B filmleri genellikle popüler sinemanın türlerine dayalı filmler olarak karşımıza çıkmaktadır. Kaynakları yine popüler kültürün türlerinden, örneğin polisiye, bilim-kurgu, korku, gerilim türlerinden alınmıştır. Anlatım olarak her tür seyircinin rahatlıkla anlayabileceği bir biçime sahiptir. Öyküler belirlidir ve daha önce birçok kez denenmiş kalıplara dayanmaktadır. B filmi, bütçeyi aşmadığı sürece dilediğinde öncü olabildiği gibi gerçeküstücü de olabilmektedir. Örneğin; Alman sinemasının sessiz döneminde bir çığır açan Robert Wiene’in “Dr. Caligari’nin Muayenehanesi” dışavurumcu ve öncü bir nitelik taşımaktadır ve bu filmin B kategorisinde yer aldığı öne sürülmektedir. Dışavurumcu sinemanın klasik başyapıtı olan bu film aslında, 1919’da yönetmenin Decla şirketine sunduğu 36 prestij filminin yanında çektiği dar bütçeli bir filmdir.
Bir B filmi başarılı olduğunda devamları da çekilmiştir. Sinema tarihinde pek çok ünlü B tipi seri filmler bulunmaktadır. B filmlerin en önemli özelliklerinden biri de aynı dekorda birkaç film çekilebilmesidir. Bir film seti, oyuncu grubu oluşturulduktan sonra aynı alt yapıya benzer ya da farklı filmler bir çırpıda ortaya çıkarılabilmektedir. Bu uygulama yöntemine B filmlerinde her zaman başvurulmuştur.
B filmlerinin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz;
a. Star oyuncular yoktur.
b. Yapım masrafları kısıtlıdır.
c. Senaryo bütçeye göre yazılır.
d. Mekânlar azdır.
e. Oyuncular ve figüranlar azdır.
f. Çekim süresi kısadır.
g. Özel efekt gerekiyorsa, çok az ve ucuz türdendir.
h. Önceden hazırlanan dekorlar birkaç film için kullanılabilir.
Yüzeysel bakıldığında B filmlerinin politik çizgisi olmayan yapımlar olduğu sanılır. Oysa geri plandaki görüntüler ve bunların verdiği iletiler dikkatle incelendiğinde politikanın dışında değil, alabildiğine içinde oldukları ortaya çıkar. Cesareti, dostluğu, dürüstlüğü yüceltirken, bireyciliğe dayanan yerleşik burjuva değer yargılarını sorgulamaksızın savundukları görülür. Bu filmlerde birey, insanüstü güçlerle donatılmış gibidir. Giderek toplumu bile değiştirmeye soyunur. Sonunda bunu başarabileceği bile sezdirilir, yeter ki, böylesine güçlü bir kişi ortaya çıksın. Tüm bu aldatmacalara karşı geride tutuculuklarını ödün vermeksizin sürdürürler. Değişimi isteyenler kötülerdir ve bunlarla savaşılması, çabalarının durdurulması, yenilgiye uğratılması gerekir. Bu yapılmazsa toplumun içinden çıkılmaz bir kaosa düşeceği anlatılır. İyilerle kötüler kesinlikle ayrılmışlardır ve birbirlerine karşı dururlar. Kötüler en az sayıda olsalar bile iyi örgütlenmişlerdir, en yıkıcı, yıkıcı silahları ele geçirmişlerdir. İyiler, o güçlü kişinin önderliğinde bir araya gelirler ve sonuçta kötüleri yok ederler.
Bu kişilerin ortadan kaldırılmasıyla kötülükler de sona erer. Ne var ki, para yine ortada kalmıştır ve başkalarını da kötülüğe itebileceği üzerinde pek durulmaz. Çünkü mülkiyet hakkı kutsaldır ve bu paraya olsa dokunulamaz. B filmleri, dış politikada aşırı bir milliyetçi bir tutum sergiler. Beyazlar-sömürgeciler genellikle, uygar, insancıl ve romantiktirler. En sıcak, en yoğun aşkları yaşarlar. Geri kalmış toplum insanları ise kötü, çıkarcı, saldırgan ikiyüzlü, rüşvet düşkünü kişiler olarak gösterilir. Sömürgecilere başkaldırmaları, devrimci girişimleri ise hiç bağışlanamaz ve kesinlikle durdurulmaları, baş eğdirilmeleri gerekir. Beyazların üstün ırk niteliği geri ülke insanlarından başka, örneğin uzayın bilinmeyen gizemli yaratıkları karşısında özgürlüğü, insancıllığı, aşkı ve sevgiyi yine bu beyazlar yani Amerikalılar savunacaklar, her türlü güçlüğü, engeli yiğitçe aşarak onların hakkından gelmeyi başaracaklardır. Dünyayı, yani var olan düzeni yıkmaya çalışan bu yaratık yine o düzenin gözüpek temsilcisidir. O bir önderdir, yürekli, yiğit, yılmaz, bir er kişidir, aynı zamanda onun tarafından yenilgiye uğratılır ve geldikleri yere, uzayın bilinmezliklerine kovulur. Böylece hem dünyayı, hem de o iğrenç yaratıkların göz koyduğu güzel sevgilisini kurtarır. Mumyalar, kurt adamlar, ya da vampirler ise bu dünyada var olan kötülükleri simgeler ve hiçbir zaman yok olmazlar. Westernlerin kötü adamları çoktan yitip gitmişlerdir, ancak efsanelerde halen yaşamaktadırlar. Ya da kimlik ve giysi değiştirmiş olarak kentlerde karşımıza çıkmaktadırlar. B filmlerinin içerdiği politik iletilerin yaslandığı değer yargılarının burjuva ve lümpen kesim değer yargıları ile denk düştüğü, yer yer ötüştüğü de görmezlikten gelinemez.
Onun içindir ki bu filmler, o kesimlerin özellikle çocuk ve genç kuşakları tarafından emilircesine izlenmektedir. İstenen, amaçlanan da budur. Arz ve talep yasası bu alanda da yıllar boyu sarsılmaz bir biçimde işleyip durmaktadır.

- Etiketler: 99 Mujeres B Movies B-Film Diabolik Ecologia del Delitto Ed Wood Edward D. Wood Jr Glen or Glenda I saw what you did Jailbait Jean Rollin Jungle of Fear La famme Dengereuse La frusta e il Corpo La morte vivente La rose defer Mario Bava Project X Roger Corman Slaus of Babylon Take it out in Trade Tenemos 18 Anos William Castle
Yorumunuz: