iyiköfüfilm

11
Tem
2010

Malabimba (1979)

İstismar Filmleri Korku Filmleri XXX kategorilerinde yayınlandı.

“Malabimba” ya da İngilizce versiyonundaki adıyla “Possession of a Teenager”, “The Exorcist”in sayısını bilmediğimiz İtalyan rip-offlarından bir tanesi.  Daha büyük bütçelerle çekilmiş “Beyond the Door” ya da “The Temptor” dan çok daha iyi olduğunu, belki de en iyi İtalyan “The Exorcist” rip-offlarından biri olduğunu söyleyebilirim.

Daniela ‘Bimba’ Karoli (Katell Laennec) ölmüş annesinin ruhu tarafından ele geçirilir ve sonrasında resmen bir seks canavarına dönüşür. Olay babasını baştan çıkarmaya, büyükbabasına oral seks yapmaya kadar varır. Bu 16 yaşındaki masum genç kızın geçirdiği dönüşüm, seksüel açlık, şiddet, asabiyet izlenmeye değer kesinlikle.

Filmin yönetmeni Andrea Bianchi B film severler için pek de yabancı olmayan bir isim. Yönetmenin “Strip Nude for Your Killer” giallosu, ya da eğlenceli zombie filmi “Burial Ground” tanıdık gelecektir. Eğer “Burial Ground”u izlediyseniz  “Malabimba” hakkında az çok bir fikir yürütebilirsiniz. Andrea Bianchi sınırları olmayan bir yönetmen ve Malabimba’da da bunu görmek mümkün.

Malabimba oldukça çılgın bir film. Seksploitation ve nunsploitation tanımlamasını hak eden fakat gore ya da gerçek bir korku ögesi barındırmayan film, yapımcı Gabriele Crisanti’ya yeteri kadar sleazy gelmemiş olacak ki beş dakikalık hard core seks sahnesi ilave etmiş filme. (daha&helliip;)


10
Tem
2010

İtalyan Giallo Filmleri

Giallo Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.

Bu yazıda Giallo’nun İtalyan sinemasında gösterdiği gelişimi ve döneminin popüler türünün neden yıldan yıla farklılık gösterdiğini, Giallo’yu başlı başına bir tür olarak ele alıp, işlediği konuları, sinema tarihinde gösterdiği gelişimi aşağıda anlatmaya çalışacağız.

Tür Konuları

1929’da Milanese Publishing Mondadori büyük bir promosyon kampanyasının bir parçası olarak belirgin biçimde gizemli hikayeleri konu alan sarı ciltli ve bu sebeple İtalyanca sarı anlamına gelen giallo olarak adlandırılan bir dizi kitap yayımladı. Bu eserler esasen Sherlock Holmes’un İngiliz ‘’rasyonel-sonuç’’ hikayelerinden ithal edilen çeviriler ve Edgar Allen Poe modeli üzerine kurulu yirminci yüzyıl başlarının Amerikan yarı-fantastik cinayet gizemlerinden oluşmaktadır.

1929’dan önce, dedektiflik kavramı İtalyanlarca tanınan bir şey değildi ancak bu keşif, gizem ve araştırma eserlerinin tedavülde olmadığı anlamına gelmiyor. Gialli’nin yayımı 1930 ve 1940’larda arttı ancak 1940’ların “katı” dedektif hikayelerinin Amerika’dan ithali ve çevirileri Mussolini tarafından bozucu etkileri ve suçun çekici hale gelmesinin “iradesiz” İtalyanlar üzerinde olumsuz etki yaratacağı gerekçesi ile derhal yasaklandı.

Çok geçmeden İtalyan yazarlar ilk İngiliz ve Amerikan rasyonel düşünce ve mantıksal çıkarım modelleri üzerine kurulu İngilizleştirilmiş takma isimlerle kendi giallilerini yazmaya başladı. Ancak savaştan sonra, öncelikli olarak Leonardo Sciascia’nın eserinde gerçek bir İtalyan roman modeli ortaya çıkmaya başladı. Sciascia sadece kendi önemli giallisini (Il giorno della civetta [The Day of the Crow] ve A ciascuno il suo [To Each His Own])yazmadı; aynı zamanda İtalyan giallosunun özgünlüğü ve başta Gramsci’nin tarafında olan İtalyan entellektüeller tarafından ciddiye alınmasının gerekliliği üzerine 1950’lerde iki tartışmalı makale yayımladı. Günümüzde, Umberto Eco’nun 1984’te yayımlanan Il nome della rosa (The Name of the Rose) adlı eseri İtalya dışında tanınan en ünlü ve prestijli gialli eseri olmakla birlikte, gialli halen İtalyanlar tarafından yazılmaya devam etmektedir. Bunların yanında, Thomas Harris, Patricia Conrwell gibi diğer birçok romancının sayısız İtalyanca çevirisi bulunmaktadır. (daha&helliip;)


9
Nis
2009

Edwige Fenech

Kavram-Kuram-Fenomen kategorilerinde yayınlandı.
  • edwige-fenech_siyah

90’ların ilk dönemleri ilkokul yıllarının bittiği ve ortaokul çağıyla birlikte ilk ergen duyguların tavan yaptığı dönemlerdi. Video hala en popüler eğlence kaynağıydı benim için. Okul dönüşü yolumun üzerindeki iki video dükkânı önünde dakikalarca Edwige Fenech film afişlerine baktığımı hatırlarım. Sybil Danning ve (They’re Playing with Fire (1984) video piyasasındaki adı Ateşle Oynama) Edwige Fenech o dönemde rüyalarımı süsleyen, afişlerde görebildiğim kadınlardı. Malum o dönemlerde o tarz bir video kiralamak benim gibi utangaç biri için çok zordu. Ayrıca o dönemler günde iki-üç kez yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle arkadaşlarımın anlattığı video kasetinin videoda kalma durumu ve yakalanma korkusu beni uzun süre bu filmlere yaklaştırmadı.

Bu korkuyu kırıp izlediğim filmlerde ise Edwige Fenech benim için bir ilah halini çoktan almıştı. Artık İtalya’da yaşayan bir sevgilim vardı. Sevgili dediğinde uzakta olmalıydı. (daha&helliip;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm Bağlantılar
Extreme Haribo Giallo For Dummies Immoral Tales Kahramanlar Sinemada Korkucu Once upon in a time in Western Öteki Sinema Sinematik Ters Ninja

İyiKötüFilm Feeds


İyiKötüFilm
yeni