Bámbola, yönetmen Bigas Luna’nın filmografisindeki erotizm dozu en yüksek film. Birçok kişi içinse Bigas Luna’nın en çöp işi. Luna’nın filmografisinde dram ağırlıklı filmler çoğunlukta olsa da yönetmen, Angustia (1987) gibi başarılı bir korku filmine de imza atmış. Bunun yanı sıra La teta i la lluna (1994), Las edades de Lulú (1990) gibi kült filmler de ustanın yapımları arasında.
Erotizmi filmlerinde kullanmaktan çekinmeyen yönetmenin Bámbola’da bu denli büyük bir hüsrana uğramasının birçok sebebi olabilir; fakat bence bunlardan en önemlisi başrol oyuncusunun çok sevilmemesi. Başka bir deyişle Luna gibi sanatsal filmlere imza atan birisinin bu kadar basit bir isme başrolü vermesi. Kim bu isim? Valeria Marini ismi bazı erkek okuyucuların beyninde şimşek çaktıracak etkiye sahip bir İtalyan güzel. Valeria Marini, Bámbola’ya kadar her hangi bir filmde başrol almamış bir isim. Bámbola’ya kadar sadece beş filmde ve basit rollerde oynayan V. Marini bence bu filmde en iyi performansını sergilemiş. Vücudunu cesurca sergilemenin yanı sıra bir kadının yaşayabileceği inişleri, çıkışları çok iyi yansıtmış ve kendinden beklenmeyecek bir oyun sergilemiş.
Filmde Bámbola’nın eşcinsel erkek kardeşini canlandıran Stefano Dionisi ve azılı aşığı rolünde Jorge Peruorria’da başarılı bir oyunculuk sergilemişler. Filmdeki sürpriz isim ise 50’li ve 60’lı yılların güzel sarışını Anita Ekberg.
Konusu deniz kenarında bir yerleşim yerinde geçen filmde, Bámbola diye bilinen güzel bir kadının başından geçen olaylar anlatılıyor. Annesi ve erkek kardeşiyle deniz kenarında restoran işleten Bámbola’nın, bir partide sebep olduğu kavga sonucu erkek arkadaşının hapse girmesiyle hayatı değişir. Erkek arkadaşını ziyarete gittiği sırada belalı bir mahkum olan Furio (Jorge Peruorria) Bámbola’dan hoşlanır. Bámbola’nın erkek arkadaşını tehdit eder ve ona tecavüz eder. Bu erkek erkeğe tecavüz sahnesi o dönemde büyük olay yaratabilirmiş; fakat filmin sert üslubu ve ilerleyen dakikalarda Furio’nun hapisteyken ve hapisten çıktıktan sonra Bámbola’ya da birçok kez tecavüz etmesi, erkek erkeğe tecavüz sahnesinin arada kaynamasına sebep olmuş. Bámbola hayatına zorla giren ve onu hayatında kalan tek yakını olan erkek kardeşini öldürmekle tehdit eden Furio’ya boyun eğmekle kalmaz gün geçtikçe ondan hoşlanmaya başlar.
Bigas Luna İspanya’nın Tinto Brass’ı olarak nitelendirilse de Tinto Brass’ın filmlerinde ki, sürreal erotizm yerine gerçek hayattan bir dramı erotize etmiştir.
Dönemin iki film birden gösterimi yapan sinemaları yerine popüler sinemalarda gösterime girmiş ve ülkemizde fazla izleyici kitlesine de ulaşamamış bu film, internet ortamına da geç düşmesiyle izleyici tarafından geç keşfedilmiştir.
Tolga DemirtaÅŸ (tolga@iyikotufilm.com)
Öteki Sinema‘da yazdığım yazdır.

Yorumunuz: