iyiköfüfilm

Çok fazla kişi tarafından bilinmemekle birlikte, 50’lerden itibaren yüz nakli ile ilgili filmler büyük bir gelişme göstererek korku sinemasının bir alt türünü oluşturdu. Georges Franju’nun Les Yeux Sans Visage (1960) isimli filmi ile başlayan gelişme, Jess Franco’nun Awful Dr. Orloff (1962) ve Riccardo Freda’nın Double Face (1969) isimli filmleriyle devam etti. 1974 yılına gelindiğinde ise yönetmenliğini Yılmaz Duru ve Sergio Garrone’nin yaptığı, başrollerinde ise Klaus Kinski, Katia Christine’nin yanı sıra Ayhan Işık ve Erol Taş’ın yer aldığı La Mano Che Nutre La Morte / Evil Face ya da Türk versiyonundaki ismiyle Ölümün Nefesi bu türe bir katkıda bulundu.

Filmin konusuna gelecek olursak kısaca şöyle: Alex (Ayhan Işık) ve eşi Masha (Katia Chrsitine) bir araba kazası geçirirler. Bu kaza sonrası çılgın bir bilim adamı olan Nijinsky’nin  (Klaus Kinski) yaşadığı yere kaldırılırlar. Nijinsky yüzü yanarak deforme olmuş kendi eşini eski güzelliğine getirebilmek için Masha’nın yüzünden doku nakli gerçekleştirir. Ameliyat sonrasında artık Masha’nın yüzüne sahip olan kadın, kendi kocasını bırakıp Alex’le birlikte olmaya başlar ve kocasını öldürmek ister. Karısının bu vefasızlığı sonucu intikam almak isteyen Nijinsky bir yangın çıkarır. (daha&helliip;)


27
Haz
2009

Queen Kong (1976)

B-Film kategorilerinde yayınlandı.

queenkongBir kadın film ekibi film çekmek üzere Afrika’ya giderler. Luce Habit (Rula Lenska) ekibin yönetmenidir. Filmin erkek başrol oyuncusu kampı terk eder. Bunun üzerine Luce yeni bir erkek oyuncu bulmak için Londra’ya gider ve yeni başrol oyuncusu Ray (Robin Askwith) ile geri döner. Filmi çekerken sadece kızlardan oluşan bir köy bulurlar. Köyde yaşayanlar Ray’in Queen Kong için çok iyi bir kurban olduğunu düşünerek onu kaçırırlar. Beklenen olmazi Queen Kong Ray’i yemez; çünkü ona aşık olmuştur. Filmin geri kalanı orijinal King Kong’la neredeyse aynı, Queen Kong İngiltere’ye götürülür ve tutulduğu yerden kaçar.

Filmin ilk otuz dakikası kelimenin tam anlamıyla bir zaman kaybı. Queen Kong’dan eser yok. Kendisini ancak otuz dakika sonra görüyoruz. Görüldüğü oldukça zavallı birkaç sahneden sonra, yaklaşık yirmi dakika sonra, Queen Kong yakalanıyor ve İngiltere’ye götürülüyor.

Filmin tamamı için fiyasko demek sanırım yanlış olmaz. Oyunculuk, efektler son derece kötü. Belki de filmle ilgili tek iyi şey, güzel kızların oynuyor olması. Anlaşıldığı üzere film King Kong’un bir paradosi niteliğinde. Film ucuzluğundan ötürü komik fakat sanırım yönetmen bunun farkına varmamış ki  komik olmaya çalışan sahneler, diyaloglar, şarkılar ve danslar eklemiş. Filmi izlerken bazı bölümlerde sanki bir müzikal izliyormuş hissine kapılabilirsiniz. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni