Beat Street (1984) benim için oldukça özel bir film. Filmi özel yapan kuşkusuz o dönemlerde Break Dance’a duymuş olduğum özel ilgiydi. TRT’de bir dönem oldukça sık yayınlanan film Bronx’un grafitili sokaklarında bir grup gencin dansa ve müziğe olan tutkusunu anlatıyor.
Flashdance (1983) ve Footloose (1984) gibi dans ve müziğin harmanlandığı filmlerin popüler olduğu dönemde çekilen Beat Street’i bu iki filmden ayıran en büyük fark Break Dance, Hip-Hop kültürü ve onun alt türlerini anlatmasıdır. Film bir yandan b-boy’ların hayat tarzına ışık tutarken diğer yandan da Bronx’ta sıkışıp kalmış bu gençlerin kendi aralarında kurdukları sokak çeteleri ve birbirleri ile olan mücadelelerini de anlatmakta. (Bir başka deyişle modern bir West Side Story uyarlaması.) Fakat bunu The Warriors (1979) filminde olduğu gibi kanlı sokak çatışmalarıyla değil kapışma denilen karşılıklı break dance figürleri ile yapmaktadırlar. Filmdeki en sert şiddet sahnesi ise Grafiti sanatçısı Ramon’un bir çete üyesi ile tren rayları üzerindeki dövüş sahnesi ve ikisinin trajik ölümü. Filmde adı geçen grafiti sanatçısı Ramon gerçek hayatta yine bir çete üyesi tarafından öldürülen “Ramo”yu anma adına yaratılmış bir karakter.
Filmin Amerika dışında en çok tutulduğu ülkelerin başında Almanya geliyor özellikle Almanya’da filmin Alman Hip-Hop kültürü için bir milat olduğu söylenmekte. Özellikle Doğu Almanya’da filmin Kapitalizm karşıtı mesajlar içerdiği yorumları filmin Doğu Alman gençliği üzerinde etkili olmasında bir başka etken.