Dead filminin gore versiyonu diyebiliriz. Hinzman bir röportajında filmi için “Night of the Living Dead’te eksik olan tek şey kandı. FleshEater’da ben bunu sunmak istiyorum.” diyerek aslında filmi kısaca özetliyor.

Hinzman, filmin yönetmenliğinin yanı sıra senaristliği ve yapımcılığını da üstlenen isim. Hatta filmde oyuncu olarak da karşımıza çıkıyor. Zombie Nosh, Revenge of the Living Zombies gibi farklı isimlerle de bilinen film, Night of the Living Dead filminin başarısız sayılabilecek bir rip-offu sayılsa da içerdiği gore sahneler ile izleyiciyi tatmin edecek türden.

Fazlasıyla gore sahnenin yer aldığı filmde çıplaklık da ön planda. Düşük bütçesine rağmen oldukça iyi özel efektlerin kullanıldığı Flasheater, prodüksiyon açısından başarılı. Müzikler ise zombiler ve ürkütücü atmosfer ile uyumlu ve aynı şekilde ürkütücü. Senaryo aslında klasik ve klişe olmuş ögeleri barındırıyor. (daha&helliip;)


5
Kas
2013

Don’t Go Near The Park (1979)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

dont-go-near-the-park-1981İngiltere’de yayınlanan Video Nasty listesine girmesinin ardından büyük bir ün kazanan Don’t Go Near The Park, Amerika yapımı bir korku filmi. Sanctuary for Devil, Nightstalker ya da Curse of the Living Dead isimleriyle de bilinen filmin yönetmeni, yapımcısı ve senaristi Lawrence D. Foldes. 

Filmimiz yaklaşık 12000 yıl önce yaşlı anneleri tarafından lanetlenen Tra ve Gar’ın hikayesini anlatıyor. Genç kalabilmek için insanların iç organlarını yemek zorunda kalan kardeşler, ebedi gençliği elde edebilmek içinse kendi soylarına mensup bir bakireyi öldürmek zorundadırlar.

Film üç farklı zaman dilimi içinde geçmekte. İlki yaklaşık 12000 yıl önce, prehistorik çağda geçiyor. Genç kalabilmek adına bir yamyam ritüelini kullanan kabilenin gösterildiği zamanda, iki kardeşin anneleri tarafından lanetlendiğini görüyoruz. Daha sonra günümüzden 16 yıl öncesine gidiyoruz. Lanetlenen kardeşlerden erkek olan, genç bir kadınla evleniyor ve Bondi adında bir kızları dünyaya geliyor. Üçüncü zaman dilimi ise günümüz. Bondi 16 yaşında, güzel bir genç kız, tam da 16. doğum gününde anne ve babasının kavgası sonucu evden kaçıyor. Bu laneti kırmak için elindeki tek şans kendi soyuna ait bir bakireyi kurban etmek olunca, kendi öz kızı bunun için ilk seçenek haline geliyor.

Video Nasty listesinde yer almasına rağmen filmde çok fazla gore sahne yok. Olanlar da oldukça başarısız ve ciddiye alınır türden değil. sürekli farklı zaman dilimlerine atlayan filmde, bir çok yeni karakter ortaya çıkıyor. (daha&helliip;)


2
Mar
2013

Splatter Farm (1987)

Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

monster-channel-splatter-farmİkiz kardeşler Alan ve Joseph, yaz tatillerini geçirmek için teyzeleri Lacey’nin yaşadığı ıssız çiftliği ziyarete giderler. Yalnız yaşayan teyzeleri ölen kocasının cesedini evde saklamaktadır. Bu garip evde bir diğer garip kişi de teyzenin çiftlikteki yardımcısı Jeremy’dir. Jeremy kana susamış bir canavar gibi öldürdüğü insanların organlarını ayırarak bunları ahırda saklar ve parçalara ayırdığı vücut parçalarını değişik amaçlar uğruna kullanır. Bütün bunlar olurken Alan ve Joseph de bir süre sonra bu korkunç olayların içinde kendilerini bulurlar.

Shockumentary tarzında çekilen filmin yönetmenleri Polonia kardeşler olarak bilinen John Polonia, Mark Polonia ve kardeşlere ek olarak Todd Smith. Ayrıca bu üç isim filmin senaryosuna da imza atmış, başrollerde de oynamışlar. Jeremy rolünde Todd Smith yer alırken ikiz kardeşler Alan ve Joseph’i Polonia kardeşler canlandırıyor. Lacey teyze rolünde yer alan isim ise Marion Costly.

Filmi tek tek yani oyunculuk, kamera, görüntü, ışık açısından ele aldığımızda her birinin oldukça kötü olduğunu söyleyebiliriz. Bunlara ek olarak gore sahneler de oldukça amatörce. Ama hepsi bir araya gelince ortaya daha iyi bir iş çıkmış.

1968 doğumlu Polonia kardeşler filmi yaptıkları 1987 yılında henüz 19 yaşındaydılar. Yapımcılığı, senaristliği ve yönetmenliğini kendilerinin yaptığı yaklaşık 30 kadar işe imza atan kardeşler genellikle korku ve bilim kurgu türünde filmler yaptılar. 2008 yılında kardeşlerden John’un ani ölümüyle Mark çocukluk arkadaşı Matt Satterly ile film yapmaya devam ediyor. (daha&helliip;)


11
Tem
2012

Death Curse of Tartu (1966)

B-Film Korku Filmleri kategorilerinde yayınlandı.

Filmimiz Florida’nın güneyinde Everglades’de geçiyor. Ed Tison (Fred Pinero) ve karısı Julie Tison (Babette Sherrill) arkeoloji hocalarıdır ve bir grup öğrencileriyle birlikte çalışma yapmak üzere Everglades Milli Park’ına gelirler. Burada Ed’in arkadaşı Sam (Frank Weed) de onlara katılacaktır. Fakat Sam gelmez ve tipik bir kadın endişelenmesiyle hiçbir sebep yokken Julie Sam’in başına mutlaka kötü bir şey geldiğini düşünmeye başlar. Bir süre sonra aslında endişelerinin yersiz olmadığı ve Sam’in gerçekten başına bir şey gelmiş olabileceği düşüncesini tüm gruptakiler kabullenmeye başlar. Bunun sebebi ise buldukları bir kaya tableti ve üzerinde yaklaşık 400 yıl önce yazılmış bir yazıdır. Tabletin üzerinde 400 yıl önce ölmüş doktor Tartu’dan (Doug Hobart) ve Tartu’nun lanetinden bahseder. Kim Tartu’nun mezarını ihlal ederse,  o kişi Tartu’nun lanetiyle bir hayvanın elinden korkunç bir şekilde öldürülür. Tartu’nun ruhu bir hayvanın bedeninde tekrar canlanır. Ed, ilk başta bunun çok saçma olduğunu düşünse de, bir süre sonra iki öğrencisi Tommy ve Joann bir köpek balığı saldırısıyla ölünce bir kez daha bu konuda düşünmeye başlar.

Senaristliği ve yönetmenliği William Grefe’ye ait oldukça düşük bütçeli tipik bir B filmi. Kötü oyunculuklar, vasat senaryosu ve zayıf görsel efektlerinin yanı sıra hayvanlar tarafından öldürülen kurbanların sahneleri beklenenin aksine çok fazla şiddet ve gore unsur içermiyor. Ayrıca film boyunca arka fondan işiteceğiniz sürekli tekrarlayan davul sesi bir süre sonra sinir bozucu olmaya başlıyor. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni